2 yıl süren yenilenme tamamlandı
Olası büyük istanbul depreminde büyük zarar göreceği öngörüldüğü için 2021 yılında restorasyonuna başlanan Kız Kulesi, 2 yıl sonra tekrar ziyarete açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Koruma Kurulu denetiminde Kız Kulesi Restorasyonu Teşhir Tanzim ve Çevre Düzenlemesi İşi tamamlanırken, ilk vatandaş ziyaretçilerini bugün(12 Mayıs) kabul edecek. Kız Kulesi’nin tanıtım törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra projenin bilim kurulundaki Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridün Çılı ve Yüksek Mimar Han Tümertekin katıldı.
2400 yıllık binanın tekrar vatandaşlarla buluştuğunu belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhuriyet döneminde 1944 ve 1960’lı yıllarda restorasyon yapıldığını söyledi. Bakan Ersoy, “1998, 1999 ve 2000 döneminde restorasyon yapıldı. İncelediğimiz 1944’deki restorasyon çalışmasında yapının özgün kalan kısımları kule ve kale kısmıdır. Kule ve kale dışındaki yapının bütün gördüğünüz kısımları sonradan yapılmış eklentilerdir. Birçok eklenti de aslına uygun olmayan eklentilerdir.
Günümüzde restorasyon çalışmalarında yasaklı malzeme kabul edilen maalesef beton kullanılmış. Beton yasaklı malzeme, çünkü betonun içindeki kimyasallar ve tuzlar, özgün malzemeyle yapılmış orijinal duvarlara ve orijinal malzemeye zarar veriyor. Zaman içinde o malzemenin zarar görmesine ve yıpranmasına sebep oluyor. Statik hesapları altüst ediyor. 1940’lı yıllardaki restorasyonlarda beton ağırlık bindirildiği için statik yapısı bozuldu. Yarıklar açılmaya başlıyor. Bina yavaş yavaş kaymaya başlıyor. Bilim kurulumuzun hazırladığı projeler Anıtlar Kurulu’nun da onayından geçtikten sonra uygulandı. Hem dört tarafı kazıklandı hem de 25 metrelik kazıklarla sert zemine ulaşıldı. Bina çok sağlam hale getirildi. Bina depreme karşı güçlendirildi” dedi.
II. Mahmut dönemindeki görüntüsüne kavuştu
Bakan Ersoy, yapının II. Mahmut dönemindeki orijinal haline kavuştuğunu belirtirken eski 10 Lira üzerindeki fotoğrafını örnek gösterdi. Bakan Ersoy, ” Aslında yakın tarihinde gözlemlediğimiz görüntüsü yanlıştı. Kulede deprem güçlendirmesi sebebiyle orijinal olmayan çelikler yapılmış. Orijinal olmayan eklentiler söküldü. Işık ve lazer şovuyla binamız açılıyor. Galata Kulesi ile Kız Kulesi’nin arasındaki aşk hikâyesinin senaryolandığı bir ışık ve lazer gösterisi yapılacak. Bu gösteri her akşam tekrarlanacak. Bu gösteri her akşam yapılacak. İstanbulluların Kız Kulesi’nden İstanbul’u izlemesi sağlanacak. Artık anıt müze şeklinde olacak. Mayıs sonuna kadar Kız Kulesi’ni görmek ve buraya ulaşım ücretsiz olacaktır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Ahunbay
“Sürekli kontrol edilmeli”
Projenin bilim danışmanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, “Emek verilerek ve en iyisi yapıldı. II. Mahmut dönemindeki görüntüsü korunmaya çalışıldı. Varolan değerler korumaya çalışıldı, kaybolan değerler de kazanılmaya çalışıldı. Sürekli bakım yapılması ve bayrak kısmının gözlemlenmesi gerekli. Çatıyla ilgilenilmeli. Rüzgar, kar ve don gibi doğal etkiler gözlemlenilmeli” dedi.
Kimyasal analizler, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar
Kız Kulesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Geçmiş dönemde yapılmış beton imalatta, çalışmalar esnasında kolon ve döşeme donatılarının bağlantısının olmadığı, aynı zamanda içeriğinde deniz kabuklarına rastlanan deniz kumunun kullanıldığı, tasarımdaki hata ve eksiklikler ile 80 yıl önce elle hazırlanmış betonun özelliğini kaybetmiş olduğu, nervürsüz demir donatıların aşırı korozyona uğradığı ve bayrak direği de dahil çatlaklara sebep olduğu görülmüştür. Bu bilgiler ışığında oluşabilecek büyük bir depremde, İstanbul’un göz bebeği olan Kız Kulesinin bütünüyle zarar göreceği anlaşılmıştır. 11 Mayıs’ta tamamlanan restorasyon çalışmalarında kaynaklardaki, günümüze ulaşmış en çok bilgi ve belgenin olduğu, 18.yy sonu verileri kullanılmıştır.
Çalışmaların başladığı tarihten bugüne kadar, yapının kale avlusu bölümüne 1990’lı yıllarda eklenmiş olan, çelik çatı ve asma kat sökülmüştür. Bununla birlikte yine aynı tarihlerde eklenmiş olan betonarme kısımların sökümleri tamamlanmıştır. Askı-kapama iskelesi kurulduktan sonra, özgün olmayan betonarme ekler ile yapının ön kısımda bulunan betonarme yapı sökülmüş olup yapının bayrak direği de dahil olmak üzere balkon kotu üstü dahil olmak üzere 500 tonu aşkın betonarme kısım yapıya zarar vermeden itinayla uzaklaştırılmıştır. Bu bölümler onaylı projeler doğrultusunda yığma ve ahşap olarak özgün haline kavuşmuş, yapı depreme daha dayanıklı hale gelmiştir. Süreç boyunca kimyasal analizler, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar vb. günümüz teknolojisinin el verdiği her türlü imkân yapının korunması için kullanılmıştır.” şeklinde bilgi verdi.