1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan kararla 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Dünya Çevre Günü için açıklama yapanİstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Kullandığımız mobilyalar, döşemeler, aseton hatta saç spreyi bile hava kirliliğine yol açıyor. Bu yüzden Çin Halk Cumhuriyeti ev sahipliğinde 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün ana teması hava kirliliği olarak kabul edildi.” dedi.
Korkutucu rakamlar
Temel hava kirleticiler; karbon monoksiti, azot oksit, kükürt dioksit, hidrokarbonlar ve uçucu organik bileşikleri, tozların taşıdığını belirten Karaosmanoğlu, “ Esas suçlu insandır. Isıtırken, pişirirken, tarımda, endüstride, ulaşımda ve atıklarla havamızı kirleterek zararlı solunabilir maddelerin tehdidi ile yaşarken iklim değişimine etki ederiz. Dünya Sağlık Örgütü’nün üzücü rakamları var. 2016 yılında kirli hava yaklaşık 7 milyon ölüme sebep oldu. Avrupa’da 2016 yılında 556 Bin yeni doğan ölümü bu yüzden yaşandı. Dünya nüfusunun yüzde 91’i temiz hava soluyamıyor. İç ortam hava kirliliği yılda 700 çocuk hayatına neden oluyor. Hava kirliliğinden yılda 7 milyonun üzerinde ölüm yaşanıyor yani her dokuz ölümden birinin sorumlusu. Temiz hava solumazsak direncimizin düşer, ciddi solunum, göz, kalp, kanser hastalıkları doğabilir” dedi.
Ölümcül hava kirliliğinin her zaman görünmediğini söyleyen Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Saç teli çapından küçük partiküller bizi etkiler. Hava kirliliği görünmeyen katil olarak akciğer kanseri ölümlerinin yüzde 29’una, akciger hastalıklarının yüzde 45’ine, inme hastalığını yüzde 24’üne, kalp hastalıklarının yüzde 25’ine sebep olmakta. Ozon kökenli hava kirliliği milyonlarca ton tarımsal ürünün yitirilmesine neden olarak gıda güvenliğine etki eder.” diye konuştu.
Güzelleşirken bile havayı kirletiyoruz
Prof. Dr. Karaosmanoğlu, kozmetik ürünlerinin ya da atık yönetimin bile havayı kirlettiğini söylerken, hava kirliliğiyle mücadelede için 9 öneride bulundu.
- Isınırken ve pişirirken kullanılan yakıtları seçerken özen göstermeliyiz. Bacalarımızı temiz tutmalıyız. Uygun olmayan ısınma yada pişirmede karbonmonoksit, azotdioksit, hidrokarbon ve partikül kirliliği oluşur.
- Kombi ve klimaların düzenli bakımını yapılmalı.
- Binalarda yalıtım yapılmalı.
- Sentetik mobilya, boya, böcek ilacı, aseton, deodorant, saç spreyi gibi ürünlerin içindeki uçucu organik bileşikler havamızı kirletir. Bu ürünlerin içeriklerine ve niteliklerine dikkat edilmeli.
- Şehirleşme planlarında öncelik, kentlerin nefes alması ve hava sirkülasyonu olmalı. İnşaatlar havamızı hapsetmemelidir.
- Sanayi kuruluşları ve termik santral bacalarından çıkan kirli gazlar hava kirliliğinin en büyük nedenlerinden. Son teknoloji ürünü arıtma tesisleri baca gazlarını temizlemeli.
- Ulaşımın sebep olduğu egzoz gazı çok tehlikeli. Taşıtlarımıza iyi bakmalı, daha az yakıt tüketen ekolojik sürücüler olmalıyız. Mümkün olan her durumda yürüyüş, bisiklet, toplu taşımaaraçlarını tercih ederek hem cüzdanımıza hem de hava kirliliğine verdiğimiz zararı hafifletmeliyiz.
- Yeşil alanlarımızı artırmalı ve yeşilin her tonuna nefesimiz, soluğumuz için sahip çıkmalıyız.
- Yangınlar da hava kirliliğinin oluşmasında çok büyük bir etken. Yaz aylarına girdiğimiz için orman alanlarımızı dikkatle korumalıyız.