Deniz Kartalı

TÜDAV Uyarıyor: Marmara’da ışık 2 metreden öteye geçemiyor”

TÜDAV Uyarıyor: Marmara’da ışık 2 metreden öteye geçemiyor”
Deniz Kartalı( denizkartali@denizkartali.com )
362 views
30 Haziran 2019 - 23:42

Karadeniz can çekişiyor

Türkiye limanları ve sahilleri arasında her türlü ticaret ve yolcu taşımacılığının Türk bayraklı gemiler tarafından yapılmasını sağlayan Kabotaj Kanunu, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmişti. Daha önceden yabancılara tanınan bu hak kapitülasyonların kaldırılmasıyla Denizcilik ve kabotaj bayramı olarak 1 Temmuz gününde TÜDAV, her geçen gün artan tehlikelere dikkat çekti. TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, “ Türkiye denizleri giderek artan ciddi tehditlerle karşı karşıya. Bunlar kara kökenli kirlenme, aşırı avcılık, kıyıların tahribi, yabancı denizel türlerin girişi ve başlı başına bir tehdit olan iklim değişikliğidir. Bir yarımada olan ülkemiz bu tehditlere kayıtsız kalamaz. Ulusal bir seferberlik gerekiyor. Karadeniz’de arıtma eksikliği ve katı atıkların denize atıldığını görüyoruz. Yasadışı ve aşırı balıkçılık canlı kaynaklarımızı tüketiliyor. Hedef dışı avcılık azaltılmalı. Balıkçılığımızın kalbi olan Karadeniz’de koruma alanı yok.” dedi.

“Marmara’nın ışık geçirgenliği 2 metreye düştü”

Bir ülkeye ait tek deniz olan Marmara Denizi’nde çözünmüş oksijen eksikliği nedeniyle hidrojen sülfür gazının oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, ışık geçirgenliği hakkında uyardı. Öztürk, “ 1985 yılında ışık geçirgenliği 15 metreydi, günümüzde 2 metre. Marmara’da canlı kaynaklarının stokları yıprandı ve deniz gıda güvenliğimiz tehdit altına girdi. Marmara’da 100’den fazla yabancı denizel türün girişinin azaltılması için ticaret gemilerinde balast suyu değişiminin durdurulması şart. Yani Marmara korunmayı bekliyor, böylece Karadeniz ve Ege Denizi de iyileşecek. Her tarafı ülkemize ait Marmara Denizi’nin korunması için bir eylem planına ve koruma alanlarına gerek var.” diye konuştu.

Turizm denizi Akdeniz betonlaşma tehdidinde

Ege ve Akdeniz’de ki temiz kıyı ve deniz imajının kirlilik ve betonlaşma nedeniyle bitmek üzere olduğunu belirten Öztürk, “Türkiye’nin 28 ili, 196 ilçesi deniz kıyısında. Artan evsel atıklarla ekosistem geri dönülmez bir şekilde hasar görmekte. Evsel atıkların tam olarak bertaraf edilmesi için gerekli yatırımların yapılması şart. Ege ve Akdeniz kıyılarımızda gemi kökenli kirlenmenin önlenmesi için Mavi Kart uygulaması gözden geçirilmelidir” dedi.

Plastik kirliliğine dikkat

Denizlerimizin en derin noktalarında bile plastik atıklar olduğunu belirten Öztürk, “ Tek kullanımlık plastiklerin kullanımı sınırlandırılmalıdır. Denizlerimize yerleşen yabancı deniz canlılarının yayılımında kirlenmenin etkisi var. Birçok yabancı türün yıkıcı etkileri görülmekte. Deniz ulaşımının teşvik edilmesini ve toplu taşımanın özendirilmesiyle dolayısıyla karbon ayak izimiz azalacaktır. Deniz araştırmalarına daha fazla bütçe ayrılmalı ve öncelikli destek kapsamına alınmalıdır. Denizlerini bilmeyen bir ülke denizlerini koruyamaz.” Dedi.

