Deniz Kartalı

HAYATIN İÇİNDE DENİZCİNİN MANİFESTOSU

‘Yaşam doğumla başlayıp güneşli, bulutlu günleri, inişli çıkışlı, dönemeçli yolları, sevinçli acılı dilimleri, başarılı başarısız evreleri olan geçici bir zaman sürecidir. Onu çekebilir kılan sağlık, varlık, yakınlık, umut, kıvanç ve direnmedir. Yaşayanlar için zamanı doldurmak, geçirmek değil, değerini vererek tadını çıkarmak önemlidir. Bu da çalışmakla, katkıda bulunmakla, yararlı olmakla, ilişkilerinin düzeyi ve kapsamı ile aydınlık içinde bulunmakla geçerlidir’.
Yukarıdaki satırlar Anayasa Mahkemesi onursal başkanı Yekta Güngör Özden’e aittir.

HAYATIN İÇİNDE DENİZCİNİN MANİFESTOSU
1.282 views
12 Temmuz 2021 - 11:12

Bana göre yaşamı özetlemek budur. Buradan devam edersem, hayatın içinde çabalarımız ve yaşam içindeki çalışmalarımız, yaşadığımız topluma verebileceğimiz katkılardır. Haksızlıklara karşı çıkmak, haklılığı ve doğruluğu savunmak, düzgün insan olmanın ve toplumda iz bırakmanın esaslarıdır. Maalesef son senelerde rant (şeytanın b…) idealleri olan düzgün vasıflı insanları süpürdü.

Hayattayken denizcilik camiasının duayenlerinden olan, hayata veda ettikten sonra her zaman saygıyla andığımız değerli ağabeyim Halit Gürdeniz (Tümamiral Cem Gürdeniz’in babası) bizim mezuniyetimizden 5 sene sonra Yüksek Denizcilik Okulunda – Protokol ve Liderlik Psikolojisi dersleri verdi. Kendini talebelerine öylesine adamıştı ki, rahmetli eşini hasta yatağında bırakıp mektep gemisiyle staja çıkan talebelerini yalnız bırakmamak ve faydalı olmak için aylarca denizlerde gezdi. Halit ağabey talebelerine denizi ve denizciyi anlatan manifesto yayınladı.

Halit Gürdeniz’den Manifesto

Deniz, arz kürenin en muteber bir caddesi ve milletlerin resmi-geçit yeridir. Denizcilik mesleği ise; tanrıya yakınlık mesleğidir. Sancak gezdirdiği için şeref mesleğidir. Kendine güven, kuvvetli şahsiyet ve liderlik mesleğidir. Gönülden birlik, beraberlik, sevgi ve saygı mesleğidir. Yüksek ahlak ve fazilet mesleğidir. Her türlü yenilikleri takip ve uygulama mesleğidir. Her an kendini yenileme ve geliştirme mesleğidir. Geniş kültür mesleğidir. Mertlik, efendilik ve yerine göre tavır mesleğidir. Nezaket, centilmenlik mesleğidir. Üstün fedakârlık ve vefa mesleğidir. Can ve mal emniyeti ile ilgili verilen bütün görevlere hayatı pahasına sahip olma mesleğidir…..

Sevgili ağabeyimizin denizcilik manifestosunun kısa bir bölümünü aldım, tamamı internette var, okunmasını tavsiye ederim.

Burada Yekta Güngör Özden’in hayat manifestosunun içine denizcilik manifestosunun ne kadar girdiğini ve ayrılmaz olduklarını anlatmaya çalıştım.

Bugünlerimize gelirsek:

Rant düşüncesinin güdümüyle, gelişmenin hiçbir türlüsüne yönelme olanağı yoktur. Mikrobu kapanlar, günlük yaşamdan ekonomiye, toplumsal kurumlardan kültüre kadar el attıkları her şeyi çökerttiler. İnsanı çökerttiler en acısı geleceği çökerttiler.

Burada iki önemli büyüğümüzün manifestolarının anahtar kavramı ‘’eğitim’’ olduğu gerekçesini tespit etmek de, o anahtarın paslanmış, yalama olmuş kilitlere uydurmanın yolu bulunmadıkça beyhude olacaktır.

Rijekalı Çarkçıbaşı’dan bir hatıra

Yazıma bir hatıram ile devam edeyim. 1970’li senelerin sonlarında yabancı bayraklı bir kargo gemisinde ikinci kaptanım. Başmühendis (Çarkçıbaşı) Yugoslav. Benden dört yaş büyüktü. Her konuda çok iyi anlaşıyoruz. Sabah köprü üstünde saatimi onun telefonu ile ayarlıyordum. 07:30 köprü üstü telefonu çalar, önce İtalyanca ‘pronto Barba (kaptan) bonjorno’, arkadan ingilizce ‘How do you feel yourself today (bugün kendini nasıl hissediyorsun)’. Ee artık karışık lisan kullanıyoruz, cevabım ‘multo bene (çok iyi)’. Sabah muhabbeti kapo nun takdirleri ile biterdi ‘Bravo, bravo’. Aradan 5 dakika geçmeden kamarot önde, kapo arkada, kahveler tepside köprü üstüne girerlerdi. Hoşbeşden sonra tulumunun üst cebinden küçük not defterini çıkarır ‘Benden yapılacak bir şey istiyor musun?’ diye sorardı. Güvertede yapılacak bir işimiz varsa not alır ve 08:00’de 4. Çarkçı ile beraber makina dairesine inerlerdi. Nedense sabah kahvaltısı yapmazdı. Öğlen 12:00’de makinadan çıkar, banyo yapar, tertemiz giyinir yemeğe gelirdi. Akşam 4. Çarkçı 24:00’de vardiyasını bitirip makinadan çıkmadan yatmaz ve sohbet ederken bile bir kulağı makinayı dinlerdi.

Hırvatistan-Rijeka

Çarkçıbaşı bugün Hırvatistan sınırları içinde kalan Riyaka’lıydı. İş terbiyesini o dönemin Yugoslavya’sındaki eğitim sisteminden almıştı. Evet, Avrupa’nın ortasında insanların mutlu, huzurlu yaşadığı sosyalist bir Yugoslavya vardı o zamanlar. Kapitalist Avrupa bu huzurlu ülkeyi çekemedi. Etnik ayrılık ve düşmanlığı tetikleyerek Yugoslavya’yı yedi parçaya böldüler. O huzurlu yaşantıyı Split ve Riyaka’ya gittiğim zamanlarda görmüştüm. Şimdi Avrupa’nın çaresiz ve huzursuz toplulukları oldular. Geçmişin özlemi ile yaşıyorlar.

Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nde (TDİ) kılavuzluk yaptığım dönemlerde, senelik izinlerimizde yakında çalışan gemilere gider kaptanlarını izine çıkarırdık. Gittiğim gemilerden birinde çarkçıbaşı altmış yaşlarında emekli albay bir beydi. Uzun seneler ABD’de yaşamış, kurslara katılmış, son derece kibar bir deniz emekçisiydi. Mesela o tarihlerde ben 38-39 yaşlarındaydım. Öğle ve akşam yemeklerini ikimiz beraber yiyorduk. Ben gelmeden asla sofraya oturmaz, beni ayakta beklerdi. Kendisine ‘lütfen oturun, ben mahcup oluyorum’ dememe rağmen davranışından vazgeçmedi. İşin daha enteresanı, yabancı bayraklı gemide çalışırken Yugoslav çarkçıbaşı ile hatıralarımı anlattım. Gemiden ayrılışıma yakın ikinci kaptan geldi. ‘Süvari Bey! çarkçıbaşı sabah 7:30’da köprü üstüne geliyor, tulumunun üst cebinden not defterini çıkarıp güvertede bir onarım veya arıza var mı diye soruyor, varsa not alıyor, sonra makinaya inip öğlende çıkıyor’. Şaşırdım, anlattığım Yugoslav çarkçıbaşını takip ediyordu. Ne diyeceğimi bilemedim ‘Çarkçıbaşım, benim size hatıra olarak anlattıklarım sadece benim özelimde olan yaşantılardı, kendinizi niye zorluyorsunuz?’. Cevabı daha enteresandı ‘Süvari bey! Hatıralarınızı sohbet olarak değil, mesleki takviyeler olarak algıladım. Bir yerde ütopyalarıma katkı olarak kabul ettim. Keşke daha uzun çalışsaydık. Her şey için teşekkürler’. Bu günlerde ranttan (şeytanın b….) başka ütopyası olmayanlara selam olsun…!!!

Kaptan Mehmet Ali Sökmen

 

GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun
SON DAKİKA HABERLERİ

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.