Son yıllarda Rusya Federasyonu’nun deniz sınırları dışında gerçekleştirdiği en büyük tatbikata ev sahipliği yapan, ABD’nin uçak gemisi ve düzenli filo bulundurduğu Doğu Akdeniz’de ki enerji kaynağı arayışları, uluslar arası güvenlik sorununu da beraberinde getiriyor. Türkiye’nin Fatih petrol platformu ve sismik araştırma gemileriyle sürdürdüğü enerji arayışlarına, Türk Deniz Kuvvetleri 5 savaş gemisi ve 2 denizaltıyla askeri destek veriyor. Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu’nun özel ilgi alanındaki Doğu Akdeniz’in geleceği ülkemizi ilgilendiren sorunları Mersin’de düzenlenen bir çalıştayda konuşuldu. Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) desteğiyle düzenlenen Doğu Akdeniz Çalıştayı’nda konuşan emekli Amiral Cem Gürdeniz, Türkiye’nin 21’inci yüzyılda jeopolitik ve ekonomik geleceğinde en önemli rolü Doğu Akdeniz’in oynayacağını söyledi. Mersin’in Kıbrıs barış harekatındaki stratejik önemini anlatan KÜDENFOR Direktörü Gürdeniz, “Mersin bugün de yepyeni bir cephede farklı görevlere hazır olmalıdır. Yeni cephenin adı mavi vatandır.
Doğu Akdeniz, 21. yüzyılda Türkiye’nin en ciddi, en öncelikli kriz alanıdır. Doğu Akdeniz’deki Türk deniz gücünün Türkiye’nin geri kalanının kaderini etkileyeceği bir sürece giriyoruz. Mersin bu sürecin karadaki amiral gemisidir. Mersin denizcilik gücüne hayat veren her alanda öne çıkmalıdır. Limanlarınız, donanma varlığınız, deniz müzeniz, üniversiteleriniz, çalışkan halkınız, uzun plajlarınız, marinalarınız, yelken ve yat kulüpleriniz, deniz bilimleri enstitüleriniz ama denizci olmak için gereken en önemli unsurunuz muhteşem bir coğrafyanız var. 21’inci yüzyıl bu coğrafyaya büyük sorumluluklar ama bir o kadar büyük fırsatlar getiriyor. KKTC ile büyük ağabey statüsünde jeopolitik seviyede etki yaratacak bütünleşik bir yakınlaşma ve iş birliği; Doğu Akdeniz havzasında gerek gemi inşa, gerek onarım, gerekse denizdeki enerji sektörüne her yönü ile destek sağlayacak endüstriyel altyapının kurulması, Mersin Üiversitesi bünyesinde denizcilik fakültesi kurulması denizci Mersin hedefinde eksik kalan alanları dolduracaktır” ifadelerini kullandı.
- Yüzyıl İçin Planlama Grubu Üyesi Hakan Özyıldız ise, “Dünyada enerji alanındaki önemli periyodik çalışmalardan olan BP Energy Outlook’un 2019 yılı sayısında belirtilen tespitlere dayanarak, 2040 yılı itibariyle dünya enerji talebinin yaklaşık üçte birinin Çin, Hindistan ve Asya’dan geleceğini, buna göre Doğu’da ve Rusya’da bulunan birincil enerji kaynaklarının batıdan çok doğuya ulaştırılması gerekeceğini, bu durumun önümüzdeki dönemin jeopolitiğini değiştirecek bir öngörü olduğunu ve Türkiye’nin de bundan etkileneceğini söyledi.
Doğu Akdeniz artık çok uluslu askeri güç alanı
MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, “Akdeniz havzası sahip olduğu zenginlikler nedeniyle her dönemde büyük güç mücadelelerine sahne. Uluslararası ticaretin kavşak noktalarından biri olmasının yanı sıra son dönemde yeni enerji kaynaklarının keşfi, sismik araştırmalar, deniz yetki alanlarının belirlenmesi, Irak ve Suriye meseleleri nedeniyle sadece Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin değil, kıyıdaş olmayan güçlerin de rekabet ve çatışma alanı haline geldi.
ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın askeri varlığı ile bölge eskisinden de sıcak hale geldi. Bu gelişmeler Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceği ve güvenliği ile yakından ilgilidir” dedi. Lokmanoğlu, her iki ülkenin de hak ve menfaat kaybına uğramaması için Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki gelişmelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini, bu nedenle çalıştayın çok faydalı olacağına inandığını belirtti.
Sunumlarla Doğu Akdeniz anlatıldı
Çalıştaya Mustafa Özbey, Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Doç. Dr. Murat Koç, Rafet Aslantaş, Doç. Dr. Nur Jale Ece, Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Prof. Dr. Sencer İmer, Şahin Yaman, Oğuz Türkyılmaz, Arif Ertik, Doç. Dr. Barış Salihoğlu, Yusuf Buldu ve Aydın Erdemir katıldı.