Koronavirüs salgınıyla birlikte tek kullanımlık plastiklerin daha çok kullanılması plastik kirliliğinin katlanarak dünya genelini tehdit etmesine neden oluyor. Yerkürede insanın ulaşmasının en zor bölgeler olan kuzey (Arktik)ve güney (Antarktik) kutuplarındaki buzul okyanuslarda bile plastik kirliliğinin görülmesi bilim insanlarını tedirgin ederken, 3 yıl önce 11 bin metre derinliğindeki Mariana çukurunda bile plastik kirliliğine rastlanması endişeleri arttırmıştı. Kutuplardan dünyanın en derin çukurlarına kadar plastik atık kirliliğinin görülmesinin ürkütücü boyutlarını ortaya koymak isteyen Alfred Wegener Kutup ve Deniz Araştırmaları Enstitüsü, WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) için bir rapor hazırladı. Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Denizel Türler, Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistemler Üzerindeki Etkileri isimli rapora göre, Akdeniz, Doğu Çin Denizi ve Sarı Deniz’in de aralarında olduğu kritik önemdeki birçok denizde, plastik kirliliği canlı yaşamı için tehlikeli olabilecek eşik değerleri aştı. Rapor, mikroplastik kirliliğinin ekolojik olarak tehlike eşiklerini aşarak türler ve ekosistemler üzerinde popülasyonların azalması da dahil olmak üzere olumsuz etkilere yol açabileceğini gösteriyor.
Tek kullanımlık plastikler denizleri kirletiyor
Yılda 19 – 23 milyon ton arasında plastik atığın deniz ve okyanuslara karıştığı belirtilirken, tek kullanımlık plastiklerin deniz kirliliğinin yüzde 60’ını kapladığı öğrenildi. Denizlerdeki mikroplastik kirliliğinin yaratacağı ekolojik risklerin 21. yüzyılın sonuna kadar ciddi ölçüde artacağını belirten rapor, Grönland’ın iki katından daha büyük bir alanda kirlilik eşiklerinin aşılacağının altını çiziyor. Artan ihtiyaçla birlikte plastik üretiminin 2040 yılına kadar iki kattan fazla, denizlerdeki plastik kirliliğinin ise üç kat artması tahminler arasında yerini alırken, 2050 yılına kadar denizlere karışan makroplastik miktarında 4 kat, 2100 yılına kadar mikroplastiklerde 50 kat artış oluşabileceği öngörülüyor.
Plastik Kirliliğinde Eşik Değer Aşıldı
Alfred Wegener Enstitüsü Helmholtz Kutup ve Deniz Araştırmaları Merkezi’nden bilim insanı Mine Tekman; “Bilimsel çalışmalar her boyutta plastiğin canlıların vücutlarına girdiğini ve bunun olumsuz etkileri olduğunu doğruluyor. Özellikle Akdeniz, dünyada en fazla kirletilen denizler arasında yer alıyor. Araştırmalar tehlike altındaki Akdeniz foku, orkinos, kılıç balığı, ispermeçet balinası ve pamuk balıklarına ev sahipliği yapan Akdeniz’de bu türlerin plastik yuttuklarını ortaya koyuyor. Ege Denizi’ndeki ispermeçet balinalarının yüzde60’ının plastik yuttuğu tahmin ediliyor. Artık dünya kişisel tüketim tercihlerini sorgulamalı. İklim krizini yönetmekte başarısız kaldık, plastik çöp krizini çözmek için şansımız var.” dedi.
Rapordan Ürkütücü Detaylar
Denizlerdeki neredeyse tüm canlı türlerinde plastik kirliliğinin etkilerinin gözlendiğinin altı çizilirken, denizel ekosistemler mercan resifleri ve mangrovların bile tehlikede olduğu vurgulandı. 2 bin 144 tür doğal ortamlarında plastik kirliliğine maruz kalırken, besin zincirinin tepesindeki yırtıcılardan planktonlara kadar her türlü deniz canlısı plastik yutuyor.
297 türde gözlemlenebilir olumsuz etkiler incelenirken yüzde 88’i olumsuz etkileniyor. Deniz kuşlarının yüzde 90’ı, deniz kaplumbağalarının yüzde 52’si plastik yutuyor. Plastikler, canlılara dolanıp hareketlerini kısıtlayarak, yutularak, canlıların yaşam alanlarını örtüp solunumlarını engelleyerek ve üzerlerindeki kimyasalların çözünerek denizlere karışması yoluyla biyolojik yaşama zarar veriyor. Plastik atıklar diğer ekolojik hizmetlerinin yanı sıra birçok kıyı topluluğuna gıda güvenliği ve su taşkınlarına karşı koruma sağlayan mangrovların karmaşık kök sistemlerinde sıkışıp kalıyor ve bitkilerin büyümesini engelliyor. Plastik kirliliği, iklim değişikliği nedeniyle tehdit altındaki mercanlar için ek tehlike. Plastik atıklar denizel biyolojik çeşitlilik için eşsiz önemdeki resiflerde mercanların boğulmasına ve kırılmasına hatta tüm resif sisteminin ölümüne neden oluyor. Mercanlar mikroplastik taneciklerini sindirdiklerinde ortak yaşam sürdükleri algler üzerinde de olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor. WWF, Şubat sonunda düzenlenecek BM Çevre Asamblesi’nde(UNEA-5) denizlerdeki plastik kirliliğini durduracak küresel ölçekte yeni bir BM Sözleşmesi’ni kabul etmesinin gerektiğinin altını çiziyor.