Çocukların yaptığı Kamp Armen
1950’li yıllardan itibaren Anadolu’dan gelen kimsesiz ya da yoksul Ermeni çocukların barınması için kullanılan Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi’nin alt katı; çocukların artmasıyla yetmeyince kilise yönetimi Tuzla’da bir arazi satın almıştı. 1962 Kasım ayında Sait Durmaz’dan satın alınan arazi üzerine aralarında 2007 yılında öldürülen gazeteci Hrant Dink’in de bulunduğu çocuklar tarafından yapılan binalar, Kamp Armen’i oluşturmuştu. 1964-1987 yılları arasında hizmet veren Kamp Armen’deki binaların yıkılmak istenmesi üzerine 6 Mayıs 2015’te başlayan tepki ve imza kampanyası, 175 gün sonra kampın tekrar Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi ve Mektebi Vakfı’na iade edilmesiyle sonuçlanmıştı. Kamp Armen’in yeniden inşası için 27 Ekim 2015 tarihinden beri çalışan Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi ve Mektebi Vakfı, inşaat projesinin detaylarını açıkladı. Yeni Kamp Armen’in kendilerine iade edilen 4 bin 7145 metrekarelik arazi üzerinde yapılacağını belirten Gedikpaşa Kilisesi Pastörü Kirkor Ağabaloğlu, kampın çok amaçlı olarak topluma kazandırılacağını vurguladı.
“Maddi yardıma ihtiyacımız var”
Kirkor Ağabaloğlu, “3 bin 200 metrekare kapalı alanın girişinde 500 metrekarelik bir karşılama alanı ve fuaye olacak. 100 kişilik yatakhanede kız ve erkek genç ve çocuklar kalabilirken, eğitim verilecek. Müzik, el sanatları, resim, beceri atölyeleri yer alacak. Büyük bir kütüphane ve çalışma ofisleri olacak. 200 kişilik oditoryum ve çok amaçlı salonların yanında 100 kişilik bilgisayar destekli proje geliştirme ofisleri gençlerin geleceğe hazırlanmalarında yardımcı olacak. Gençlik ve kültür merkezi üniversite öğrencilerine hizmet verecek. Çocukların sosyalleşmesi ve hayata kazandırılması için eski Kamp Armen’de olduğu gibi projeler geliştireceğiz.” dedi.
“Tamamlamak için yardıma ihtiyacımız var”
Ağabaloğlu, “O zamanlar Hrant Dink gibi 8-15 yaşındaki çocukların emekleriyle yapılan Kamp Armen’in yeniden inşası için yardımlara ihtiyacımız var. Uzun yıllar hizmet vermesini istediğimiz tesis, bölgenin kültürel zenginliğini arttırırken toplumsal barışında sembolü olacak. Kilisemizin 1962 yılındaki pastörü Hrant Güzelyan’ın çabalarıyla kurulan ve gençlerin hayata kazandırılmasında çok önemli roller üstlenen Kamp Armen’in inşaatına önümüzdeki günlerde başlarken hayırseverlerin yardımlarıyla 2-3 yılda bitirmeyi istiyoruz” diye konuştu.
“Tuzla sahilinden denize girerdik”
Kamp Armen’de gönüllü eğitmenlik yapan din adamlarından Pastör Renê Levonian ise, 41 yıl önce yaşadıklarını anlattı. Renê Levonian, “Kahramanmaraş’tan Fransa’ya göç eden Ermeni bir ailenin çocuğu olarak Fransa’da doğdum. Pastör olarak 40 ülkede bulundum, 10 ülkede dini eğitim verdim. En unutulmazı Türkiye. Çünkü burada çocukların emeklerini ve çabasını gördüm. Hrant Güzelyan’ın davetiyle 1981 yılında Tuzla’ya geldiğimde 120 çocuk vardı. Hrant ile Rakel yeni evliydi ve genç eğitmenler olarak Güzelyan’a yardımcı oluyorlardı. 1 ay Hrant ve Rakel ile çocuklara faydalı olmaya çalıştık. Eczacı eşim çocukların ilaçlarıyla ilgilendi. Tuzla Kamp Armen ile 41 yıldır bağım kopmadı. Türkiye’ye 4 kez geldim ve her seferinde uğradım. İşlerimizi bitirdikten sonra çocuklarla birlikte Tuzla sahilinden denize girerdik. Hiç unutamayacağım anılar biriktirdiğim Kamp Armen’in tekrar hizmet vereceğini bilmek beni çok heyecanlandırıyor.” dedi.
O zamanlar 20’li yaşlarında olan Hrant Dink’in kendisine ‘Benim anavatanım Türkiye. Kendimi buraya ait hissediyorum’ dediğini söyleyen Renê Levonian, “Hrant katıksız bir insan severdi. Burada çocukların acılarına ve sevinçlerine ortak olduk. Atatürk’ün söylediği Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesine inanan bir din insanı olarak Kamp Armen’in açılacağı günü sevinçle bekliyorum” diye konuştu.