Akdeniz’de sayıları hızla artan istilacı türlerden balon balığının oluşturduğu tehlike her geçen gün artıyor. Keskin 4 dişi ile balıkçı ağlarını kolayca kesebildiği için Akdeniz’de balıkçı başına yılda 3 bin TL zarara neden olduğu düşünülen balon balığının ölümcül etkisi pişirildikten sonra bile dokularında kalan zehrinden kaynaklanıyor. Kıyılarımıza Kızıldeniz üzerinden gelen 100’den fazla istilacı tür içinde 8 balon balığı türü olduğunu vurgulayan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, türlerin çok kolay tanınabileceğini ve bu şekilde ölümlerin önüne geçilebileceğini vurguladı. Bilim dünyası tarafından 1788 yılında tanımlanan balon balığının vücudunun ince ve uzun olduğunu belirten TÜDAV, şiştiği zaman dikenlerini gösteren hayvanın zehrinin yılın her mevsimi aktif olduğunun altını çizdi. TÜDAV; “Baş kısmında, baş arkasında ve vücudun gerisinde kuyruğa kadar dikenleri vardır. Genellikle 10 – 50 metre derinliklerde yaşar. Omurgasızlarla beslenir. Yumurtlama ile çoğalır. İndo-Pasifik kökenli bir türdür. Kıyılarımıza Süveyş Kanalı üzerinden gelmiştir ve Akdeniz’de pek çok ülke kıyılarında görülmüştü” şeklinde açıklama yaptı.
Tetrodotoxin Siyanürden bin kat zehirli
Dünya denizlerinde 191 türü olan balon balıklarından 8’nin 2018 yılında itibaren ülkemiz sularında kaydedildiğini belirten Akdeniz Koruma Derneği ise, ekonomik ve sosyal zararlarının yanında dokularındaki tetrodotoxin (TTX) adı verilen bir nörotoksinin (sinir sisteminde etkili zehir) ölümcül olabileceğini vurguladı. Akdeniz Koruma Derneği, “Bu toksinin siyanürden bin kat zehirli olduğu biliniyor. Araştırmalar, TTX toksininin balığın bünyesine beslendikleri yiyeceklerde bulunan bir cins bakteri yoluyla geçtiğini gösteriyor. Uzak Doğu’da yapılan çalışmalar, burada yaşayan balon balıklarının üreme döneminde özellikle dişilerde toksin miktarının daha da arttığını ortaya koyuyor. Ağları parçalamaları Türkiye kadar Yunanistan, Kıbrıs Güney Rum Kesimi, KKTC ve Lübnan’daki balıkçıların da sorunu. Etçil balon balığı, küçükken kabuklularla, büyüdükçe yumuşakçalarla beslenir. Gökova Körfezi’nde ekonomik değeri yüksek karides ve ahtapottaki azalma, balon balığının çoğalmasıyla aynı tarihlerde yaşanıyor” dedi.
Akdeniz Koruma Derneği, “Bölgedeki balıkçılar, görülmesiyle yumuşakçaların (kalamar, ahtapot, mürekkep balığı) sayısının ciddi ölçüde azaldığını belirtiyor. 1869 yılında Süveyş Kanalının açılmasıyla sadece dünya deniz ticareti değil, Kızıldeniz ile Akdeniz’in birbirinden çok farklı olan ekosistemleri de birleştirilmiş oldu. Bu durum iklim değişikliğinin de etkisi ile istilacı denizel türlerin, tüm Akdeniz Havzası gibi ülkemiz sularında da artışını beraberinde getirdi. Denizel alandaki istilacı türler, karasal alandakiler gibi yerleştikleri alana hızla adapte olup ‘Biyolojik Kirlenme’ adlı ekosistem değişimlerinin nedeni” şeklinde açıklama yaptı.