Deniz Kartalı

TÜRK BOĞAZLARI İLE İLGİLİ TERMİNOLOJİK İLKELER… KAPTAN SAİM OĞUZÜLGEN’İN BAKIŞ AÇISIYLA

Bu yazım daha önce denizcilik sektörümüzün bazı yayınlarında yayınlanmıştır. Bilahare yazımın içeriği ile ilgili yaptığım araştırmalar sonucu temin ettiğim bilgiler ve dokümanlar, yazımın içeriğindeki kişisel önerilerimi aslında olması gereken gerçekler olarak kanıtladığından, yazımın bazı yerlerinde değişiklikler yapmak ihtiyacı doğmuş ve yazım yeniden kaleme alınmıştır.
Türk Boğazları ve deniz trafiği ile ilgili terminolojik ilkeler, yıllardır dikkat edilmeyen, ihmal edilen ve yanlışlar ile dolu bir konu olmuş ve olmaya devam etmektedir. Yaptığım araştırmalar sonucunda elde ettiğim bilgiler ve temin ettiğim bazı dokümanlar Türk Boğazları ile ilgili terminolojik ilkeler konusunun, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunda, devletimizin kurucusu Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve mesai arkadaşları devlet adamlarımız tarafından, belirlenen ilkelerden ve değerlerden uzaklaşılarak, birçok değişikliklere uğratılmış olduğunu ortaya koymaktadır. Kişisel dikkatimi çeken bu konunun aslında yıllardır ihmal edilen ve nedense göz ardı edilen gerçekler olduğunu kanıtlamıştır.

TÜRK BOĞAZLARI İLE İLGİLİ TERMİNOLOJİK İLKELER… KAPTAN SAİM OĞUZÜLGEN’İN BAKIŞ AÇISIYLA
428 views
18 Nisan 2023 - 0:27

TÜRKİYE yerine Turkey denilmesini kabul etmemeliyiz

Yakın geçmişte Dünyayı saran terör eylemleri dolayısıyla Kuzey Atlantik Paktı (NATO) gündemine alınmış olan dünya deniz trafiği yanında, Türk Boğazları deniz trafiği ve Türk Boğazları deniz trafiği ile ilgili olası terör hareketlerinin önlenmesine yönelik çalışmalarda, KAP (NATO) düzeyinde Türkiye ile Yunanistan heyetleri arasında meydana gelen ve krize de neden olan İSTANBUL BOĞAZI isminin Bosphorus olarak kullanılıp kullanılmaması konusundaki heyet temsilcileri arasındaki yaşanan anlaşmazlık yanında, maalesef Türk Vatandaşı olan ve Türk Boğazları ile ilgili konularda İngilizce makale ve yazı yazanların ve ayrıca uluslar arası birçok konferansta, seminer ve toplantılarda İngilizce sunum yapan bazı konuşmacıların da, hala bu konuda terminolojik benzer hatalar yapmaları özel amaçlı yabancıların cesaretlenmelerine sebep olmaktadır. 2022 yılında misafir dinleyici olarak katılmış bulunduğum, İstanbul’da gerçekleştirilen, uluslar arası katılımcıların bulunduğu ve İngilizce sunumların yapıldığı bir toplantıda, sunum yapan Türk vatandaşı profesörlerimizin TÜRKİYE İsmi yerine Turkey ismini kullanmaları anlaşılır gibi değildir. Buna mukabil İngiliz vatandaşı olan bir profesörün ise İngilizce sunumunda TÜRKİYE ismini kullanması uluslar arası yasalara saygınlık örneği olarak takdire şayandır.

