Deniz Kartalı

CUMHURİYET BAYRAMI BÖYLE Mİ KUTLANMALI? UMUT MERİÇ BERBEROĞLU HAYKIRDI!

Anadolu toprakları 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesinden hemen sonra yapılan sözde Paris Barış Konferansıyla birlikte yer yer işgal edildi. 13 Kasım 1918’de İstanbul’un fiili işgali ve 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali halk arasında büyük tepkiyle karşılandı. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıktıktan sonra bazı arkadaşlarını İstanbul’a gönderdi. Son Osmanlı Mebusan Meclisine başkan seçilmek istiyordu. Mebuslar Meclisi sadece Misak-ı Milli sınırlarını belirleyen ahdı kabul ettiler. Misak-ı Milli sınırlarının belirlenmesi İtilaf Devletlerini sinirlendirmişti. 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ettiler. İşgal ile birlikte Mebuslar Meclisi kapatıldı bazı milletvekilleri Malta’ya sürüldü. Mustafa Kemal Paşa 23 Nisan 1920’de 115 Mebus ile meclisi açtı. 20 Ocak 1920’ye kadar Halkçılık program ve tasarıları hazırlandıktan sonra 23 madde ve 1 Ek madde ile Kanuni Esasi’yi kabul ettiler. Bu kanunla birlikte Egemenlik millete ait oldu.

CUMHURİYET BAYRAMI BÖYLE Mİ KUTLANMALI? UMUT MERİÇ BERBEROĞLU HAYKIRDI!
RotamizTarih - Umut Meriç Berberoğlu( umut875umut@gmail.com )
175 views
22 Ekim 2023 - 0:13

Gümrü Antlaşması’ndan Lozan’a

Ülkenin dört bir yanında silahlı mücadeleler başlamıştı. Eylül ayında Ermenilere karşı taarruza geçen Kazım Karabekir Paşa ve orduları kesin zafer kazandılar. Ermeniler pes etmişlerdi ve barış yoluna başvurdular. 3 Aralık’ta Gümrü Antlaşması imzalandı. Ardından Afgan temsilcilerle yapılan görüşmeler tamamlandı ve Türk-Afgan Dostluk antlaşması imzalandı. Sovyetler Birliği ile de barış müzakerelerine gidildi ve 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması, 13 Ekim 1921’de Kars Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmalar zamanla Meclisin tanınmasına sebep olmuş siyasi kazanımlar olarak tarihe geçmişlerdir. 1921 Anayasası ile birlikte Yunanlılar ilk saldırılarını gerçekleştirdiler. İsmet İnönü Paşa ve emrindeki ordular 1. İnönü’de düşman kök söktürdüler. Yunanlılar kuvvetlerini yeniden toplayarak 2. Kez saldırıya geçtiler ve Türk orduları 2. İnönü zaferini kazandı. 10 Temmuz 1921’de hazırlıksız girilen Kütahya-Eskişehir muharebeleri kaybedildi ve 19 Temmuz’da Eskişehir kaybedildi. Mustafa Kemal Paşa derhal ordunun Sakarya Batısına çekilmesini emretti. 5 Ağustos 1921’de Başkomutanlık Kanunu kabul edildi. Askerlerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 7-8 Ağustos’ta çıkarıldı.

EFENDİLER.. YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ

23 Ağustos-13 Eylül arasında Sakarya Meydan Muharebeleri yaşandı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın görev süresi uzatıldı. Fransızlar ile Ankara Antlaşması imzalandı ilk defa İtilaf Devletlerinden birisi TBMM’yi tanıdı. 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başladı. 9 Eylül’e kadar süren taarruzlarda Yunanlılar İzmir’den atıldılar. 10 Eylül’de ise Bursa kurtuldu. 11 Ekim 1922’de İtilaf Devletleri ve TBMM arasında Mudanya Mütarekesi imzalandı. Antlaşmanın imzalanmasından kısa süre sonrasında İtilaf Devletleri hem İstanbul Hükümeti’ni hem Ankara Hükümeti’ni Lozan’da barış görüşmelerine davet etti. Tevfik Paşa bu fikre ılımlı yaklaşıyordu. Mustafa Kemal Paşa ise bu fikri derhal reddederek 1 Kasım 1922’de Saltanat ve Hilafeti ayırdı ve Saltanat kaldırıldı. Mecliste yapılan vekil seçimlerinden sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalandı. 27 Ekim 1923’te kabine tek tek istifa etti. Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim’de meclis koridorunda gördüğü İsmet Paşa, Kazım Özalp Paşa ve Fethi Okyar Bey’i akşam yemeğine davet etti. Akşam yemeğinde paşalar kendi aralarında konuşurlarken Mustafa Kemal Paşa kadehine iki defa vurarak:

