İstanbul’un en önemli sulak alanlarından Küçükçekmece Gölü, kanalizasyonlardan boşalan atıklar nedeniyle tehdit altında. 22 metre en derinliğinde olduğu için sığ bir göl olan Küçükçekmece, deniz suyunun girişine izin veren ekosistemi ile acısu yapısına sahip. Deniz balıklarının da yaşamasına olanak veren acısu özelliği ile deniz seviyesinde yer alan doğa harikası göl, Nakkaş, Sazlı ve Eşkinoz dereleri ile beslenmesine rağmen kirlilik tehdidiyle karşı karşıya. 3 gün önceMimar Sinan´ın yaptığı Taş Köprü çevresinde balıkların sürüler halinde ölerek yüzeye çıktığını gören vatandaşların ihbarıyla ortaya çıkan durum, bilim insanlarını tedirgin etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Ekipleri’nin geldiği göl çevresinde inceleme yapan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, suda ki oksijen oranının çok düştüğünü belirledi.
“Atıklar kontrolsüzce verilince biyoçeşitlilik biter”
Gölden su ve balık örnekleri alan Prof. Dr. Albay, ilk tespitlerine göre su içindeki organizmalar içingerekli oksijen seviyesinin yarı yarıya düştüğünü söyledi. Ölen balıkların gümüş, kefal, kaya balığı ve deniziğnesi gibi deniz türlerinden olduğunu söyleyen Albay, “Atıklar kontrolsüzce göle verildiği için su kalitesi ve biyoçeşitlilik bitiyor. Bunu durdurmak lazım. İstanbul´un ortasında böyle bir suyu tutmak riskli. Çevreye büyük zararı olur. Bundan sonra başka atık gelmese bile 30 yıl boyunca göle etki edecek miktarda azot fosfor var. İstanbul´da böyle bir su kütlesi bize yakışmıyor.” Dedi.
“Halk sağlığı açısından risk var”
Çocukların ölü balıkları topladığını gören Albay, “ balık avlanmasının önüne geçilmesi gerekli.Halk sağlığı açısından büyük tehdit var. Göl adeta can çekişiyor. Yüzen balıklarda daha dayanıklı olduğu için hayatta kalabiliyor. Şehir merkezindeki bir gölde su seviyesi 4. Kalitenin altında. Bir de kuş göçüne sahne oluyor. Yani kirlilik topluca etkileyecek tüm İstanbul’u. İyi bir çalışma ile 10 yıl içinde düzelmeler olabilir. Öncelikle gölün detaylı inceleyip gerekirse balıkçılığa yasaklanması gerekli. Dereler ve atıklar kontrol edilmeli, su kalitesinin iyileştirilmesi için hemen harekete geçirilmeli” dedi.
Bölge sakinleri huzursuz
Semt sakinleri de balık ölümleri nedeniyle tedirgin. Aynur Konakçı, “Gölün kirliliğinden her zaman her sene büyük balık ölümleri oluyor. Genelde temizlikleri yapılıyor ama yine de bu balık ölümlerine kimse engel olamıyor. Herkes üzülüyor, ben daha çok üzülüyorum. Eski hali daha güzeldi, her şey çok güzeldi. Şu anda daha ağırlık veriliyor temizliğine. Ben değil herkes rahatsız balık ölümlerinden. Ne de olsa o da bir can taşıyor” diye konuştu.