İstanbul’da Kuzey Amerika rotasına hazırlanırken Gülçin Söğüt’ün meme kanserine yakalandığını öğrenen ikili şimdilerde ara verdikleri dünya seyahatini tamamlamak için hayaller kurarken gösterdikleri azim ve dayanışma ile pek çok insana örnek oluyor.

Beyaz yakalı yöneticiydi sırt çantalı gezgin oldu

Üniversite ve yüksek lisansının ardından finans sektörüne girerek beyaz yakalı olan Gülçin Söğüt’ün içinde hep derin bir merak duygusu ve dünyayı kendi gözleriyle görme isteği vardı. 15 yıl bankacılık sektöründe yöneticilik yaptıktan sonra 2013 yılında annesinin ölümüyle dünyayı keşfetme isteğini uygulamaya başlayan Söğüt, sırt çantasını alarak yollara düştü. Önce Güney Amerika kıtasındaki tehlikeli ve bilinmezliklerle dolu Guatemala’ya giden Söğüt, 3 yıl içinde kıtada 12 ülkeyi gezdi. Amazon ormanlarının derinliklerine tek başına giren, gizemli insan topluluklarıyla yaşam süren Söğüt; ailesini görmek için geldiği İstanbul’da bir süre dinlendikten sonra bu kez Asya kıtasına yöneldi. 2016 yılı başında Endonezya’nın Sulavesi adasına giden genç kadın, Hint Okyanusu’nda dalış planları yaparken hayatını değiştirecek feribota bindi.

Feribotta Ferry ile tanıştı

Motosiklet ile yaptığı kaza sonucu kaburgasını çatlatıp rotasını değiştirmek zorunda kalan Gülçin Söğüt’ e bindiği feribotta yardım eden Ferry Schouten artık O’ nun bundan sonraki hayatının bir parçası olduğunun farkında değildi. Hayatında hiç motosiklet kullanmayan ve çadırda kalmayan Hollandalı Ferry Schouten’ı Afrika’nın balta girmemiş ormanları ve uçsuz bucaksız çöllerinde seyahate ikna eden Gülçin Söğüt’ün dünya seyahati de böylece boyut değiştirmiş oldu. İstanbul’a gelen çift, önce Avrupa kıtasında önce 21 ülkede  17  bin km motosiklet sürdü. İki motosiklet ile Avrupa’yı dolaşan ikili hayallerindeki Afrika seyahatine Fas’tan başladı.

Kara kıta Afrika’yı birlikte keşfettiler

Atlas Okyanusu kıyısından ilerleyerek güneye inen iki motosikletli; çölleri aştı, çamur bataklıklardan geçti, dağların zirvelerine çıktı, en ilkel kabilelerin bambu evlerine birlikte konuk oldular. Medeniyetten uzak şehirlerde motosikletlerinin bakımlarını birlikte yaptılar. Dünyanın en fakir ülkelerinde açlıkla mücadele eden insanların dramlarına tanık olan Ferry ve Gülçin, Kenya’ dan Etiyopya’ ya Turkana gölü etrafında motorlarını sürerken Samburu kabilesinden iki kişi tarafından yolları kesildi. Kendilerine çekilen 1 metre uzunluğundaki paladan kıl payı kurtulan iki cesur maceracı, Namibya’da seyahatlerinin en büyük tehlikesiyle karşılaştı. 15 kişilik bir gurubun saldırısına uğrayan Ferry ve Gülçin pasaportlarını kaybederek ellerinden güçlükle kurtuldu.

Risklerine rağmen unutulmaz anılarla döndük

DCIM100GOPROGOPR0439.

Afrika’nın tüm güzellikleriyle unutulmaz bir seyahat sunduğunu belirten Gülçin Söğüt, “ Dünyanın en yoksul ülkeleri bu kıtada yer alsa da bize dünyanın en güzel dostluklarını sunmayı da başardı. Nijerya’da Tayin Adebola son parasıyla bize lastik aldı. Batı Afrika’da yer alan en fakir ülke Gine Bissau’da son yiyeceklerini bizimle paylaşan aile unutulmaz anlar hediye etti. Sonuçta hayalimi gerçekleştirdim ve Afrika’yı dolaştım. Afrika’ nın 34 ülkesinde 55.000 km yol yaparken  Ferry hep yanımdaydı. Hep birbirimize destek olduk, düşsek bile beraber kalkmasını bildik” dedi.

Meme kanseri haberini İstanbul’da aldılar

Afrika seyahatinin ardından Temmuz 2018’de İstanbul’a gelen çift, Kuzey ve Güney Amerika kıtasını motosikletle dolaşma planları yapmaya başladı. Hollanda’da ki evini satan ve seyahate kadar İstanbul’da Gülçin’in yanında kalmayı planlayan Ferry, eşi hayatının en zor haberini aldığında yanındaydı. Meme kanserine yakalandığını öğrenen Gülçin Söğüt için tedavi süreci başlarken en büyük destekçisi yine Ferry Schouten oldu. Kemoterapi nedeniyle saçları dökülen genç kadının kendini iyi hissetmesi için Ferry’de saçlarını kazıttı. Motosiklete binmeyi bir süre erteleyen ikili yeni seyahat rotalarını hastalığı yendikten sonra yapacak. “Güçlü bir Türk kadınıyım”  Gülçin Söğüt, “Kanser hiçbir şeyi iptal ettirmedi sadece planlarımıza ara vermemize neden oldu. Hayatı doyasıya ve istediğim gibi yaşamaya devam edeceğim. Tedavinin ardından Kuzey ve Güney Amerika kıtasını Alaska-Ushuaia’ya kadar keşfedeceğiz. Biz huzurla yaşayacağımız yeri arıyoruz. Hayatın bize getireceklerinden korkmuyor, mücadele ediyoruz. Hayal kuruyoruz ama plan yapmıyoruz. Cesur bir Türk kadınıyım. Babam Ökkeş Söğüt bana ilk çadır kampı yaptırdığından beri kendimi çok güçlü hissediyorum. Kanseri yenerek hayallerimizi gerçekleştirmek için motorlarımızı maviliklere süreceğiz” dedi.

Eşi Gülçin için Hollanda’da ki yaşamını bırakarak İstanbul’a gelen Ferry Schouten ise duygularını Gökhan Karakaş’a değerlendirdi. Schouten, “Gülçin çok özel bir insan ve bana da özel olduğumu hissettiriyor. Açık fikirli, mutlu ve her zaman olumlu bakıyor hayata. Yani beni çok mutlu ediyor. Her türlü fedakarlığı yapacak kadar O’na aşığım. Yaptığımın çok büyük bir şey olmadığını düşünüyorum çünkü Gülçin’le olduğum için çok şanslıyım. Gülçin’le motosikletli ve sırt çantalı bir yaşam sürmeye hazırım. Hastalığı yenip yollara düşeceğimiz günü bekliyoruz.” diye konuştu.

Gülçin Söğüt

Tüm seyahatlerini ve hastalıkla mücadelesini www.tatligezgin.com ve www.oneroadoneworld.com ‘dan paylaşan Gülçin Söğüt, Adana doğumlu. Yıldız Teknik ve Yeditepe Üniversiteleri mezunu, tam bir macera tutkunu. Öğrenmeyi ve araştırmayı çok sevdiği gibi yaşadıklarını paylaşmaktan da çok mutlu olduğunu söyleyen Gülçin bulduğu her fırsatta motosikletini bir kenara koyup suların derinliklerine dalmaktan da dağların tepesine tırmanmaktan da hiç vazgeçmiyor. Ağlarken gülebildiği için, kocaman bir aşka sahip olduğu için ve hayata her daim olumlu tarafından bakabilecek bir şeyler bulabildiği için dünyada ki en büyük servete sahip olduğunu dile getiriyor.