Deniz Kartalı

Atatürk’ün Kaptanı Sait Özege’nin Yaşamından Kesitler… Kaptan Uluç Hanhan Yazdı

Atatürk’ün kaptanı olarak da bilinen rahmetli Kaptan Sait Özege ticaret bahriyesinde özel bir yere sahip değerli meslek büyüklerimizdendir. Özege’nin biyografisi Sayın Ali Bozoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Bu biyografide Kaptan Sait Özege’nin 9 Ağustos 1330’da (22 Ağustos 1914) tarihinde Seyhun Vapuru’nun ikinci kaptanlığına atandığı anlaşılıyor. (1) Bu makalede Kaptan Sait Özege ile yapılan ve 1934 yılında Akşam Gazetesinde yayımlanan bir görüşme yer almaktadır. Bilindiği üzere Hikmet Feridun Es (1910-1992) lise yılarında gazeteciliğe ilgi duymaya başlamış, İtalyan Okulu’ndan sonra girdiği İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nde öğrenim görürken, okulunu yarım bırakıp, 1926 yılında Akşam gazetesinde çalışmaya başlamıştır. Daha sonra Yedi Gün dergisinin ABD muhabirliği görevini üstlenen Es, Hürriyet gazetesinde de çalışarak gezi röportajları yapmıştır. 1950 yılında Kore’de görevli Türk Tugayı’nda savaş muhabirliği yapmış, ilk Türk kadın savaş muhabiri Semiha Es ile evlenmiştir. Az tanınan değişik ülkelere geziler yaparak buralarda çektiği fotoğraflar ve röportajları ile ilgi çekmiş Vietnam Savaşı ve Kongo İç Savaşı’nda foto muhabirliği yapmıştır. 1983 yılında “Burhan Felek Hizmet Ödülü” kazanmış, Ayrıca Çarşaf ve Akbaba gibi dergilerde gülmece yazıları yazmıştır. (2)

Atatürk’ün Kaptanı Sait Özege’nin Yaşamından Kesitler… Kaptan Uluç Hanhan Yazdı
Uluç Hanhan - Köstenada( uluchanhan@gmail.com )
946 views
16 Nisan 2021 - 12:01

S/S Ege’de bir kitapçı dükkânı…

S/S Seyhun Vapuru ile batışım…

Atatürk’ün yayınladığı 3/7786 numaralı tamim…

Hadi şimdi Gazeteci Hikmet Feridun Es’in, Ege Vapurunda Kaptan Sait Özege ile yaptığı röportajı okumaya başlayalım:

Rıhtımda vedalaşanlar yaşlı gözlerini ufacık mendilleri ile silen genç kadınlar, gözyaşını erkekliğin şanına yakıştıramadıkları için ağlamamaya gayret eden delikanlılar var. Ege kalkıyor!…

Geminin süvarisi Sait Kaptan 25 senelik bir deniz kurdudur. Fakat buna rağmen hala genç, iri, uzun boylu, yakışıklı bir bahriyeli… Güvertede birdenbire fevkalade bir köpek peyda oldu. Aşağı yukarı bir at yavrusu kadar bir şey. Koştu, Sait Kaptanın üstüne atıldı, iki ayağını çok uzun boylu olan kaptanın iki omzuna kadar getirdi. Kaptan gülümsedi. “Pars doğru dur” Efendim bu hayvan Ege’nin bütün seferlerine iştirak etmiştir. Yaman bir denizcidir. Fakat gemiden hiç çıkmadığı için deniz üstünde tamamı ile bir rahip hayatı yaşıyor. Bazen vapura gelen köpeklerle flört ediyor. Lakin kendisi çok büyük olduğu için ufak tefek sevgililerinin yanında boyundan utanıyor, ileri gitmiyor. Diyebilirim ki Pars Türkiye’nin en çok seyahat eden köpeğidir.

Kitapçı Dükkânı

Ege kalkmadan evvel size şöyle vapurun her tarafını bir gezdireyim. Kaptan, ben ve Pars makine dairelerinden, lüks kamaralara, mutfağa, eczaneye, müzik salonuna kadar gezdik dolaştık. Bu sırada Sait Kaptan bana küçük bir dükkân gösterdi. İşte “geminin kitapçısı”. Sonra izahat verdi. Bizde ilk defa bir vapurda açılan bir kitapçı dükkânı.  Seyahatiniz esnasında, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, memleketin her tarafında çıkan kitapları buradan asıl fiyatına (bir santim bile fazla olmamak şartı ile) alabilirsiniz. Bir yolcu vapurunda ilk defa kitapçı açmak şerefi bizim memlekette Sait Kaptana aittir. Yolda can sıkıntısı ve boş saatler fazla olduğu için kitap satışı ve okumak merakı da çokmuş. Vakıa Sait Kaptan Amerika vapurlarında olduğu gibi mücevherci dükkânları, sinemalar, kafeşantanlar açmamış ama bir kitapçı dükkânı açmış ya. Bu hepsinden daha yüksek, daha değerli bir iştir. Okumayı mütalaayı deniz üstünde bile ilerletmeye çalışan bu maarifçi kaptanı tebrik ederim. 

Dört Kere Battım

Kaptanla güvertede karşılıklı oturduk. Eski denizci, eski deniz maceralarını hayalinin içinde bir geçit resmi yaptırdıktan sonra anlattı:

Harpte ( Birinci Dünya Savaşı) tam dört kere battım. Memlekete kömür lazımdı. Biz bu kömürü bir nevi kaçakçılıkla temin ediyorduk. Harbin üç senesini bu suretle geçirdim. Bir batışım çok müthiş oldu. İki buçuk saat denizde kaldım. İlk batışım 1331 senesi Martı’nın 15. Pazar günü saat tam onda oldu. 14 Mart’ta Zonguldak’tan kalkmıştık. Seyhun vapuru ile. Gemi tamamı ile kömür yüklü idi. Müdafaa-i Leyliye vaziyetinde ilerliyorduk. Yani ziya göstermeksizin. Nizamen yakılması icap eden fenerleri yakmaksızın. Sabaha kadar mühim bir hadise olmadı. Sabahleyin Boğaza 15 mil mesafeye yaklaşmıştık. Hava gayet güzeldi. Ufuk hafif sisli idi. Sis içinde gayet kalabalık bir harp gemisi kafilesi fark ettik. Bunlar Boğaz’a çok yakındılar. Bir müddet evvel bize Rus Donanmasının mahsur bir vaziyette olduğu resmen bildirilmişti. Sis te fazla idi. Bu gemileri seçemiyorduk. Üstelik Boğaza da çok yakın. Bunların Rus Donanması olduğu hatırımıza bile gelmedi. Fakat Boğaza dört mil yaklaşınca gemileri tanıdık: Rus Donanması. Onları tanımamızla beraber kaçmaya vakit kalmadı, ilk mermi patladı. Seyhun’da fevkalade olarak iki de kadın yolcu vardı. Biz iki hanımı hükümetin tavassutu ile almıştık. İlk mermiden sonra müthiş bir ateş altında kaldık. Bir müddet sonra müthiş bir ateş altında kaldık. Bir müddet sonra, filo kumandanı “gemiyi derhal terk ediniz” emrini verdi. Çare yoktu. Mürettebatı, iki hanımı sandallara koyduk. Düşman gemiyi batırmak niyetinde idi. Hâlbuki biz de, onu karaya oturtmak, sonra kurtarmak istiyorduk. Sandallar doldu, O kadar doldu ki, bir kişi daha binse batacaklardı. Bana yer kalmamıştı. Zaten gemiyi karaya doğru sevk etmek lazımdı. Ben gemide kaldım. Ruslar ateşi ziyadeleştirdiler. Fevkalade ziyadeleştirdiler. Maksatları bir an evvel Seyhun’u batırmak. Gemiyi karaya çevirdim. Fakat artık ateş tahammül edilmez bir hal almıştı. Tek başıma, her tarafına mermiler yağan bir gemide kalmıştım. Ruslar, benim vapurda olduğumu fark etmişler, ateşlerini gittikçe arttırıyorlardı. Bir an geldi ki, artık gemide kalamayacağımı anladım. Sandal yoktu. Çok uzak olmakla beraber sahile yüzerek geçmeye karar verdim. Kendimi elbiselerimle beraber denize attım. Sahile kadar yüzeceğimi zannediyordum. Hava güzeldi. Fakat deniz çok soğuktu. Mart’ın on beşi. Yüzmeye başladım. Bir an geminin baş makinisti, çok kıymetli arkadaşlarımızdan Salim Beyi yanımda gördüm, o da yüzüyordu. Yan yana ilerliyorduk. Arkamdaki elbiseler ağırlaştıkça ağırlaşıyor, beni kurşunlara sarılmış bir vücut gibi dibe çekiyordu. Bu sırada etrafımıza mütemadiyen mermiler düşüyordu. Adeta bir mermi yağmuru altındaydık. Birdenbire çok yakınımıza bir mermi düştü. Sular havaya fışkırdı. Deniz düzelince yanımda yüzen arkadaşım Salim Beyi göremedim. Kaybolmuştu. Kaptanın bir an gözleri daldı. Denizde kaybettiği arkadaşını düşünüyordu.

Bir daha onu hiç birimiz göremedik. Çok kıymetli bir arkadaşımızdı. Buz gibi denizin içinde gittikçe kuvvetim kesiliyor, elbiselerim ağırlaştıkça ağırlaşıyor, etrafıma düşen mermiler arttıkça artıyordu. Bir an elbiselerimi çıkarmak istedim, çıkaramadım. Etrafı yavaş yavaş bir sis içinde görüyordum. Bu sis gittikçe koyulaştı, bir şey göremez oldum. Gözlerimi küçük bir kulübede açtım. Sonra anlattılar. Düşman ateşi kesmeye mecbur olmuştu. Sandalla karaya çıkanlar benim dalgalar arasında bocaladığımı görünce gelip beni almışlar. Ben kahvemi bitirdiğim zaman kaptan ikinci batışını anlatmaya başladı. Gene Boğaza çok yakın ve kömür yüklü idik. Dehşetli bir ateş altındaydık. Düşman hemen gemiyi terk etmemizi bildirmişti. Sandallara bindik. Fakat bu sırada bir sandal alabora oldu. Maalesef 17 kişi kaybettik.(3)

Seyhun Vapurunun büyük savaştaki hizmetleri Rahmetli Kaptan Oktay Sönmez’in kitabında da belirtilir.

“Kurtuluş Savaşı sonunda ve cumhuriyetin ilk yıllarında bütün mali sıkıntılara rağmen Gazi’nin başında bulunduğu devlet, bu hizmetlerde payı, alın teri ve acısı olanları, bu görevlerde yitirdiklerini unutmamış, mevcut bütün gemilerde görev almış kaptanlara 3/7786 olarak bilinen bir tamim göndererek görev yapan gemileri, denizcileri teker teker tespit etmiş, durumlarını düzenlemiş, ölenlerin ailelerine maaş bağlamıştır. Aşağıda Gülnihal vapuru süvarilerinin konuya ilişkin yazdığı mesaj metinleri görülebilir:  

9 Aralık 1935

İ.M. 3/7786 numara ve 3 birinci kanun 935 tamime cevaptır.

Umumi harbin başından sonuna kadar Seyr-i Sefain İdaresi vapurları sabık Harbiye Nezareti’ne merbut olarak nakliyatı askeriye emrinde istihdam edildiği ve bu meyanda Seyhun vapurunun askeri fabrikalarla donanmanın kömür ihtiyacını temin için Zonguldak’a çalıştığını bildiririm. Gülnihal Vapuru Süvarisi İhya Görgün  

Kaptan Sait Özege

16 Aralık 1935

Öz:3/7786 numaralı emirlerin cevabıdır.

Seyhun vapuru, büyük savaşın başından, Karadeniz’de düşman donanması tarafından batırılıncaya kadar harple ilgili müesseselerin kömürünü taşımak üzere Zonguldak ile İstanbul arasında çalışmıştır. Şam vapuru savaşın başında İstanbul’dan Trabzon’a askeri eşya kaçırmış ve sonra da Çanakkale’ye nakliyat yapmıştır.

Derin Saygılarımla

Gülnihal Süvarisi Ali(4)  

Gazeteci Hikmet Feridun Es’in, Kaptan Sait Özege ile yaptığı röportaj bize Ticaret Bahriyesi mensuplarının Birinci Dünya Savaşı’nda vatana yaptıkları hizmetlerden birini yansıtması açısından önemlidir. Bu hizmetleri anlatmaya kalksak kitaplar yazılır. Vatana hizmetlerini göz kırpmadan yapan denizcilerimizin ruhları şad olsun!

Kaptan Uluç Hanhan

www.uluchanhan.com

Kaynaklar

(1) (http://www.alibozoglu.com/index.php/2020/02/12/ataturkun-kaptani-kaptan-mehmet-sait-ozege-1986-1957/)

(2) https://tr.wikipedia.org/wiki/Hikmet_Feridun_Es

(3) Akşam Gazetesi, 21 Nisan 1934, Hikmet Feridun Es, (Gazete nüshası için Sayın Reha Korkut’a teşekkürlerimle)

(4) Oktay Sönmez, Anılarda Gemiler Ufkun Ötesinde Kayboldular, s.82

 

 

GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun
SON DAKİKA HABERLERİ

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.