Haydarpaşa rıhtımının beş kilometre çapında bir alanda tüm evlerin camları basınç nedeniyle patlar ,
Uykudadır İstanbul , ne olduğunu hava aydınlanmaya başladığında anlar ,
Göğe siyah dumanlar yükselmekte ve Haydarpaşa mendireği açığında bir gemi yanmaktadır,
Ve , tam 27 gün yanar bu gemi ; Independenta ,
43 deniz şehidi verir Romen Tankeri ,
Dünyanın 10 büyük deniz kazalarından biri olan, denize dökülen 75 bin ton ham petrol ve oluşan deniz kirliliği ve deniz canlılarının ölümünü yazmayacağım ,
O kadar çok yazıldı , çizildi ki , bir filmi yapılmadı ..
Kaza nedenini de yazmayacağım , kaza raporları ve mahkeme kararı , çarpan gemi Evriali Gemisini yüzde 90 suçlu bulmuştu ..
Kazanın üzerinden tam 40 yıl geçti ,
Gerekli dersler çıkarıldı , yeni trafik düzeni ve VTS ( VesselTraffic Services ) ( Gemi Trafik Hizmetleri ) ile Türk Boğazlarında deniz kazaları büyük ölçüde önlendi..
Yeterli midir ??
Hayır ..
Independenta kazasıdan gerekli ders alınmış mıdır ??
Gemi Trafik Düzeninin sağlandığını , bu kazadan sonra kılavuz kaptan alan gemi sayılarının arttığını söylüyorsanız , evet ..
Alınacak ders ne olmalı idi bu kazada ???
Önce Independenta’yı tanıyalım ; 1978 yapımı 145.000 ton petrol taşıma kapasitesine sahip , Romanya’nın Köstence limanında inşa edilmiş döneminin en modern gemisi ..
Ve , bu geminin ağabeyi , 1973 senesinde Japonya ‘da inşa edilmiş bir Türk Tankeri var aynı dönemde,
Geminin ismi Gaziantep ..
Tam 3 yıl ikinci kaptanlığını yaptığım , ülkemize o dönemde alınmış en modern tanker ..
Şu andan itibaren okuyacağınız yazıdaki görüşler , deniz meslek yaşamını çokluk tankerlerde başarılı olarak geçirmiş bir gemi adamına, bu yazıda imzası bulunan kişiye aittir , yorumlar da sizlere …
Yorumunuzu sağlıklı yapabilmeniz için önce ‘’ InertGas ‘’ dan bahsetmeliyim ..
InertGas, tankerlerde , tahliye sırasında , tahliye pompalarına enerji sağlayan buharın elde edilmesi amacıyla kazanda yakılan yakıtın yanması ile oluşan ‘’ Baca Gazı ‘’ dır ..
İyi bir yanma sonucu , baca gazı ; % 83 nitrojen , %12-14 karbondioksit , % 2-4 de oksijenden oluşur ki biz buna ‘’ Inert Gaz Karışımı ‘’ ismini veririz ..
Bir patlamanın ve devamında petrol yangınının oluşabilmesi için iki olasılık vardır ; ya tanklarda inert gaz yoktur ya da tanklarda ki oksijen yüzdesi, infilak ve yangın için yeterli yüzde 8’ in üzerindedir ..
Sistem şöyle çalışır ; tahliye süresince , tahliye edilen tanka , tahliye edilen petrol hacmi kadar ve o tankta tahliye bitimi tankın hacmi kadar inert gaz ( baca gazı ) yıkanmış, soğutulmuş olarak çok güçlü fanlar ile basılır ..
Biz bu tanka artık inertlenmiş tank adını veririz , yani artık patlama ve yangın için gerekli oksijen o tankın içinde yoktur ..
Inert gaz , emniyetli petrol taşımasının en önemli buluşudur ve 1970 li yılların başından bu yana bir emniyet tedbiri ve tanker limanlarına yanaşabilmenin bir şartı olarak kullanılmaktadır ..
Şöyle ki ; dünyanın hangi ülkesine , hangi petrol iskelesine giderseniz gidin yüklemeden önce yapılacak denetimde tankların herhangi birinde %5 ‘in üzerinde oksijen tespit edilir ise o limana yanaşmanıza asla müsaade edilmez ..
Gelelim tekrar Independenta’ya ..
Geminin petrol taşıma kapasitesi 145.000 ton , taşıdığı yük 96.000 ton ..
Yani ???
96 bin ton ham petrolün yaklaşık 74.000 tonu merkez tanklarda. 23.000 tonu ise iki yan tankta ..
En az 3 yan tankı boş ..
Bu yükleme ile ilgili elimde elbette bir kanıt yok , sadece basiretli bir Kaptan olarak 96.000 tonu nasıl yüklerdim , bu olgudan gidiyorum ..
Gelelim çatışma ve sonrasına ; 7500 ton taşıma kapasiteli Evriali gemisi , tam yol ile Independenta’nın iskele tarafında ki tanklardan birine şiddetle çarpıyor ve çarptığı bölgede bir yan tank var ve talihsizlik bu ya bu tank boş , önce infilak ve daha sonra yangın başlıyor ..
Ve hatta , yangının başlamasından tam 22 gün sonra gemide bir patlama daha oluyor ..
Bu da şunu gösteriyor ; Independenta Tankerinde , boş tanklarda maalesef inertgas yoktu ya da o tanklarda ki oksijen oranı % 8 ‘ in üzerinde idi ..
( 43 Romen deniz şehidine Allah’tan rahmet diliyorum ve asla yıllar sonra bir suçlama arayışında değilim , bu yazı sadece ülkemin alacağı derslere örnek olarak yazılan bir makaledir ).
2017 senesinde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı , 25 bakanlığın da görüşünü alarak Türk Boğazları’ ndan uğraksız geçiş süresini 2 günden 7 güne çıkarıyor ..
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği , başta dönemin Başbakanı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olmak üzere tüm bürokratlara bir teşekkür açıklaması yapıyor mağduriyetleri ortadan kaldırıldığı için ..
Ortada bir mağduriyet var mı idi ??Evet , 48 saat transit süresi gerçekten ticari bir mağduriyet yaratıyordu .
Peki , bunun çözümü dar bir demirleme bölgesinde ( Kumkapı ) gemilerin nerede ise birbirine değercesine demirde beklemesi mi yoksa Bakanlığın emniyetli demir ya da yanaşma bölgeleri tahsis etmeleri miydi??
Sadece Kumkapı demir bölgesi bekleme sürelerine dikkatinizi çekmek istiyorum ; 2016 yılı ; 350 gemi , 2017 yılı 300 gemi , 2018 yılı 700 gemi , 2019 yılı 1200 gemi ( ilk 10 ay ) ..
Demirde bekleyen gemiler , demirden hareket eden gemiler ve İstanbul Boğazı’na giriş yapan gemiler ..
Size bir şey hatırlatıyor mu ???
Şimdi ne yapsam diyorum ; bir pulsuz dilekçe ile Sayın Cumhurbaşkanı’na mı , Sayın Ulaştırma Bakanı’na mı gitsem , desem ki ; senede 150 milyon ton petrol Türk Boğazları’ ndan gemiler ile taşınıyor , bu gemiler boş olarak Çanakkale Boğazı’ndan giriş yapıyor , bu tankerlerde inert gaz oranını giriş öncesi neden denetlenmiyor??
Ve şunu eklesem: İstanbul demir bölgesinebir çuval patates satın almak için giriş ve çıkış yapan gemilerin yanaşacağı / barınacağı ve emniyetle boğaz trafiğine katılacağı rıhtım / iskeleler düşünülemez mi ??
İstanbul ‘a , demire inen / çıkan ve boğaz transitine giren gemiler ve inert gazı kontrol edilmemiş tankerler , bizlere Independenta dersini ne zaman hatırlatacak ??
Dilediğiniz kadar Üniversitelerde Türk Boğazları Kürsüsü kurun , dilediğiniz kadar Türk Boğazları ile ilgili konferanslar düzenleyin , ‘’ Dar Geçitte Cinayeti ‘’ işleyecek katil zaman kollamaktadır .
Lütfen DİKKAT