Deniz Kartalı

Dünyanın kaderi Kuzey’in geleceğine bağlı

Dünyanın kaderi Kuzey’in geleceğine bağlı
Barbaros Büyüksağnak( bbuyuksagnak@denizkartali.com )
Kuzey Işıkları
993 views
24 Şubat 2019 - 21:24

Batılı tarihçilerin notlarına göre, MÖ. 4 yüzyılda Akdeniz’de Marsilya’dan yola çıkıp İngiltere’yi dolaştıktan sonraşimdiki Norveç, İzlanda ve Shetland Adaları olduğu düşünülen “Thule” adını verdiği yerleri keşfeden Yunan denizci ve kâşif Pytheas yolculuğu esnasında mutlaka sevimli kutup ayıları ile karşılaşmıştır. Bu karşılaşma bizlere, bugün Arktik olarak bildiğimiz kuzey kutup bölgesine verilen adın nereden kaynaklandığını yeterince açıklıyor.Bu ihtişamlı hayvanı karşısında ilk gördüğünde Yunan kâşifin ağzından dökülen kelime “Arctos” (Türkçe Ayı) bölgenin de ismi oluvermiş. Bölgeye verilen bu isim, bizlere o coğrafyanın gerçek sahiplerinin aslında kimler olduğunu daima hatırlatmalı. Ancak ormanları yakıp yıkan, okyanusları ve atmosferi kirleten insanoğlu şimdi de geleceğini yok etme pahasına pençesini kuzeye atmış durumda.

1979’dan 2018’e: Eriyen Kuzey kutbu

İklim değişikliği, küresel ısınma ve teknolojik gelişmeleri fırsat bilen küreselleşmenin önlenemeyen yayılışı bu bölgenin de kaderini değiştirmiş durumda maalesef. Bu durum bizlere hem riskler getiriyor, hem de fırsatlar sunuyor.Keşke bu fırsatlar hiç gerçekleşmese de, gelecek nesillerimize yaşanabilir bir dünya bırakmayı başarabilsek. Ama bunun neredeyse imkânsız olduğunu biliyoruz.

1979’dan günümüze kadar uydularla yapılan ölçüm kayıtlarına göre geçtiğimiz 2018 yılı Arktik Okyanusu’ndaki deniz buzu alanı 40 yıl içindeki en düşük üçüncü değere sahip. Güney kutup bölgesinde de durumun pek farklı olmadığını ve Antarktika’nın etrafındaki deniz buzu miktarının tarihi düşük değerlerde olduğunu vurgulayalım.

2019 Ocak ayında Arktik Okyanusu’ndaki ortalama deniz buzu alanı 13,56 milyon kilometrekare olarak hesaplandı. Bu miktar Şubat ayı boyunca biraz daha yükselmeye devam edecek ve Mart ayının ilk veya ikinci haftasında en yüksek değere (14 milyon kilometrekareden biraz fazla) ulaştıktan sonra Eylül ayı sonuna kadar devam edecek olan azalma süreci başlayacak. Bu durum her yıl aynı şekilde tekrarlanıyor. Bununla birlikte son yıllarda,deniz buzu miktarında kış aylarındaki artış erken kesilmeye, yaz aylarındaki erime ise daha geç sona ermeye başladı.Örneğin geçtiğimiz yaz bir rekorla,erime 23 Eylül tarihine kadar devam ederek deniz buzu alanı 4.5 milyon kilometrekarelik değerlere kadar azaldı. Bu değerin, 18 Eylül 2012’de ise bir başka rekorla 4 milyon kilometrekarenin bile altına düştüğünü hatırlatmakta yarar var.

2019 yılı başlarında yapılan bir araştırma, bir kez daha, dünyamızda iklim değişikliğinin en fazla hissedildiği yerin kuzey kutup bölgesi olduğunu ortaya çıkardı. Bölgedeki iklim değişikliği etkilerinin artması, yeryüzünün ısı makinaları gibi çalışan atmosfer ve okyanuslardaki dengenin değişme potansiyeli ve sera gazı salınımındaki artışlar bizlere yaşadığımız yüzyılın ilk yarısına kadar çok ciddi ve tahmin edilmesi güç sonuçlar doğuracağını işaret ediyor ne yazık ki!

Buzlar erirse ne olacak?

Peki, buzlardaki erime başka ne gibi gelişmelere neden olacak? Yeryüzündeki hidrokarbon rezervlerinin dörtte birinin kuzey kutup bölgesinde bulunduğu tahmin ediliyor.  Bilim insanları, kuzey kutup bölgesinde 90 milyar varil petrol olabileceği tahmininde bulunuyor. Bu miktar tüm dünyada keşfedilmemiş petrolün %13’ü anlamına geliyor. Buradaki petrol, tek başına tüm dünyanın en az 3 yıllık talebini karşılayabilecek miktarda. Doğal gaz miktarı ise daha da fazla: dünyada keşfedilmemiş oranın% 30’u.

Burada üzerinde durulması gereken husus tüm bu değerlerin tek bir rapora göre değerlendirilmiş olması. Yani çoğunlukla Rusya toprakları ve kıyılarında olduğu tahmin edilen Arktik hidrokarbon rezervlerine ilişkin ölçümler tam 11 yıl önce, 2008 yılında bir ABD Jeoloji Araştırma Kurumu tarafından yapılmış.Tüm dünyanın gözlerinin bu bölgeye çevrilmesinin belki de ana nedeni olan buzların altında bulunan hidrokarbon kaynakların bu kadar fazla miktarda olduğu ortaya çıkarılmasaydı, acaba Arktik bölge üzerine bu kadar düşülür müydü? Tüm hesaplar bu raporun tam ve kesin doğru olduğu varsayımıyla yapılıyor. Olmaz ama,ya raporda bir hata veya yanlışlık yapıldıysa?

Buzların erimesinin bölgede doğuracağı diğer bir fırsat alanı olarak deniz taşımacılığı görülüyor. Hâlihazırda, örneğin Japonya’nın Yokohama limanından Hollanda’nın Rotterdam limanına güneyden Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Atlantik Okyanusu yoluyla yapılagelen yolculuğun yerine Arktik Okyanusu yoluyla kuzeydoğu geçidini kullanarak Rusya’nın Sibirya kıyılarının kuzeyinden yapılması halinde bir gemi 11.200 deniz mili yerine 6.500 deniz mili seyir yapıyor. Yani yolu 4.700 deniz mili kısalıyor. Günümüzde bir kuruşun bile hesabının hassas şekilde yapıldığı denizcilik sektöründe buradan sağlanacak zaman ve yakıt tasarrufu çok önemli elbette.

Arktik’teki 3 rota

Arktik Okyanusu’nda Pasifik ve Atlantik Okyanuslarını birbirine bağlayan temel olarak 3 güzergâh var. İlki Avrasya kuzeyinden geçen kuzeydoğu geçidi (NortheastPassage-NEP), diğeri Amerika kıtası kuzeyinden geçen kuzeybatı geçidi (NorthwestPassage-NWP). Sonuncusu ise kutup noktası üzerinden geçen yol (Transpolar-TP). En kısa olan güzergâh dünyanın şekli düşünüldüğünde sonuncusu, doğal olarak. Bunlara ilaveten Asya ile Amerika arasında kurulan ve Arktik Köprüsü (Arctic Bridge Route-ABR) adı verilen bir güzergâh var. Rusya’nın kuzeybatısında bulunan Murmansk şehri ile kuzey Amerika’da Hudson Körfezi’nde yer alan Kanada’nın Churchill kenti arasında 3600 deniz millik bir deniz köprüsü.