-Efendiler! Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz. Dedi. Paşalar şaşkın hale düştüler. Ardından alkış tufanı koptu. İsmet Paşa ve Mustafa Kemal Paşa sabaha kadar çalıştılar. 29 Ekim 1923’te Meclis’te devletin yeni adı kabul edildi ve Kanuna işlendi. Oy birliğiyle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa olarak seçildi. Ülkenin dört bir yanında kutlamalar yapıldı.

“CUMHURİYET FAZİLETTİR”

Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra ülke çapında köklü değişikliklere gidildi. İlk olarak Eğitimde Reform yapıldı ve çağdaş, laik bir eğitim modeli benimsendi. Yeni okullar inşa edildi eğitim halka ulaştırılmaya çalışıldı. Geri planda kalan kadınlar da unutulmadı Cumhuriyet Devleti kadın haklarının genişletilmesi ve güçlendirilmesi konusunda da çalışmalar yaptı. Kadınlar Milletvekili Seçme ve Seçilme haklarını elde ettiler. Doktor, Hakim, Öğretmen, Savcı ve sanatçı olmaya hak kazandılar. Spor müsabakalarında başarılar elde edilemeye başlandı. Cumhuriyet ile birlikte Laiklik benimsendi ve askeriye siyasetten ve dinden uzak tutuldu, din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı, Diyanet İşleri Başkanlığı kurulup başına Rıfat Börekçi getirildi. Halk önceden tek bir kişinin ağzından çıkacak sözle ölümle cezalandırılıyordu fakat Cumhuriyet ile birlikte devlete baş kaldıran ve halkı isyana teşvik edenler hariç yaşama hakkını elde etti. Halk hangi statüde olursa olsun sağlık alanında eşit sayıldı ve halkın sağlığı ön planda tutuldu. Herkes eşit şartlarda eğitim görmeye başladı, kızlar ve erkekler aynı sınıflara taşındılar. Fransa, İtalya ve İsviçre’den önce kadınlara haklar verildi.

Şapka ve kıyafet kanunu kabul edildi. Modern giyim tarzı benimsendi. Önceleri kayıtlarda isim karmaşası ortaya çıkıyordu soyadı kanunu ile birlikte bu sorun ortadan kaldırıldı. Saat, uzunluk ölçüleri ve takvimde değişiklik yapıldı. Uzunluk ölçüleri terimlerinin ve Geometri’nin isim babası Mustafa Kemal Paşa’dır. Hafta tatilleri Hafta sonuna alınarak işçilerin daha kolay çalışmasına imkan verildi, hamile kadınlar da izin hakkı ve çalışma düzeni haklarına sahip oldular. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kuruldu. Güneş Dil Teorisi ile yeni harfler ilan edildi. Darülfünun yerine İstanbul Üniversitesi kuruldu ve yurt dışında yetişmiş hocalar ülkemize davet edildiler. Türk Medeni Kanunu ile birlikte aile birliği sağlandı. Ardından Türk Ceza Kanunu kabul edildi. Atatürk Orman Çiftliği kuruldu, Sanayi Teşvik Kanunu kuruldu. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü ile ülkemizdeki yer altı zenginliklerine ulaşmayı elde ettik.

ESKİDEN CUMHURİYET BAYRAMI BU ŞEKİLDE KUTLANIRDI, YA ŞİMDİ?

29 Ekim 1925 yılında Cumhuriyet’in bayram olarak kutlanmasına karar verildi ve kanun çıkarıldı. Cumhuriyet Bayramı ülkenin dört bir yanında halkın katılımıyla coşku içerisinde kutlanmaya başladı. 1933 yılında Cumhuriyet’in 10. Yılında Atatürk konuşmasını gerçekleştirdi. 10. Yıl Nutku’nu okudu. O Nutuk bütün radyolarda ortak yayınla verildi. Atatürk öldükten sonra Cumhurbaşkanı olarak İsmet İnönü seçildi. İsmet Paşa döneminde 2. Dünya Savaşı patlak verdi. 1939-1940 yılları arasında Cumhuriyet Bayramı kutlamaları aynı tarzda devam etti. Ülkenin askeri gücü ön planda tutuldu. 1946 seçimlerine giderken Atatürk, Cumhuriyet ve İnkılap sözleri dillerden düşmeye başladı iktidar- muhalefet çatışması Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını doğrudan doğruya etkiledi. 27 Mayıs 1960 darbesi Cumhuriyet bayramlarını olumsuz etkiledi. Bayram kutlamaları bu gerginlikler üzerinden değerlendirilmeye başlandı. Halkın katılım ve coşkusu ile ilgili basında daha az haberlere yer verildi. Gelecek dönemlere baktığımızda Cumhuriyet Bayramı eski coşkusunu yeniden kazandı halk ve baştaki yöneticiler Cumhuriyet ve Atatürk’ü yeniden hatırlamaya başladılar. Eskiden ekranlarda askeri geçit töreni gösterilirdi. Stadyumlarda kutlamalar olur sonrasında Anıtkabir’e gidilirdi. Bu gelenek 2003-2009 arasında devam etti.

 

Sonrasında yeniden Atatürk’ü ve Cumhuriyet’in faziletlerini unuttuk. Evet bazı şeyleri çok çabuk unuttuk mesela Cumhuriyet’i bize bahşeden ve ülkemizi düşmandan temizleyen Türk ordularını, Kuvva-i Milliye ruhunu çok çabuk unuttuk. Atatürk bu ülkenin mihenk taşıdır. Taşın altını kazısanız şehitlerimizin kanı çıkar. Suyu bıçakla kesmeye kalksanız Atatürk’ün halkı için döktüğü alın terine rastlarsınız. Sahi biz nasıl bu kadar ders çıkarmaz bir millet olduk? Böyle mi sahip çıkacağız mirasımıza? Nasıl bakacağız ecdadın mezarına? Diğer ülkeler bağımsızlık uğruna cebelleşirken bizler daha elimizin altındaki cevherin değerini bilmiyoruz. Bugün eğer Milli değerlerimize sahip çıkmazsak yarın ne hale düşeriz belli değil. Atatürk’e yapılan nankörlüğü tarih hiçbir zaman unutmayacak. Çünkü tarih şuuru hepimizden daha güçlü. Türk halkı derhal toparlanıp kendine gelmeli ve rotasını Atatürk’ün yoluna çevirmelidir. Çünkü bu kadar zaferi ve kazanımları olan başka bir ülke yoktur!

Ne mutlu Türk’üm diyene. Cumhuriyetimiz var olsun.

 

1)AKIN, Rıdvan, TBMM Devleti (1920-1923): Birinci Meclis Döneminde Devlet Erkleri ve

İdare, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001.

2)AKŞİN, Sina, İstanbul Hükümetleri ve Millî Mücadele: Mutlakıyete Dönüş 1918-1919,

Kültür Yayınları, İstanbul, 2004, C. 1.

3) ALPKAYA, Faruk, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu (1923-1924), İletişim Yayınları,

İstanbul, 2021.

4) ATATÜRK, Mustafa Kemal, Söylev (Nutuk), haz. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Çağdaş

Yayınları, İstanbul, 1981, C. 3.

5)ATAY, Falih Rıfkı, Çankaya, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2004

 

UMUT MERİÇ BERBEROĞLU

 

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası