Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum filtresiz beş termik santralın tamamen kapatıldığını açıkladı. Kurum, incelenen yedi termik santraldan dördüne geçici faaliyet belgesi verildiğini, üç santralın ise gerekli çevre izinlerini aldığını bildirdi. Soma Termik Santralının dört ünitesinin çalışmasına kış sezonu boyunca müsaade edileceğini belirten Kurum, şunları söyledi: “Kahramanmaraş Afşin A, Kütahya Seyitömer, Kütahya Tunçbilek, Sivas Kangal ve Zonguldak Çatalağzı termik santralları tamamen, Manisa Soma Termik Santralı ise kısmi olarak kapatılmıştır. Kapatılan termik santralların yönetimlerine, gerekli çevresel yatırımları tamamlamadıkları sürece faaliyete geçmelerine izin verilmeyecek.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un filtresiz beş termik santralın tamamen kapatıldığını açıklamasının ardından dikkatler santrallarda çalışan işçilerin akıbetine döndü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez kapatılan beş termik santralda çalışan işçiler ile ilgili, işçilerin hak ve hukuku konusunun takipçisi olacaklarını, bir olumsuzluk yaşanmaması için süreci yakından takip edeceklerini söyledi. Dönmez, 13 termik santraldan yedisinin üretime devam edeceğini belirterek elektrik sıkıntısı yaşanmaması için tüm önlemlerin alındığını söyledi.

Avustralya Yangınları Durdurulamıyor

Avustralya’da haftalardır devam eden, en az 17 kişinin ölümüne neden olan yangınlar durdurulamıyor. Yangınlar, dünya çapında medyada en çok yer alan haberlerden biri oldu. Dünyanın farklı yerlerinden politikacılar ve iklim krizi aktivistleri, Avustralya’da devam eden yangınların iklim krizinin aciliyetini gösterdiğini söyledi. Binlerce itfaiyeci Yeni Güney Galler bölgesinde 100’den fazla, Victoria bölgesinde ise 40’a yakın yangınla mücadele ediyor. Sıcak ve rüzgarlı hava koşulları sebebiyle her gün yeni bir yangın çıkıyor.

Christian Aid’in hazırladığı çalışma geçtiğimiz yılki sel, yangın ve fırtına gibi aşırı hava olaylarının en az 15’inin tekil maliyetinin 1 trilyon dolar olduğunu ortaya koydu. 2019’da yaşanan aşırı hava olaylarının en az 15’inin başat etmeni iklim krizi oldu. 2019’daki iklim kaynaklı yıkımları araştıran Christian Aid, yaşanan kayıpların hafife alındığını söyledi. Bu yıl Ocak ayında Arjantin ve Uruguay’da yaşanan seller 11 bin insanı evinden etti. Zimbabwe, Mozambik ve Malawi’yi etkisi altına alan Idai kasırgası 1,300 insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Hindistan ve Bangladeş’i Mayıs ve Haziran aylarında Fani kasırgası vurdu. Alışılmıştan daha kuvvetli mevsim rüzgarları 1,900 kişinin ölümüne yol açtı.

Alman Şansölye Angela Merkel, yeni yıl mesajında gelecek nesillerin barış ve refah içinde yaşayabilmesi adına bütün gücüyle iklim değişikliği ile mücadele ettiğini söyledi. 31 Aralık akşamı yayınlanan konuşmasında Merkel, “Küresel ısınma gerçek ve tehditkâr. Yükselen sıcaklıklar ve küresel ısınmadan doğan problemlerin hepsi insan kaynaklı” sözlerine yer verdi. Merkel, bu yükselişi önlemek için yapılabilecek her şeyin yapılması gerektiğini ve sıcaklık artışını durdurmanın hâlâ mümkün olduğunu belirtti.

Greta Thunberg: “Trump’la Vaktimi Harcamam”

Greta Thunberg, ABD Başkanı Donald Trump’ın bilim insanlarını bile dinlemezken kendisinin söyleyeceklerini ciddiye almayacağını söyledi. BBC radyosunun Today (Bugün) programında yer alan röportajda 16 yaşındaki Greta Thunberg, kendisine yapılan kişisel saldırıları komik bulduğunu söyledi. Greta’nın, Trump’a New York’taki BM iklim zirvesinde medyanın deyişiyle “ölü bakış” attığı video sosyal medyada viral olmuştu. Trump ile konuşsaydı ne söyleyeceği sorulan Thunberg, “Açıkçası bir şey söyleyeceğimi sanmıyorum çünkü belli ki bilim insanlarını ve uzmanları dinlemiyor, beni neden dinlesin ki? Vaktimi harcamazdım” şeklinde yanıt verdi.

Gelecek yıl BM’nin İklim Değişikliği Özel Elçisi olacak, İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney, 30 Aralık’taki röportajında finansal hizmetlerin fosil yakıt yatırımlarını azaltma konusunda fazla yavaş kaldığını belirtti. Yatırımların azaltılması konusunda yaşanacak bir gecikme keskin bir küresel ısınma artışına neden olacak. Carney, BBC radyosuna küresel ısınmanın birçok finansal şirketi değersiz kılabileceğini söyledi. Greta Thunberg’ün konuk editör olduğu radyo programına konuşan Carney, “Gelecek 10 yılı da değerli ama yetersiz eylemlerle harcayıp harcamayacağımız endişe verici” dedi. Carney siyasal liderlere de acil bir şekilde değişim çağrısında bulundu.

BBC’deki Radio 4’s Today programına katılan Greta Thunberg’in babası Svante Thunberg, kızının iklim grevi için okulu kırmasını desteklemediğini söyledi. Svante Thunberg, kızının okul grevine başlamadan önce üç dört yıl boyunca depresyonla mücadele ettiğini, yemek yemeyi bıraktığını söyledi. Ancak babası, aktivist olduktan sonra Greta’nın artık çok mutlu olduğunu belirtti: “Onun artık sıradan olmadığını düşünüyorsunuz çünkü o özel, çok ünlü ve daha bir sürü şey. Ancak benim için o artık sıradan bir çocuk, öteki insanların yaptığı her şeyi yapabiliyor.” Greta daha önce yaptığı açıklamasında insanların “Görüntüsünü, kıyafetlerini, hareketlerini ve farklılıklarını” alay konusu yaptıklarından bahsetmişti. Kızının ise eleştirilerle fazlasıyla iyi mücadele ettiğini de ekledi: “Doğrusunu söylemek gerekirse nasıl yaptığını bilmiyorum, çoğu zaman gülüyor. Bunu çok komik buluyor.”

Termik Santrallar Belediyelere Göre Daha Fazla Su Çekti

TÜİK’in açıkladığı verilere göre termik santrallar 2018’de kaynaklardan yaklaşık 8 milyar metreküp su çekti. Veriler, termik santralların belediyelerden daha fazla su çektiğini gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin sektörel su ve atık su istatistiklerini açıkladı. Veriler Türkiye’de geçen yıl su kaynaklarından 17,5 milyar metreküp su alındığını gösteriyor. Doğrudan su kaynaklarından çekilen suyun %56,2’si denizlerden, %15,2’i barajlardan, %14’ü kuyulardan, %8,7’si kaynaklardan, %3,9’u akarsulardan, %1,8’i göl/göletlerden, %0,2’si ise diğer su kaynaklarından çekildi.

Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, geçtiğimiz aylarda İstanbul’un Fatih semtinde etkili olan ve özellikle Eminönü’ndeki iş yerlerinde ağır zarara yol açan sel baskınının sigortaya maliyetinin 60 milyon lira olduğunu söyledi. Gürkan, iklim değişiklikleri ve doğal afetlerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önlem alınması gereken en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğine işaret etti, Allianz’ın 2019 Risk Barometresi Raporu’nun sonuçlarını hatırlattı. AA’nın haberine göre Gürkan, “Rapora göre, 2018 yılında dünyada fırtına, sel, deprem gibi doğal afetler sonucu yaklaşık 146 milyar dolarlık ekonomik zarar gerçekleşti. Türkiye ise dünyada doğal afetler kategorisinde %52 ile en yüksek riskli 5 ülke arasında bulunuyor” dedi.

Otomotiv analistlerine göre, Avrupalı araba üreticileri 2020’yi elektrikli araçların yılı yapmak için hazırlanıyor. Dünyanın en büyük araba üreticileri ürünlerinin karbondioksit emisyonlarını azaltmak için yeni modellerle geliyor. Önceki elektrikli araç modelleri genellikle daha niş bir piyasayı hedef alıyordu. Ancak 2020 ile Mini, Fiat 500 ve Vauxhall Corsa gibi birçok iyi markayı elektrikli modelleri ile görebileceğiz. Veri şirketi IHS Markit’e göre, elektrikli araç modellerinin sayısı 2020 yılının sonunda 100’den 175’e çıkacak. 2025’te ise 330’dan fazla olması bekleniyor.

Hava Kirliliği Ruh Sağlığını da Etkiliyor

Hava kirliliğinin bedensel zararlarının yanında akıl sağlığını da olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar, temiz havanın depresyon riskini ciddi oranda azaltabileceğini savunuyor. University College London’dan bir ekip, 16 ülkeden elde edilen verileri inceleyerek hava kirliliği ve zihinsel hastalıklar arasındaki bağlantıyı araştırdı. Araştırmacılardan Dr. Isobel Braithwaite, kirli havanın insan sağlığını kötü etkilediğinin, kalp ve solunum yolu hastalıklarına davetiye çıkardığının uzun zamandır bilindiğini hatırlatarak, “Burada hava kirliliğinin ruh sağlığımız üzerinde de aynı şekilde ciddi zararları olduğunu gösteriyoruz ve bu da soluduğumuz havanın acilen temizlenmesi gerektiği anlamına geliyor” dedi.

Güney İsrail’in boğucu sıcağında, deniz kuşkonmazı veya deniz fasulyesi olarak bilinen salicornia, topraktan ziyade tuzlu su ile sulanan kuma ekilerek yarı saydam muşamba altında yetişiyor. Bu ortam çoğu bitkiyi öldürse de bu bitkiler yeşil ve sağlıklı görünüyor. Negev’deki Ben Gurion Üniversitesi araştırmacılarıyla işbirliği yapan yerel çiftçiler bu bitkileri yakınlardaki pazarlara ihraç ediyorlar. Deniz fasulyesinin tadı tuzlu salatalık gibi ve dünyanın kıyı bölgelerinde yabani olarak yetişiyor. Ancak son yıllarda araştırmacılar, özellikle Hindistan, İsrail, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi kuru kıyı bölgelerinde bunların tarımda kullanımı üzerine çalışıyorlar. Gezegen ısındıkça, deniz seviyeleri yükseldikçe, dayanıklı mahsuller iklim krizinde kurtarıcı besinlerimiz olabilir.