Rusya Federasyonu Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı çalışan bir idare tarafından yönetilen ve 1991 yılında yabancı gemilerin geçişine de açılan Kuzey Deniz Rotası (NorthernSeaRoute-NSR) güzergâhı kuzeydoğu geçidinin bir parçasını oluşturur ve batıda Novaya Zemlya Adaları’ndaki Kara Geçidi’nden başlayıp doğuda Bering Boğazı’na kadar devam eder.Farklı yolları içerdiğinden 2000 ila 3100 deniz mili boyunca uzanan; çok sert ve soğuk iklim şartlarına, buzlarla kaplı sulara, dar boğazlara ve kör eden sis şartlarına sahip;izolasyon ve yalnızlığın derin bir şekilde hissedildiği bir güzergâh burası. Batıdan itibaren mevcut denizleri sayacak olursak; Kara Denizi, Laptev Denizi, Doğu Sibirya Denizi ve Chukchi Denizi bölgede yer almakta.

Deniz taşımacılığı hem transit, hem de kabotaj olmak üzere, son yıllarda Temmuz ayından Kasım ayı başına kadar yaklaşık 5 ay süreyle yapılabilmekte. Güzergâhın batısında yer alan Murmansk’tan Barents Denizi ve Kara Denizi geçilerek Yenisey nehrine girip Dudinka şehrine ise 1980 yılından bu yana yıl boyunca seferler yapılabilmekte. Rusya’nın Sibirya bölgesindeki lojistik ağını, NSR üzerinden gelen gemilerin nehirler kanalıyla güneye ulaşması ve yüklerin burada doğu batı istikametinde kurulu demiryolu taşımacılığı ile yerleşim yerlerine aktarılması üzerine kurduğu biliniyor.

Sovyetler Birliği döneminde, zengin doğal kaynakları bulunan izole edilmiş kuzey bölgelerden nüfusun daha yoğun olduğu üretim merkezlerine aktarmak üzere çok geniş bir deniz taşımacılığı sistemi kurabilmek için 1940’lardan itibaren bölgeye ciddi yatırımlar yapılmış ve kaynak ayrılmıştı. Bugüne kadar bölgedeki fiziki şartların zorluğuna rağmen,  liman tesisleri yapımı, seyir yardımı, haberleşme sistemleri, buzkıran gemileri,  buz durumu tahmini, kılavuzluk hizmetleri gibi hususlarda gelişmeler sağlanmış durumda. Günümüzde ise dünyada sedece Rusya’da mevcut nükleer buzkıranlar desteğinde yüksek geçiş ücretleri alınarak gemilere NSR’den geçiş imkanı sağlanıyor.

İki okyanus arasındaki rota: Transpolar Rotalar

Amerika kıtası kuzeyinden Alaska kıyıları ve Kanada’ya ait 36.500 adadan oluşan Arktik Takımadaları arasından geçen kuzeybatı geçidi ise farklı güzergâhlarda yaklaşık 900 deniz mili boyunca gemilere Pasifik ile Atlantik Okyanusları arasında geçiş imkanı sağlıyor. İyi hava şartlarında Panama Kanalı’na göre avantajlı görünen güzergâh henüz NSR kadar faal değil ve buzların erimesi halinde önümüzdeki yıllarda daha kullanışlı hale gelebilir.

Son olarak, Arktik Okyanusu’nun ortasından kutup noktasına yakın geçen TP güzergahı, Atlantik ile Pasifik Okyanusları arasında gemilere en kestirme geçiş imkanını sunmak için buzların erimesini bekliyor maalesef.

Tam bir çelişki içindeyiz aslında. Fosil yakıt kullanımı nedeniyle atmosfer kirleniyor, dünyanın dengesi bozuluyor. Denge bozulunca soğuk kalması gereken kutuplardaki buzlar eriyor. Buzlar eriyince insanlık yeni fosil yakıtlara ulaşma imkanı buluyor. Peki onlar da çıkarılınca ne olacak?

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası