Yunan medyası tatbikatı ‘Hedef Enerji Egemenliği’ başlığıyla duyururken uzmanlar Yunanistan’ın duyduğu rahatsızlığın nedenlerini değerlendirdi.
Tüm askeri unsurların katılımı
Türk Deniz Kuvvetleri, zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip Doğu Akdeniz’de son yılların en büyük tatbikatlarından birini gerçekleştiriyor. Savaş gemilerinin yanı sıra, deniz karakol uçakları, deniz helikopterleri, insansız hava araçları, amfibi deniz piyade birlikleri, SAT ve SAS timleri, nükleer saldırı timi gibi güçlere; F 16 ve F4 uçakları, jandarma helikopterleri, arama kurtarma korvetleri, üniversite ve devlet kurumlarının destek vermesi tatbikatın boyutlarını kanıtlıyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve Mısır’ın Mora Yarımadası’nın güneyinde yaptığı MEDUSA 9 tatbikatının ardından başlayan tatbikat, pek çok ülkenin dikkatini çekiyor. Tatbikata, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı tüm kuvvetlerin yanında 15 ülkeden askeri unsurların katılımı Yunanistan medyasında geniş yer buluyor.
Yunanistan agresif ve endişeli
Deniz Savunma ve Güvenlik Danışmanı Emekli Albay Alp Kırıkkanat, Yunanistan’ın agresif ve endişeli tutum izlediğini söyledi. Kırıkkanat, “06-11 Kasım arasında Girit Adasında yaptıkları Medusa-9 tatbikatı, Doğu Akdeniz-2019 Davet Tatbikatı’nın gölgesinde kaldı. Tatbikata katılan 13 ülkeyle yaptığımız iş birliği rahatsızlık yaratıyor. Oysa tatbikat çok önceden planlanmıştı. Ancak son dönemdeki gelişmeler bu tatbikatı farklı kılıyor. Yunanistan’ın ihtirasları normali görmelerine engel oluyor. Medusa-9’un istenilen etkiyi yaratamadığını düşünüyorlar. Çünkü oluşturmaya çalıştıkları jeopolitiğin inandırıcılığı yok.” dedi.
“Milli gemilerimiz ve silah sistemlerimiz”
Türkiye’nin 103 savaş gemisiyle 3 denizde yaptığı Mavi Vatan tatbikatının yeni bir süreci başlattığını söyleyen Kırıkkanat, “Mayıs ayında Baf’ın kuzeyindeki Akama Burnu’nun 45 mil uzağında Fatih gemisi sondaja başlaması enerji politikamızdaki kararlılığımızın net ifadesiydi. Fırat’ın doğusuna yönelik Barış Pınarı Harekâtı bölgedeki bütünsel etkimizi artırdı. Yunan medyasında, Mavi Vatan kavramı küçümsendi ve donanmanın harekât yeteneği sinirlerini bozdu. Üstelik Türk savunma sanayinin ürünleri denendi. Yunan medyasındaki rahatsızlığın bir başka sebebi milli gemilerimizin ve silah sistemlerimizin görücüye çıkması. Gözlemci Brezilya ve Meksika korvet arayışında. İflastan yeni çıkmış Yunanistan’ın komşusuyla iyi geçinmesi ve sorunların karşılıklı hakkaniyet içinde müzakere yoluyla çözme iradesi göstermesi çok daha iyi olacaktır.” dedi.
Türkiye kuşatılmak isteniyor
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Özdemir ise, Doğu Akdeniz’de dengelerin Türkiye lehine olduğunu vurguladı. Özdemir, “ Yunanistan, ABD ve AB desteğiyle politika yürütüyor. Türkiye, bölgede kuşatılmak isteniyor. Bu tatbikatlar bu kuşatmaya verilen cevaptır. Türkiye ise kıta sahanlığı çerçevesinde arama çalışmalarını Fatih ve Yavuz gemileriyle sürdürüyor. Bölgede Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) ilanı yapmadık ama hem Türkiye’nin hem KKTC’nin hakkı olan bölgelerinde arıyoruz. Türk donanmasının bölgede etkisinin artmasıyla güvenlik, enerji ve jeopolitik alanda atağa geçtik. GKRY’nin tek taraflı ilan ettiği bölgelerde itilaf devam ediyor, ama Türkiye’yi uluslar arası şirketler üzerinden uzaklaştırma hamleleri boşa çıkacaktır. Çünkü Türk donanmasıyla hiçbir ülke donanması bölgede karşılaşmak istemez, denge bizim lehimizedir. Üretim odaklı bir anlayışı gündemimize sokarsak ilerleyen yıllarda MEB ilanı yapılabilir. Doğu Akdeniz, hem ulusal güvenliğimiz hem yılda 40 milyar dolar enerji alımı yapmamız açısından çok önemli. Ama gelecek yıllar bölgede tansiyon dana da artacak” dedi.