2012 öncesi askeri patlama gazileri: “Malüldük mağdur olduk”

Başkanı Emekli Üsteğmen Kemal Özkan konuştu

9 Kasım’da Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Süngü Tepe Üs Bölgesi’ndeki mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 7 asker yaşamını yitirirken, 25 asker yaralanmıştı. 16 Kasım’da Şırnak Uludere’de ki askeri üs bölgesinde eğitim amaçlı yapılan havan topu atışında ki patlamada ise 2 asker hayatını kaybetti, 4 asker yaralandı. 20 Şubat’ta ise Ankara Polatlı’daki Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı’nda meydana gelen patlamada 1 asker şehit olurken, 1’i ağır 5 askerde yaralandı. Ağır silah eğitimi sırasındaki kazanın ardından Adalet Arayan Vazife Malülleri Platformu, terör ve savaş sırasında yaralanan askerlerle eşit haklara sahip olmaları gerektiğini söyledi. VMP Başkanı Emekli Üsteğmen Kemal Özkan, her askerin aynı risk altında görev yaptığını belirterek “Kaza sonucu oluşan patlamalarla gazi ya da şehit olanlarla ve savaş-terör eylemlerinde olanlar arasında fark neden var?” diye sordu.

“Organ kaybetmek değil ayrımcılık üzüyor”

1981 yılında tanksavar lav mermisinin patlamasıyla gazi olan VMP Başkanı Özkan, “ Karaciğerim yırtılmış, vücudum şarapnel parçalarıyla dolu ve bir gözünü kaybetmiş olarak hayata tutundum. Hayat yarışını kazandım ama takma gözümü bile kendim yaptırdım çünkü bunun için ödenek yoktu.” dedi. Özkan, “Bölücü terör örgütleriyle mücadele eden, sınırlarını 24 saat koruyan, birliklerin savaşa hazırlığı için tatbikatlar yapan Türk Silahlı Kuvvetleri; savaş ve çatışma dışında yaralananların haklarını 2013 yılında yeniden düzenledi. TBMM’nin onayladığı 6495 sayılı kanunun 79. maddesi, patlayıcı madde etkisiyle malül olanları harp malülü saydı ve eşit haklar verdi. Fakat aynı kanunun 81. maddesi 1 Ocak 2012’den önce patlayıcı maddelerle malül olanlar kapsam dışı kaldı. Zaman aralığı konulunca 2012’den önce gazi ya da şehit olanlar hem malül hem mağdur oldu. Organlarımızı yitirdik, hayatlarımızı engelli olarak sürdürüyoruz. Ama en çok bu ayrımcılık bizi üzüyor” dedi.

“Hayatımız değişirken ayrımcılık yapılıyor”

TCG Muavenet gemisinde görev yaparken 2 Ekim 1992’de Ege denizindeki NATO tatbikatı sırasındaABD uçak gemisi USS Saratoga’dan atılan 2 füze ile bacağını ve elini kaybeden emekli üsteğmen İlter Özdil de ayrımcılığın son bulmasını istedi. Özdil, “ Kanunun tarih koyması çok yanlış. Saratoga’dan ateşlenen füzeler ile sol tarafımda iki hayati organımı kaybettiğim için üzülmüyorum. Görev malülü olarak anılmak ve gaziler arasında ayrım yapılmasına üzülüyorum. Dağda gazi olanla denizde olan arasında ayrım yapılıyor. Terörle Mücadele Kanunu kapsamı dışında tutuluyoruz. Rütbe, sınıf ya da tarih ayrımı yapılmadan tüm askerlerimize eşit haklar verilmeli” dedi.