TÜRK DENİZ ARAŞTIRMALARI VAKFI

DİYOR Kİ…

Türkiye denizleri giderek artan ciddi tehditlerle karşı karşıyadır. Bunlar kara kökenli kirlenme, aşırı avcılık, kıyıların tahribi,
yabancı denizel türlerin girişi ve başlı başına bir tehdit olan iklim değişikliğidir. Bir yarımada olan ülkemiz bu tehditlere
kayıtsız kalamaz. Bu konuda “ulusal bir seferberlik” gerektiğine inanıyoruz.
Karadeniz’de evsel arıtma eksikliği yanında katı atıklar da düzensiz depolamayla genellikle de denize atılarak bertaraf
edilmeye çalışılmaktadır. Bu konuda gerekli yatırımların tamamlanması şarttır. Ayrıca, yasadışı ve kayıt dışı aşırı balıkçılık
nedeniyle canlı kaynaklarımız hoyratça tüketilmektedir. Hedef dışı avcılık azaltılmalıdır. Balıkçılığımızın kalbi olan bu
denizde hiçbir deniz koruma alanımız yoktur. Oysa bu bir temel şarttır.
Tüm kıyıları ile ülkemize ait olan Marmara Denizi’nde çözünmüş oksijen eksikliği nedeniyle “ hidrojen sülfür” (H2S) gazı
oluşmaya başlamıştır. 1985 yılında 15 metre olan ışık geçirgenliği günümüzde 2 metreye inmiştir.Bu denizde canlı
kaynaklarımızın stokları yıpranmış, sürdürülebilir olmaktan çıkmış ve denizel gıda güvenliğimiz de tehdit altına girmiştir.
Marmara’da 100 kadar yabancı denizel türün girişinin azaltılması için ticaret gemilerinde “balast suyu” değişiminin bu
denizde durdurulması şarttır.
Marmara korunmayı bekliyor!
Marmara Denizi’nin korunması, Karadeniz ve Ege Denizi’ni de “olumlu yönde” etkileyecektir. Her tarafı ülkemize ait
olan Marmara Denizi’nin korunması için bir eylem planına ve koruma alanlarına gerek vardır.
Ege ve Akdeniz’de turizmde mukayeseli üstünlüğümüzü sağlayan “temiz kıyı ve deniz suyu imajımız” artan kirlilik ve
betonlaşma nedeniyle bitmek üzeredir. Türkiye’nin 28 ili ve 196 ilçesi deniz kıyısındadır ve her yıl artan evsel atıklarla
ekosistem geri dönülmez bir şekilde hasar görmektedir. Evsel atıkların tam olarak bertaraf edilmesi için gerekli yatırımların
yapılması şarttır.
Ege ve Akdeniz kıyılarımızda gemi kökenli kirlenmenin önlenmesi amacıyla geliştirilen “Mavi Kart” uygulaması gözden
geçirilmeli ve buna bağlı olarak limanlardaki alım tesisleri etkin hale getirilmelidir. Mavi Kart uygulaması mevcut haliyle
“amacına ulaşamamaktadır.”
Plastik atıklar için eylem planı şart!
Denizlerimizin en derin noktalarında bile plastik atıklara rastlanılmaktadır. Plastiklerin azaltılmasına ilişkin uygulanabilir
bir eylem planı ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Tek kullanımlık plastiklerin
ithalatı ve kullanımı sınırlandırılmalıdır.
Denizlerimize artarak yerleşen yabancı deniz canlılarının yayılımında denizlerimizin doğal direncinin başta kirlenme
nedeniyle azalmasının büyük etkisi vardır. Birçok yabancı türün yıkıcı ekonomik ve ekolojik etkileri daha şimdiden
görülmektedir.
Denizlerimizin korunması sadece beslenme ve ticaret için değil yaşamımıza yön veren küresel iklimi düzenlediği için de
son derece önemlidir. Bu konu politika üstü olup tüm toplumu ilgilendirmektedir.
Deniz ulaşımına ağırlık verilmelidir…
İklim değişikliği hedeflerine de yardımcı olmak için deniz ulaşımının teşvik edilmesini ve toplu taşımanın özendirilmesini,
dolayısıyla karbon ayak izlerimizi azaltmayı önermekteyiz
Ülkemizin mavi ekonomi ve mavi büyümeden pay alabilmesi ve küresel ölçekte rekabet edebilmesi için denizlerden
sürdürülebilir biçimde yararlanmayı hedefleyen, uzun erimli bir stratejiye ihtiyaç duyulmaktadır. Katma değerli ürün üreten
ve dünya ile rekabet edebilen bir deniz endüstrisinin geliştirilmesi için ortak aklı harekete geçirmeliyiz.
Vakfımız, Anadolu’muzun güvenliğinin denizlerdeki gücümüze bağlı olduğunun bilincinde olarak, deniz hak ve
menfaatlerimizin korunması konusunda evvela ve en evvela bilimsel gücümüzün artırılmasına inanmaktadır. Bu kapsamda
deniz araştırmalarına daha fazla bütçe ayrılmalı ve öncelikli destek kapsamına alınmalıdır. Denizlerini bilmeyen bir ülke
denizlerini koruyamaz ve sürdürülebilir bir şekilde kullanamaz.

DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası