8 bin 333 km’lik deniz sınırında ve Anadolu yarımadasının yarısı büyüklüğündeki deniz yetki alanlarımızda çıkarlarımızı korunma odaklı çalışan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, 9’uncu deniz üssünü Doğu Karadeniz’e kurma kararı aldı. Kıta sahanlığı, karasular ve egemenlik sorunu yaşanan Ege’ye ve uluslararası enerji kaynağı yarışının sürdüğü Doğu Akdeniz’e yoğunlaşan deniz kuvvetlerinin bu hamlesi Karadeniz’i gündeme getirdi. 19 Kasım’da Türk Akımı Boru Hattı’nın açılması, 26 Kasım’da ise Rusya’nın Ukrayna savaş gemilerine ateş açmasıyla dikkatleri çeken Karadeniz’e, 5 Aralık’ta ABD’nin savaş gemisi göndereceği iddia edilmişti. Hidrokarbon arayışı nedeniyle hareketli günler geçiren Doğu Akdeniz’den sonra bir anda ısınan Doğu Karadeniz’e, tam donanımlı bir üs kurma girişimi yerinde ve doğru bir adım olarak değerlendirildi.
Vurucu unsurların limanı olacak
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın halen 4 denizde 8 üssü bulunuyor. Gölcük, Aksaz ve Foça Ana Üs Komutanlıklarının yanında Karadeniz Ereğli, Mersin, İskenderun, Çanakkale ve İstanbul’da; tüm savaş gemisinin barınabileceği limanları olan deniz kuvvetleri, Sürmene ile 9’uncu üssüne sahip olacak.Sürmene Kaymakamlığı ve Milli Emlak Müdürlüğü’nün olumlu cevap vermesiyle birlikte, stratejik öneme sahip askeri üs arazisinde inşaat çalışmaları başladı. Trabzon’a 40 km uzaklıktaki Çamburnu Limanı’nda 60 dönüm arazi üzerine kurulacak üs; fırkateyn, denizaltı ve hücumbot gibi donanmamızın ana vurucu unsurlarına lojistik destek sağlayacak.
“Soğuk savaştan beri planlanıyor”
Güvenlik uzmanları, üssün ulusal güvenliğimizin teminatlarından ve bölgede yetenek arttırıcı özeliklerde olacağına değindi. Emekli Amiral Cem Gürdeniz, “Deniz Kuvvetleri, soğuk savaş dönemi ve sonrasında Doğu Karadeniz’de bir harekat üssüne ihtiyaç duydu, hatta projelendirdi. Diğer deniz alanlarındaki jeopolitik önceliklerimiz nedeniyle proje gerçekleşemedi. Koşullar ne olursa olsun bir yarımada devletinin, tüm deniz yetki alanlarında mavi vatanı koruyabilmek için gerekli stratejik unsurlar Karadeniz için de geçerlidir. Karadeniz Ereğli, mevki ve mesafeler göz önüne alındığında böylesine büyük bir yetki alanında tek başına yeterli olmayacaktır. Sürmene’de üs kurulması son derece yerinde ve doğru bir jeostratejik hamledir.” dedi.
“KKTC’de de üs kurmalıyız”
Gürdeniz, “ Sürmene üssü, deniz kuvvetlerimizin harekat yeteneğinin artmasını sağlarken, bölgenin endüstriyel ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Kuzey Kıbrıs’ta da bir deniz üssüne, Doğu Akdeniz’de Mersin Taşuçu’nda ise büyük çaplı bir tersaneye ihtiyacımız var. KKTC’de deniz üssü ve Mersin’de tersane olmaması deniz jeopolitiğinin bugünkü eksikliğidir.” diye konuştu.
İlkemiz: Bölgesel Sahiplik
Türk donanması keşif, gözetleme ve karakol görevlerinin dışında Karadeniz Deniz İş Birliği Görev Grubu(Blackseafor) ve Karadeniz Uyumu Harekatı (Operatıon Black Sea Harmony) ile uluslararası düzeyde bayrağımızı dalgalandırıyor. Türkiye, Karadeniz’de “Bölgesel Sahiplik İlkesi” uyarınca hareket ediyor. NATO ülkeleri ve kıyısı olan 5 ülkeyle yakın işbirliğini sürdüren Türk donanması saygınlığını koruyor. Temmuz ayında kuvvet komutanı Oramiral Adnan Özbal, Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün ile birlikte üssün kurulacağı araziyi gezmişti. Tersane için ayrılan bölgenin 60 dönümüne kurulacak üste yaklaşık 400 asker 200 sivil memur çalışacak. Doğu Karadeniz’de devriye gezen gemilerin limanı olacak üs, bölgenin ekonomik kalkınması içinde önemli görev yapacak.