 

 

Aslında bir DEVLET POLİTİKASI olması gereken bu konuda hala önemli karmaşaların yaşanmakta olması çok üzücü olmaktadır. İlk olarak 2006 yılında kaleme aldığım bu konu ile ilgili yazımı tekraren ve tekraren, öncelikle siyasi otoritenin, yetkililerin ve ilgililerin, ulusal denizcilik sektörümüzün ilgililerinin ve bilim insanlarımız ile kamuoyunun dikkatlerine sunmak gayesiyle yeniden yazma ve yayınlama ihtiyacı doğmuştur.
Türk Boğazlarının önemi yüzyıllardan beri devam etmektedir. Bu önem; dünya devletleri arasındaki siyasi ve askeri yapılanmalardaki değişimler ve gelişmeler yanında, denizcilik sektöründeki ticari ve teknolojik gelişmeler ile son yıllarda çevre bilinci kavramının insan ve diğer canlıların yaşamında ana faktör olması, geçtiğimiz yıllarda başlayan ve halen devam eden Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ile oluşan, dünya insanlarının gıda krizi yaşamaması için “TÜRK BOĞAZLARI’NIN İNSANLIK İHTİYACI İÇİN DE KULLANILABİLİR OLMASI” doğrultusunda, bölgesel ve uluslar arası düzeyde; her geçen gün daha çok hissedilmektedir.

Bu önem doğrultusunda Ülkemizin siyasi otoriteleri, diplomatları, bürokratları, bilim adamları, denizcilik meslek kuruluşları, ilgili sivil toplum kuruluşları ve denizcilik uzmanları tarafından Türk Boğazları (İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı) deniz trafiği sorunları ile ilgili kitaplar, raporlar ve yazılar hazırlanmakta, ilgililere ve yetkililere sunulmakta, konu ile ilgili seminerler, konferanslar ve paneller düzenlenmekte, yazılı ve görsel medya ile konu ulusal ve uluslar arası kamuoyuna sunulmaktadır.

Türk Boğazları ve deniz trafiği ile ilgili yayınların, makalelerin ve yazıların çoğunda, yazılı ve görsel medyada, seminer, konferans ve panellerde TÜRK BOĞAZLARI İLE İLGİLİ “TERMİNOLOJİK İLKELER” ve “Birleşmiş Milletlerin 1977 yılında 17 Ağustos-07 Eylül tarihleri arasında Atina’da gerçekleştirdiği “COĞRAFİ YERLERİN İSİMLERİNİN STANDARDİZASYONU” isimli konferansın üçüncü toplantısında alınan kararlar ve bu doğrultuda Dünya denizcilik haritalarının basımında önemli bir kuruluş olan British Admiralty’nin Türkiye coğrafyası ve denizleri ile ilgili haritalarında, 1977 yılında yaptığı değişikliklerin (EK:01) dahi Ülkemizin Yetkilileri, ilgilileri ve vatandaşları tarafından dikkate alınmamış veya gözlerden kaçmış olması ve belki de benimsenmemiş olması, Türkiye ve Türk Boğazları ile ilgili Terminolojik İlkeler konusunu ve bazı hatırlatmaları, yeniden gündeme getirmem ihtiyacını doğurmuştur.
Çeşitli zaman ve yerlerde sözlü, bazı yazılarımda ve raporlarımda yazılı olarak gündeme getirdiğim bu konuyu, ilk olarak 2006 yılında kaleme aldığım makalemde belirtmiştim. Daha sonra yaptığım araştırmalar ve elde ettiğim bilgiler ve dokümanlar ışığında,üzerinde hassasiyet gösterdiğim bu konunun, aslında olması gereken gerçekler olduğu tarafımdan tespit edilmiştir. Ülkemizin milli menfaatlerini de ilgilendirdiği için tüm yetkililerin ve ilgililerin dikkatine sunmak ve şahsen tespit edebildiğim hususların haricinde belirlenebilecek başka önerilerin de terminolojik ilkeler olarak birlik ve beraberlik içinde kullanılmasını sağlamak üzere bu yazım ile tekrar gündeme getirmeyi bir vatandaşlık görevi saymakta ve Ülkemizin milli menfaatleri yönünden yararlı görmekteyim.

Ülkemizin milli ve genel çıkarlarına karşı uzun vadeli politikalar izleyen ve bilhassa Türk Boğazlarının mevcut statüsünü, kendi çıkarları için 1936 Montreux Konferansı ve sonrasında TBMM de 3056 sayılı yasamız olarak kabul edilen TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİ (Boğazlar Mukavelenamesi) nin öncesindeki konuma getirmek isteyen bazı devletlerin, Türk Boğazları sanki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin karasuları içindeki bir İÇ DENİZİNE bağlı ULUSAL SUYOLU değilmiş gibi, Birleşmiş Milletler Konferansı kararlarını da hiçe sayarak, bazı mitolojik isimleri ve yanlış tanımları kullanmakta ısrar etmeleri ve ayrıca Ülkemiz vatandaşlarından bazılarının da (Bilhassa yabancı dilde eğitim veren okullarımızda veya yabancı eğitim kurumlarında eğitim görenler) yabancı dili kullanırken maalesef bu konuda hassasiyet göstermeyip, mitolojik isimleri ve yanlış isim ile tanımları kullanmaları kabul edilir değildir.
İnanıyorum ki bu tür davranışta bulunanlar ya konuyu çok iyi bilmemekte veya önemini tam olarak hissetmemektedirler.

ÖZEL İSİM OLAN COĞRAFİ YERLERİN İSİMLERİNİN, TÜM DİLLERDE AYNEN KULLANILMASI YERLEŞİK BİR KURALDIR.

Coğrafi özel isim olan, “Türkiye” için, İngilizce de Turkey
“İstanbul Boğazı” için, The Bosphorus veya The Strait of İstanbul
“Çanakkale Boğazı” için The Dardanelles veya The Strait of Çanakkale
“Marmara Denizi” için TheSea of Marmara

İsimlerinin kullanılması ve ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin karasuları içinde bulunan ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN ULUSAL İÇ SUYOLU olan“TÜRK BOĞAZLARI”na uluslararası suyolu veya Uluslararası boğazlar denilmesi çok yanlış ve önemli bir hata olup, sebebi anlaşılır gibi değildir. Ülkemizin milli menfaatleri ile de uyuşmamaktadır.

Dünya üzerindeki coğrafi yerlerin isimleri ile ilgili karmaşa ve tepki doğuran bu hususlar, Türkiye’de olduğu gibi emperyalizmden ve müstemlekelilikten kurtularak istiklallerini kazanmış birçok dünya devletinin, coğrafi yerlerinin isimleri yönünden de tartışma konusu olmuştur. İstiklalini kazanmış ve Birleşmiş Milletler Teşkilatına üye olmuş devletlerin girişimleri ile bu konu Birleşmiş Milletler Teşkilatının gündemine aldırılmış ve Birleşmiş Milletler Teşkilatının organizatörlüğünde “COĞRAFİ YERLERİN İSİMLERİNİN STANDARDİZASYONU” isimli bir konferans düzenlenmiştir. Bu konferansın 17 Ağustos-07 Eylül 1977 tarihleri arasında Atina’da düzenlenen 3. Toplantısında karara bağlanmıştır.
Coğrafi Yerlerin İsimlerinin Standardizasyonu ismi ile düzenlenen Konferansın Atina’da yapılan 3. Toplantısı sonrasında düzenlenen sonuç raporundaki 16 nolu kararda (EK:02)
Birleşmiş Milletler Teşkilatı üyesi olan devletler; Birleşmiş Milletlere üye olan ülkeler tarafından kendi ülkelerinin resmi sınırları içinde bulunan coğrafi yerler için, kendi kullandıkları coğrafi yerel isimlerin (Özel İsim) yerine, herhangi bir başka ismi kullanamayacağı belirtilmiştir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatının kabul etmiş olduğu coğrafi yerlerin isimleri ile ilgili standartların uluslar arası platformda kabul edilmesi ve 1977 yılından beri kullanılmakta olmasına rağmen, maalesef ülkemizde genel anlamda hala benimsenmemiş ve kullanılmaz olması, son derece üzücü olmakta ve ülkemizin milli menfaatleri ile de uyuşmamaktadır.
Dünya denizcilerinin kullandıkları deniz/seyir haritaları üzerinde yaptığım incelemeler sonucunda, İngiltere’nin Admiralty kuruluşunun bastığı ve dünya denizcilerinin çoğunun kullanmakta olduğu deniz/seyir haritalarından, 1977 senesi öncesindeki Türkiye ile ilgili basılmış olan haritalarda “Türkiye için Turkey, İstanbul Boğazı için The Bosphorus, Çanakkale Boğazı için The Dardenelles, Marmara Denizi için The Sea of Marmara vb. isimler kullanılırken, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın kararından sonra aynı kuruluşun (BritihsAdmiralty) 1977 senesi sonrasında bastığı deniz/seyir haritalarda ise, Türkiye için TÜRKİYE, İstanbul Boğazı için İSTANBUL BOĞAZI, Çanakkale Boğazı içinÇANAKKALE BOĞAZI ve Marmara Denizi için MARMARA DENİZİvb. isimler kullanılmaktadır.
Ülkemizin Milli Menfaatleri yönünden çok önemli olan bu husus için;
01 – Türkiye;
Ülkemizin isminin TÜRKİYE olması sebebiyle, öncelikle ve hassasiyetle Turkey isminin kullanılmaması“TÜRKİYE” isminin kullanılması gerekmektedir.
02 – Türk Boğazları;
22 Haziran 1936 tarihinde Saat 1600 da, Montreux de toplanan BOĞAZLAR KONFERANSI’nın birinci gününde yapılan açılış konuşmalarında;
Türkiye Heyeti Başkanı. Dr. Tevfik Rüştü ARAS (Dış İşleri Bakanı), Türkiye Devleti adına yaptığı Açılış Konuşmasında;
“BAYLAR, BİZ SİZE TİCARET GEMİCİLİĞİNİN TAM ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GÖZ ÖNÜNDE TUTAN VE TÜRKİYE’NİN İÇ DENİZİ OLAN MARMARA’NIN, ÖZEL BİR DURUMU OLAN KARADENİZ’İN GENEL VE ÖZEL GÜVENLİK GEREKSİNİMLERİYLE KOŞULLANDIRILMIŞ, SAVAŞ GEMİLERİNE GEÇİŞ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAYAN BİR DÜZENLEME ÖNERMEKTEYİZ.

İNANIYORUM Kİ, KEMALİST TÜRKİYE’NİN POLİTİKASI, GERÇEKÇİ DÜZEYDE BİR BARIŞ VE İYİ GEÇİM POLİTİKASI SAYILMAK İÇİN KANITLARINI YETERİNCE ORTAYA KOYMUŞTUR. Tasarımız, işbirliği yolunda beslediğimiz içten isteğimizi bir kez daha görebilmemizi sağlayacaktır.
Bu yeni sözleşme için, sizden anlayışlı olmanızı istiyoruz. Tasarımızı kabul etmekle, neredeyse iki yüz yıldır, hep savaş ve bunun sonuçları açısından göz önünde tutulan BOĞAZLARI, UYGAR HALKLAR ARASINDA BİR İŞBİRLİĞİ VE BARIŞ KÖPRÜSÜ YAPACAKSINIZ. UYGAR HALKLAR, SİZE BU YÜZDEN GÖNÜL BORCU DUYACAKLARDIR.
Sözleri ile tüm dünya devletlerine gereken mesajları vermiştir.
Montreux Konferansı müzakerelerinde ve Türk Boğazları Sözleşmesinde (Boğazlar Mukavelenamesi) kullanılan Boğazlar veya İngilizcesinde TheStarits tanımları o zamana ve o sözleşmelere mahsus kullanılmış olup, bu sözleşmeler dışında kullanılması doğru değildir. Bu tanımlar yerine 1977 yılı Birleşmiş Milletler kararları yanında ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde (IMO) de tescil edildiği gibi TÜRK BAĞAZLARI, İSTANBUL BOĞAZI, MARMARA DENİZİ ve ÇANAKKALE BOĞAZI isimleri Türkçe de kullanıldığı gibi tüm diğer dillerde de aynen kullanılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin karasuları içinde bulunan ve “TÜRKİYE’NİN İÇ DENİZİ OLAN MARMARA DENİZİ”ni İSTANBUL BOĞAZI ile Karadeniz’e ÇANAKKALE BOĞAZI ile Adalar Denizi’ne bağlayan, 164 deniz mili uzunluğundaki “TÜRKİYE’NİN İÇ SUYOLUNA TÜRK BOĞAZLARI DENİR”.
İSTANBUL BOĞAZI, MARMARA DENİZİ ve ÇANAKKALE BOĞAZI’ından oluşan ve TÜRKİYE’nin iç su yolu olan TÜRK BOĞAZLARI için her dilde de TÜRK BOĞAZLARI özel isim olarak aynen kullanılmalıdır.
03 – İstanbul Boğazı;
İstanbul Boğazı için Ruslar’ın kullandığı Karadeniz Boğazı ve genelde batılıların ve tüm dünyanın yanlış olarak kullandığı mitolojik isim olan “The Bosphorus” isimleri kullanılmamalı, İSTANBUL BOĞAZI özel isim olarak tüm dillerde aynen Türkçe de kullanıldığı gibi “İSTANBUL BOĞAZI” olarak kullanılmalıdır. Bu husus 1977 senesinde alınmış olan Birleşmiş Milletler kararı doğrultusunda, Birleşmiş Milletlere üye olan tüm devletlerin yasal yükümlülüğüdür.
04 – Çanakkale Boğazı;
Çanakkale Boğazı için; The Dardanelles ismi kullanılmamalı, ÇANAKKALE BOĞAZI özel isim olarak tüm dillerde aynen Türkçe de kullanıldığı gibi “ÇANAKKALE BOĞAZI” olarak kullanılmalıdır. Bu husus 1977 senesinde alınmış olan Birleşmiş Milletler kararı doğrultusunda Birleşmiş Milletlere üye olan devletlerin yasal yükümlülüğüdür.

