Denizcilik sektörünün en önemli 5 örgütü de Bora Kaptan cinayetinin gemi adamları seçiminde milat kabul edildiğini, mürettebat seçiminde ölçülerin değişeceğini söyleyerek bir bildiri yayınladı.

Türk bayraklı 190 metre uzunluğundaki M/V Karadeniz isimli dökme yük gemisi Endonezya’nın Semerang Limanı’ndan aldığı yükünü Rusya’ya getirmek için Hint Okyanusu’na açılmıştı. 20 Aralık sabahı geminin idare edildiği köprü üstüne bıçakla çıkan makine yağcısı Ergin Aktaş, kaptan Bora Ekşi’yi kamarasında öldürdükten sonra 4 gemiciyi de yaralamıştı. Gemi mürettebatı tarafından yangın tüpü kullanılarak etkisiz hale getirilen saldırgan en yakın liman Sri Lanka’da hapishaneye konulmuştu. 22 gündür Sri Lanka’da hapishanede tutulan Aktaş’ın cinayeti kabul ettiği öğrenilirken, iade sürecinin başladığı öğrenildi. Bora Ekşi’nin avukatı Çağlar Coşkunsu, “Sri Lanka, cinayet kendi kara suları dışında uluslar arası sularda gerçekleştiği gerekçesiyle zanlıyı iade etmek istiyor. Bizde Türkiye’de yargılanmasını istiyorduk. İade süreci böylece başladı. Bora Kaptan’ın ailesi de yargılama sürecinin Türkiye’de gerçekleşmesini istiyordu. İki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması yok ama biz getirilmesini istiyoruz. Bu süreç birkaç ayı bulabilir. Bundan sonrası iki ülke arasındaki ilişkilerle ve ilgili devlet kurumlarının yönetiminde olacak” dedi.

Denizcilik sektörü tedirgin

Öte yandan denizcilik sektörünün en önemli 6 örgütü bir araya gelerek Bora Kaptan cinayetinin gemi adamları seçiminde milat kabul edildiğini ve mürettebat seçiminde ölçülerin değişeceğini söyleyerek bir bildiri yayınladı. Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası (GEMİMO), İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Sosyal Yardım Vakfı (DEFAV), İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFAMED), Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği (TÜRKAPDER) ve Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği (TTKKD) ve Türkiye Denizcilik Federasyonu(TÜRDEF), Türk denizciliğinin bu olaydan büyük ders alması gerektiğini belirtti.

Bu saldırı milat olmalıdır

Denizcilik STK’ları adına konuşan Kaptan Baybora Yıldırım, “Böylesine vahim bir olayda şirket, gemi, zabit veya mürettebat ayırımı yapamayız. Tüm denizcilik camiamızın ciddiye alması gereken son derece vahim bir olaydır. Sevgili kardeşimizin ölümü, sektörün personel politikasının acilen gözden geçirilmesini ve gerekli tedbirlerin hızla alınması gerektiriyor. Türk bayrağı taşıyan geminin kaptanı, gemisinin can ve mal emniyetini koruduğu gibi aynı zamanda diplomatik bir misyona sahiptir. Gemi kaptanı emanet edilen gemiyi ve içindekileri korumayı kutsal görev kabul eder. Gemi kaptanının kendi kamarasında öldürülmesinin bizler için hiçbir açıklaması yoktur. Türk denizcilik tarihine not düşüp, meslektaşımızın katledilip meslek şehidi olduğu günün milat olarak kabul edilmesini herkesten bekliyoruz” denildi.

Gemi Adamı Takip Bankası Kurulmalı

Yıldırım, “ Bakanlık tarafından ‘Gemi Adamı Takip Bankası’ oluşturulmalı. Kişisel veriler hariç olmalı, gemi adamının deniz hayatındaki detayları, ayrılma ve değişiklik sebepleri, amirlerinin görüşlerinin bulunması gerekir. Hiçbir gemi adamı işleyeceği kusurların affedileceğini ya da korunacağını düşünmemelidir. Şirket yönetimlerinin bu tip güvenceler vermesinin çok vahim sonuçlar doğurduğu artık bilinmelidir. Gemi bir bütündür ve bu bütünün içine sokulan her yanlış, ahengi bozar ve gemi aksamaya başlar. Saldırı, yaralama, taciz veya uyuşturucu kaydı olan personelin gemiye gönderilmesi kesinlikle önlenmelidir” dedi.

Türk personelden kaçış başladı

DEFAV Başkanı İlker Meşe ise, aylarca denizde kalan gemi adamları için sağlık yoklaması kadar psikolojik yeterliliklerinin de kapsamlı testlerle belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Meşe, “Gemi adamlarından en az 5 yıllık ilaç kullanımı bilinmeli. Gemi adamı ehliyeti için psikolojik ve stres testi tam yetkili devlet hastanesinde uygulamalı. Mevcut personel içinde uygulanmalı. 2 yılda bir yapılan sağlık kontrollerinin yeniden düzenlenmesini bekliyoruz. Çok üzücü olay, dünyanın tüm denizlerinde duyulmuş ne yazık ki denizcilik tarihimize kara leke olarak geçmiştir. Türk gemi adamının güvenirliğinin ve sadakatinin tekrar kazanılması için çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Ne yazık ki Türk personelden kaçışın hızlanmasını da sağladı. Türkiye’nin 3 büyük firmasının Türk personelden yabancı personele geçmesi hepimiz için bir uyarıdır” dedi.

Öte yandan M/V İnce Karadeniz gemisi, normal rotası olan Rusya limanlarına gitmek için İstanbul Boğazı’na girdi. İstanbul’a geldiğini bildiren gemi Ahırkapı açıklarında demirlerken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla polis ekipleri çıktı. Korkunç olaya dair izler arayan cinayet masası uzman ekiplerinin ayrılmasından sonra geminin rotasına döndüğü öğrenildi.