ÇANAKKALE’Yİ DOĞRU OKUMAK ÖDEVİMİZDİR.
Bu yıl 109’uncu zafer yıldönümünü kutlayacağımız ve şehitlerimizi anacağımız Çanakkale Zaferi iki farklı ana muharebeden oluşmaktadır.
Birincisi 18 Mart 1915 Deniz Zaferi’dir ki, (19 Şubat- 18 Mart 1915) bu muharebe, Çanakkale Boğazı’nı denizden geçmeye çalışan işgal donanmasının mağlup edilmesiyle sonuçlanmıştır.
57’nci Alay bu muharebede görev yapmamış ve herhangi bir şehit vermemiştir. Zira bu bölümde göğüs göğse bir muharabe yoktur.
18 Mart 1915 mayın harbi ve kıyı topçularının müthiş savunma başarısıdır.
Savaşın ikinci bölümü ise, 25 Nisan da başlayıp, 9 Ocak 1916 tarihinde sona eren kara savaşları bölümüdür. Bu bölüm, Boğazı denizden geçemeyen düşmanın, Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaparak, Çanakkale’yi karadan geçmeyi planlaması esasına dayanır. 57’nci Alay kara muharebelerinde kahramanca görev yapmış, birçok şehit vermiş ama asla ve asla 57’nci Alay tamamen yok edilmemiştir. Bu istismarcı kafaların uydurmasıdır. Tarihte böyle bir durum söz konusu değildir.
Kaldı ki bu savaştan sonra da bir çok alayımız gibi 57’nci Alay da takviye edilerek Güney Cephesi başta olmak üzere bir çok cephede görevini yapmaya devam etmiştir.
Bu nedenle 18 Mart’larda “Bu gece 57’nci Alayın tamamının şehit olduğu gecedir” gibi asılsız paylaşımlar yapmayınız.
Tarihimizi doğru okumak ve anlamak şehitlerimize ve gazilerimize karşı yapılabilecek en güzel ibadet ve en büyük ödevimizdir…
Safsatalar (iyi niyetli olsak bile) en çok düşmanı sevindirir…