Deniz Kartalı

MARMARA DENİZİ’NİN GİZEMLİ ATLANTİS’İ

Prof. Dr. Semavi Eyice’nin kaynaklarında belirtilen ve 1010 yılındaki büyük İstanbul depreminde sular altında kaldığı düşünülen Vordonisi’nin derinliklerine dalan 3 kişilik dalış ekibi, insan yapısı izlenimi veren oluşumlar üzerinde dolaştı.

MARMARA DENİZİ’NİN GİZEMLİ ATLANTİS’İ
Deniz Kartalı( denizkartali@denizkartali.com )
2.468 views
10 Aralık 2019 - 12:01

 

Gizemleriyle kaşifleri kendine çekiyor

1200 yıl önceki İstanbul haritalarında Prens Takım Adaları’nın kıyıya en yakını olarak tasvir edilen 2 ada, günümüzde görülmediği için gizemini koruyor. Yıllardır araştırmacıların ve bilim insanlarının dikkatini çeken ve kulaktan kulağa yayılan efsaneleriyle Anadolu Yakası’nda yaşayanların sohbetlerine konu olan Vordonosi’nin kayalıkları, karadan esen rüzgarla (Poyraz) açık denizde ortaya çıkarken Bostancı-Adalar vapuruna binenler tarafından görülebiliyor. Bizanslıların ‘Küçük Ada’, Osmanlıların ‘Manastır Kayalıkları”, günümüz denizcilerinin Höreke Taşı ya da Dilek Kayalıkları adını verdiği Vordonisi’yi, ilk kez 2004 yılında Türk Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Inkılap Obruk, gazeteci Ardan Zentürk ve yazar Halit Kakınç’ın gündeme getirmişti. 2012 yılında Milliyet Gazetesi’nin Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ile yaptığı dalış haberinde sualtı fotoğrafçısı Alp Baranok ve dalış eğitmeni Ramazan Alkan görev almıştı.

Sualtında detaylı çalışma

2 yıl sonra Heybeliadalı sivil toplum gönüllüsü Volkan Narcı, sualtı rehberi Serco Ekşiyan ile sualtı görüntüleme uzmanı Mert Gökalp ve Gökhan Karakaş, Vordonisi’nin gizemlerini aramıştı. Alp Baranok ve Mert Gökalp’in çektiği görüntüler Vordonisi’nin ilk dijital görüntüleri olurken, Vordonisi için ilk bilimsel çalışmayı da Maltepe Belediyesi desteğiyle Düzce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bilir yapmıştı. Deniz bilimcilerin, jeologların, arkeologların ve tarih meraklılarının ilgisini çeken sualtındaki adaların UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmesi amaçlanırken, iki sualtı fotoğrafçısı kış dalışı gerçekleştirdi. Ali Ethem Keskin ve Yavuz Pilevneli’den oluşan sualtı ekibine Milliyet muhabiri ve Deniz Kartalı haber portalının sahibi Gökhan Karakaş’ta eşlik etti.

Sürgün Adasındaki Manastır

Dalış ekibi, bölgeyi çok iyi bilen ve bilimsel çalışmalara rehberlik eden Büyükadalı dalgıç Serco Ekşiyan’dan detaylı bilgi aldı. Dalgıçlar, antik haritalarda Bostancı-Küçükyalı sahiline 1,5 km uzaklıkta çizilen Vordonosi adasının sular altında kalan kısmında, İstanbul Patriği Fotios’un yaptırdığı manastırı aradı. Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanılan ve 810-893 yılları arasında üzerinde yaşayan Patrik Fotios’un mezarının da bulunduğu düşünülen Vordonisi, kış mevsimine rağmen yılın güzel görüşünü sundu.

 

Dilek Kayalıkları, Manastır Taşları, Vordonisi, Vordonos…

Manastırın kalıntısını arayan dalgıçlar Marmara Denizi’nin en berrak sularında insan yapısı olabilecek kalıntıları ararken, katmanlaşmış oluşumlarla karşılaştı. Bir depremle sular altında kaldığı düşünülen ve Sivriada’dan bile küçük Vordonisi’nin batmadan önce barındırdığı yaşama dair izler arayan dalgıçlar farklı gelen her oluşumu görüntüledi. Derinlik 0-6 metre arasında değiştiği ve kayaların büyük tehlike yaratması nedeniyle küçük teknelerin bile girmeye çekindiği Vordonos’un çevresinde dolanan dalgıçlar, denizyıldızı, midye ve yeşil yosunun alanı tamamen kapladığını gördü.

