Zengin hidrokarbon yatakları bulunan Doğu Akdeniz’de Türkiye, Barbaros Hayrettin Paşa ve Fatih sondaj gemileri ve 14 askeri gemilik bir filoyla varlık gösteriyor.
6 ülkenin sınırı olduğu Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerji kaynakları pek çok ülkeyi harekete geçirdi. 8 bin km uzaktaki ABD askeri güçleriyle birlikte bölgede bulunurken İtalyan ve Fransız enerji firmaları sondaj gemileriyle aramalarına devam ediyor. Uluslararası enerji satrancına ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’ hamlesi ile iddialı giren Türkiye, son teknoloji ile donatılan Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisi ve derin deniz sondajı yapabilen Deep Sea Metro II platformu ile Doğu Akdeniz’de varlığını hissettiriyor. İtalyanların (ENİ) Antalya’nın güneyinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden kiraladıkları alanda 230 milyar metreküplük doğalgaz yatağına ulaşıldığını açıklaması suları ısıtırken uzmanlar önümüzdeki yıllarda artacak enerji gerginliğinde öne geçmek için Münhasır ekonomik Alan(MEB) ilanının tek yol olduğunu belirtti.
Psikolojik olarak kazanmak için MEB ilanı şart
2 denizaltı, 2 fırkateynin yanı sıra hücumbot ve karakol gemileriyle desteklenen 14 gemilik bir filo ile Doğu Akdeniz’de bulunan Türkiye’nin, artan tansiyonu düşürmek için münhasır alan ilanında bulunması gerektiğini söyleyen emekli Tümamiral Deniz Kutluk, konuyu Milliyet’e değerlendirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına NATO Kuvvet Planlaması Daire Başkanlığı, Genelkurmay KKTC-Yunanistan Şube Müdürlüğü yapan Kutluk, Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hamlelerine karşı adımlar attığını belirtti. Kutluk, “Türkiye, denizlerdeki egemen yetki alanlarını açıkladı ama bu yeterli değil. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de mutlaka sınırları belirlenmiş, koordinatları Bakanlar Kurulu’nca onaylanmış ‘Kıta Sahanlığı Egemen Alanlarını’ yani Münhasır Ekonomik Alan ilan etmesi gerekli. Bakanlar Kurulu kararının Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Bölümü’ne götürülmesi ve onaylanması yeterli. Zaten donanma yoluyla korunan bir alanın sınırlarının kesinleştirmesi gerekli. Türkiye diğer aktörlere karşı Doğu Akdeniz sorununda yalnız bırakılmışlığını bu şekilde giderebilir. Diğer ülkelerin müzakereye davet edilmesiyle bölgesel işbirliği dönemine girebilir.” dedi.
Sanılandan daha azı ispatlandı
GKRY’nin Münhasır Ekonomik Bölge ilan ettiğini, 2007’den itibaren petrol ve gaz arama ruhsatlarını verdiğini söyleyen Kutluk, İsrail, Lübnan ve Mısır’ın da benzer anlaşmalar yaptığını vurguladı. GKRY’nin doğal gaz rezervinin 200 milyar metreküp değil 113 milyar metreküp olduğunu söyleyen Kutluk, “Sanılanın aksine ihraç edilebilen kısmı 88 milyar m3. Türkiye 2017’de 53,5 milyar metreküp tüketti. Mısır’ın Nil Deltası ile İsrail- Lübnan arasındaki Levant Baseni zengin kaynaklar. İsrail Leviathan ile 476 milyar m3, Tamar ile 250 milyar m3 ve diğer 5 sahası ile 80 milyar m3 ile 800 milyar metreküp rezerve sahip. Lübnan’ın İsrail ile sorunlu olsa da 672 Milyar metreküp gaz rezervi var. Mısır’ın Nil Deltası’nda 2 milyar metreküpü ispatlanmış 6 milyar metreküpe kadar çıkabilen gaz rezervi var. Dünyanın ispatlanmış rezervinin 190 trilyon metreküp olduğu düşünülürse, Doğu Akdeniz bunun yüzde 3,5’unu karşılıyor.” dedi.
Coğrafi konumuyla Türkiye kilit konumda
Doğal gazın tüketileceği pazara ulaşması için sıvılaştırılması ya da boru hattı ile taşınmasının gerektiğini belirten Kutluk, Türkiye’nin kilit rol oynadığını ekledi. Kutluk, “GKRY’nin doğal gaz rezervi az. Sıvılaştırma istasyonu 6 milyar dolara yapılır ve kurulması yıllar sürer. Çıkarılan doğalgazın Girit üzerinden Yunanistan’a taşınması tercih edilmez. En iyi ve pratik yöntem Türkiye’ye gazın ulaştırılması ve oradan mevcut hatlarla Avrupa’ya taşınmasıdır. GKRY’nin Türkiye ve KKTC ile siyasi sorunlarını aşması veya gazını İsrail’e devretmesi seçenekleri görülmektedir. GKRY gazının batı pazarına bağımsız erişimi imkansızdır. Diğer devletlerin, Türkiye’nin MEB ilan ettiği yerlerde doğal kaynaklara ulaşması kabul edilemez.” dedi.
“Akdeniz‘de ilk sondaj bir kaç aya kadar”
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 5 yıldır Türkiye’nin sismik gemisinin Akdeniz’de çalışma yaptığını ve ilk derin ve sığ deniz sondajının bu yıl başlayacağını belirtti. Dönmez, “ Fatih isimli sondaj gemimiz Antalya’da. Önümüzdeki 1-2 ay içerisinde ilk sondaja başlayacak. Gemimizle Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervlerimizin fetihlerini bekliyoruz. Doğu Akdeniz’deki komşu ülkelerin birçoğu doğalgaza eriştiler. Bizim verilerimiz de son derece iyi ve olumlu. İlk sondajımızı Türk ekonomik bölgesi içerisinde Antalya açıklarında yapacağız. Diğeri Mersin açıklarında olacak. O daha sığ denizde bir arama şeklinde gerçekleşecek. Türkiye maalesef petrol ve gazda dışa bağımlı. Oyunun kaderini değiştirecek hamle.” dedi.
Denizlerdeki MEB ilanı
Ege Denizi Türkiye ve Yunanistan arasında uzandığı için iki ülkede MEB ilanı yapmadı. Karadeniz’de ise 1978 yılında Rusya ve Türkiye karşılıklı olarak kıta sahanlığını Münhasır Ekonomik Bölge olarak ilan etti. Doğu Akdeniz’de MEB ilanı henüz yapılmadı. MEB ilanının Bakanlar Kurulu aracılığıyla yapılması ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Deniz Hukuku Bölümü’ne götürülerek onaylatılması gerekiyor.