05 – Türk Boğazları uluslararası suyolu değildir.
Türk Boğazları Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ulusal/İç Suyoludur. Türk Boğazları’nın uluslararası suyolu olduğu yönündeki yanlış ve hatta kasıtlı görüşleri için;
“TÜRK BOĞAZLARI; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN KARASULARI İÇİNDE BULUNAN VE TÜRKİYENİN İÇ DENİZİ OLAN MARMARA DENİZİ’Nİ, İSTANBUL BOĞAZI İLE KARADENİZ’E VE ÇANAKKALE BOĞAZI İLE ADALAR DENİZİ’NE BAĞLAYAN, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN HÜKÜMRANLIK HAKLARINI UYGULADIĞI; TÜKİYE’NİN İÇ SUYOLUDUR.”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi iç suyolu olan TÜRK BOĞAZLARI ile ilgili yürürlüğe koyduğu 31.07.1936 tarihli ve 3056 sayılı “TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİ (Boğazlar Mukavelenamesi) isimli ulusal yasası ve 1925 yılında yürürlüğe koyduğu 618 sayılı Limanlar Kanunu ve zamanımıza kadar Türk Boğazları ile ilgili yürürlüğe koyduğu yasal düzenlemeler ve oluşturduğu sistemler ile Türk Boğazları’ndan geçiş yapan gemilerin geçişine ve deniz trafiğine geçiş imkanı vermektedir.
06 – Türk Boğazlarından Gemilerin geçişleri TRANSİT GEÇİŞ DEĞİLDİR;
Türk Boğazları’ndan gemilerin geçişleri SERBEST GEÇİŞ VEYA TRANSİT GEÇİŞ DEĞİLDİR. GEMİLER TÜRK BOĞAZLARINDAN ZARARSIZ GEÇİŞ/MASUM GEÇİŞ YAPMAK YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEDİR.
Türk Boğazları’ndan geçiş yapan uluslar arası deniz trafiği için, yıllardan beri yanlış kullanılan “Transit Trafik” tanımı kullanılmamalıdır. Bu tanım yıllardan beri yanlış veya kasıtlı olarak kullanılmaktadır. Türk Boğazları’ndan geçecek gemiler ZARARSIZ GEÇİŞ/MASUM GEÇİŞ yapmak yükümlülüğündedir. Türk Boğazları’ndan geçmekte olan uluslar arası deniz trafiğinin statüsü 20 Temmuz 1936 tarihinde ve o günkü şartlar göz önünde bulundurularak imzalanmış olan Montreux Konferansı tutanakları sonrası, 31 Temmuz 1936 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve 3056 sayılı ulusal yasamız olan Boğazlar Mukavelenamesi, zamanımızdaki ismi ise “TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİ” nin, 05 Ağustos 1936 tarihli resmi gazetede yayınlanarak 15 Ağustos 1936 tarihinden itibaren uygulanmaya konulması ile günümüze kadar zamanın şartlarına uygun yeni düzenlemeler de yapılarak gelmiştir.
TÜRK BOĞAZLARI’ından geçiş yapacak olan gemilerin geçişleri, TC Devletinin 3056 sayılı yasası olan TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİNİN ve günümüz gerekleri doğrultusunda yürürlüğe konulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal yasal düzenlemelerinin hükümleri doğrultusunda ZARARSIZ GEÇİŞ şartlarında UĞRAKLI veya UĞRAKSIZ GEÇİŞ olarak planlanmakta, düzenlenmekte, gözetlenmekte ve denetlenmektedir.
Türk Boğazları’ndan geçiş yapacak gemilerin ZARARSIZ GEÇİŞ tanımının kurallarına uyarak geçiş yapması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi tanımları içinde TRANSİT GEÇİŞ VE ZARARSIZ GEÇİŞ tanımları birbirinden büyük farlılıklar taşımaktadır. TÜRK BOĞAZLARI ULUSLAR ARASI SUYOLU DEĞİLDİR, T.C. DEVLETİNİN ULUSAL SUYOLUDUR. Bu suyolundan geçiş yapacak gemiler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ulusal Yasaları doğrultusunda ZARARSIZ GEÇİŞ yapmak zorundadır. Montreux Konferansı tutanaklarının asıl metni Fransızca olup, Fransızca metinde “Liberte du passage” (GEÇİŞ ÖZGÜRLÜĞÜ) tanımı kullanılmıştır. İngilizce metinlerde ise “these