“Marmara ve Silivri depremleri bana hatırlattı”

Deneyimli dalgıç ve sualtı görüntüleme uzmanı Ali Ethem Keskin, “Maltepe ile Kınalıada arasındaki Manastır Kayalıkları’nı uzun süredir merak ediyordum. 1999 Marmara Depremi’nin ardından denize kayan kara alanı, çınar ağacı ve beton yapılar merakımı körüklemişti. 26 Temmuz’daki Silivri Depremi bana batık adayı hatırlattı. Önceki dalışlarda bahsedilen 45 derecelik duvarı bulmak ilk amacımdı. Serco’nun bahsettiği güçlü sürpriz akıntının bizi sürüklemesinden korkuyordum ama olmadı. Teknemiz karaya oturma riskinden dolayı yaklaşamayınca ekipmanlarla 100 metre kadar yüzdük ve dalışa geçtik. İnsan yapısı olduğunu düşündüğümüz blokları aradık. Deniz kestanesi ve midyelerin tüm bölgeyi kapladığını gördük. Böyle bir gizemin peşinden gitmek ve kayıp adanın üstüne dalmak çok heyecan vericiydi” dedi.

Tarihi miras keşfedilmeyi bekliyor

Sualtı fotoğrafçısı Yavuz Pilevneli ise,  “Hep anlatılan ve gizemi çözülemeyen Vordonosi’yi sualtında görmek heyecanlandırdı beni. Manastıra ait taş yapılar aradık ve gördüğümüz hemen her şeyin fotoğrafını çekerek anlam vermeye çalıştık. Vordonosi, ülkemizin derinliklerinin de çok zengin bir tarihi miras barındırdığını kanıtlıyor” dedi. Serco Ekşiyan ise, “Şimdiye kadar çalışmalar hep yüzey araştırmasıydı. Son dalışta ve hava fotoğraflarında tespit edilen duvar kalıntıları detaylı çalışma yapılma zorunluluğu doğurdu” dedi.

Patrik Fotios’un mezarı ve manastır Vordonisi’de mi?

Öte yandan Heybelida Ruhban Okulu’nun kurucusu Patrik Fotios, iki kez toplam 19 yıl Doğu Roma İmparatorluğu’nun(Bizans) başkenti Konstantinapolis(İstanbul) patrikliği yapmıştı. 9. yüzyıldaki patrikliği sırasında İstanbul’un 10’uncu adası Vordonisi’de manastır yaptıran Fotios’un, 6 Şubat 891’de sürgün hayatındaki manastırında öldüğü ve bahçesine gömüldüğü düşünülüyor. 1010 yılındaki Büyük İstanbul Depremi’yle denize batan Vordonisi, 1936’da Bizans ve Osmanlı sanat tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice tarafından kayıtlara geçirilmişti. Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Doç. Dr. Alessandıra Ricci, Vordonisi üzerindeki manastırın çalıştığı Küçükyalı Satyros Manastırı’nın ikizi olduğunu söyledi. Ricci, “Bir Yunan başbakanı ilk kez Heybeliada’da dini törene katıldı. Bu törenin Yunanistan tarafından çok önemsendiğini gösteriyor. Üst düzeyde ağırlanan Çipras’ın katıldığı tören Adalar’ın önemini de kanıtlıyor. Prens Adaları’nda büyük bir manastır sistemi vardı. Adaların sessiz ve sakinliğinden faydalanılarak dini eğitimler verilen manastırların tarihsel değeri büyük. Vordonosi araştırılması gereken bir konu. Yıllardır çalıştığım Satyros’un karşısına ikizi olarak yapılan manastır Vordonisi’yi daha da önemli kılıyor. Kayıp adada ufak yerleşimler ve kubbeli bir kilise yapısının olduğunu biliyoruz. Bu adadaki kalıntılarının tespiti için sualtı arkeolojik araştırmaların yapılması son derece önemli. Her ikisinin de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini istiyoruz” dedi.

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası