Atatürk’e otopsi yapılmadığının altının çizildiği kitapta, yıllardır süregelen mumyalama tartışmasına da nokta konuldu. Tahniti(naaşı koruma işlemi) 15 yıl sonra çözen kişinin ise Türkiye’nin ilk kadın patoloji uzmanı Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu olduğu vurgulanıyor.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 81’inci yılında büyük özlemle anılırken, Anıtkabir Komutanlığı pek çok soruya cevap veren bir kitap hazırladı. Anıtkabir Komutanlığı’nda görevli Yarbay Kasım Mehmet Teke ile tarihçi Bora Öncü’nün 4 yıl süren titiz çalışması sonucu ortaya çıkan 630 sayfalık kitabın tüm geliri Anıtkabir Komutanlığı’na devredildi. Türkiye İş Bankası tarafından yayınlanan kitap için, yüzlerce belge ve fotoğraf bir araya getirildi.

Manevi kızlarına miras

Anıtkabir-Bir Veda bir Başlangıç adlı kitapta; 10 Kasım 1938 Perşembe günü 09.05’te gözlerini yuman Atatürk’ün vefat raporunu 10 kişilik doktor heyetinin düzenlendiği anlatılıyor. Hastalığı ağırlaşan Atatürk’ün 4 Eylül’de genel sekreteri Hasan Rıza Soyak’ı yanına çağırarak hazırlattığı vasiyetnamesinde, yaşadıkları süre içinde kız kardeşi Makbule’ye ayda bin, manevi evlatları Afet’e(İnan), 800, Sabiha Gökçen’e altı yüz, Ülkü(Adatepe)’ye iki yüz, Rukiye(Erkin) ve Nebile(İrdelp)’ye yüzer lira verilmesini istiyor.

Çok tartışılan konu: Tahnit İşlemi

Büyük lidere yakışır mezar yapılması için gereken sürede naaşın korunması için yapılan tahnit işleminin mumyalama olarak değerlendirilmesiyle yılladır sürdürülen tartışmaya da nokta koyuluyor. Tahnite(Naaşın Korunması) başlamadan önce İslam Tetkikleri Enstitüsü öğretim üyesi Ord. Prof. Dr. Şerafettin Yaltkaya’nın gözetiminde Atatürk’ün yıkandığı belirtiliyor. Başbakan Celal Bayar’ın emriyle yapılan tahnitin Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter ve Prof. Dr. Mustafa Hayrullah Diker’in gözetiminde Gülhane Tıp Akademisi’nden patolojik anatomi hocası Prof. Dr. Albay Lütfi Aksu’nun gerçekleştirdiği belirtildi. 200 gram formaline, 1 gram sublime, 200 gram tuz, 10 gram asit pheniqe ve 1 litre suyun kullanıldığı tahnit karışımının Atatürk’ün vücuduna şırıngayla verildiği, kullanılan malzemelerin yıllar sonra bilinmesi için 2 küçük şişenin de kolları arasına yerleştirildiği anlatılıyor.

Tahniti 9 Kasım 1953’te 3 asistanıyla çözen Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu’nun, ” Naaş kahverengi muşamba ile sarılı olarak görüldü. Yüzün örten ıslak pamuk kitlesi kaldırıldı ve Ata’nın yüzü ile karşılaştım. Ata ve eseri, birbirimize bakıştık adeta. Uzun kaşlarından ince bir tutam sol gözkapağına inmiş, Ata sanki 15 yıl önce Dolmabahçe Sarayı’ndaki hasta yatağında uyuyor. Ağzımdan anında şu sözler döküldü. Bu tahniti es ki Gülhane hocalarından Prof. Dr. Lütfi Aksu yapmıştı, kendisini de iki yıl önce rahmetli oldu. Nur içinde yatsın. Evet, ideal bir tahnitti bu.” sözleri dikkat çekiyor. Türkiye’nin ilk kadın patoloji uzmanı Mutlu, Atatürk tarafından 1933 yılında eğitim alması için Berlin Tıp Fakültesi’ne gönderilmiş ve tıp dünyasına Şevki Metodu adlı bir teknik kazandırmıştı.

Sadece 2 kulede rolyef yok

Az bilinen pek çok gerçeğin vurgulandığı kitapta, Anıtkabir’de Anık Bloğu’ndaki 10 kuleden(İstiklal, Hürriyet, Mehmetçik, Barış, Zafer, 23 Nisan, Misak-ı Milli, İnkılap, Cumhuriyet ve Müdafaa-i Hukuk) sadece iki tanesinde rolyef bulunmadığı belirtiliyor. Atatürk’ün Cumhuriyet ve Zafer konularında söylediği özlü sözlerini en doğru şekilde anlatan rolyef bulunamadığı için bu isimdeki kulelerin iç duvarlarında kabartma ya da rolyef işleme bulunmadığı da kitapta belirtiliyor. 12×14 metre boyutlarındaki diğer 8 kulede ise isimleriyle ilgili Atatürk sözlerini yansıtan rolyefler bulunuyor.