vessels when passing in transit without calling at a port in the starits / Merchant vessels passing through the straits / Merchant vessels, under any flag or with any kind of cargo, shall enjoj fredom of transit and navigation in the Straits. İfadeleri ve transit tanımı kullanılmaktadır. TÜRK BOĞAZLARINDAN GEÇİŞ YAPACAK GEMİLER, TÜRK BOĞAZLARI’NDAN GEÇİŞLERİNDE Transit geçiş değil ZARARSIZ GEÇİŞ YAPMAK YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEDİRLER. Ulusal yasalarımız içine dahi yanlış olarak girmiş ve yıllardır yanlış kullanılan “transit trafik/ transit geçiş” tanımı yerine “ZARARSIZ GEÇİŞ/GEÇİŞ SERBESTİSİ/”, ZARARSIZ GEÇİŞ/MASUM GEÇİŞ”tanımları kullanılmalı ve bu tanımların standart açıklamaları yapılmalıdır.
07 – Türk Boğazları’nda yapılan Denetimler;
Uluslararası Deniz trafiğini oluşturan gemilerin, T.C. Devletinin 3056 sayılı TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİ isimli ulusal yasasının hükümleri doğrultusunda SAĞLIK KONTROLÜ hariç hiçbir formaliteye tabi tutulmadan TÜRK BOĞAZLARI’ndan geçebileceği algısı çok yanlış bir algıdır. Bu gemiler öncelikle, T.C. Devletinin 1925 yılı 618 sayılı Limanlar Kanununun, 1926 yılı 815 Sayıl Kabotaj Kanununun, 1936 yılı 3056 Sayılı Türk Boğazları Sözleşmesinin ve 01 Temmuz 1994 tarihinde yürürlüğe koyduğu ve gerekli birçok değişiklikler yapılarak zamanımızda ismi “TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK DÜZENİ YÖNETMELİĞİ” olan yasal düzenlemelerinin ve uygulama talimatlarının hükümlerine uyarak geçmek zorundadırlar.
Türk Boğazları’ndan geçiş yapacak gemilerin İstanbul Boğazı’nın tamamında ve Çanakkale Boğazı’nın belirlenen yerlerinde; çevreye zarar vermemek için karaya göre 10 mil/saatten fazla sürat yapamayacağı, İstanbul Boğazı’nda deniz seviyesinden yükseklikleri 65 m olan asma köprülere ve yüksek gerilim (elektrik) hava nakil hatlarına zarar vermemek için 58 m. den daha yüksek “Hava Yüksekliği (AirDraft) ile altlarından geçemeyeceği, kendi gemisine ve doğal yapıya zarar vermemek için 15 m. den fazla su çekimi (WaterDraft) ile geçemeyeceği, akıntı şiddetinin 6 knot ve üzerine çıktığında veya kuvvetli ORKOZ akıntıları oluştuğunda hiçbir geminin geçemeyeceği, 200 metrenin ve üzerindeki tankerlerin İSTANBUL BOĞAZI’NDAN GECE GEÇEMEYECEĞİ vb. birçok emniyetli geçiş kısıtlamalarının varlığı bulunmaktadır. TÜRK BOĞAZLARI’NDA SEYİR, CAN, MAL VE ÇEVRE EMNİYETİ İLE DENİZDE GÜVENLİĞE ve BÖLGEDEKİ YAŞAYAN CANLILARIN SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMSAL HAKLARINA YÖNELİK kısıtlamalar bulunmakta ve uygulanmaktadır. Emniyete yönelik bu türlü kısıtlamalar çeşitli olanaklarla ve ısrarla tüm denizcilik çevrelerine duyurulmalıdır.
08 -Gemi Kaptanlarının;
Denizlerin Kirlenmesinin Önlenmesi Sözleşmesi (MARPOL 73/78), Uluslar arası Denizde Can Emniyeti Sözleşmesi (SOLAS), Uluslararası Vardiya Standartları Sözleşmesi (STCW), Deniz Hukuku Sözleşmesi (1982), Denizde Çatışmayı Önlemeye İlişkin Kurallar (COLREG) ve Deniz Trafik Ayrım Düzenleri (TSS’s), vb Uluslararası Sözleşmelerin genel kuralları ile 01 Temmuz 1994 tarihinde yürürlüğe konulan ve o zamanki ismi BOĞAZLAR VE MARMARA BÖLGESİ DENİZ TARFİK DÜZENİ HAKKINDA TÜZÜK olup zamanımızdaki ismi TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK YÖNETMELİĞİ, TÜRK BOĞAZLARI RAPOR SİSTEMİ, TÜRK BOĞAZLARI YÖNETMELİĞİ UYGULAMA TALİMATI ve ekindeki TÜRK BOĞAZLARI’NDA UYGULANAN DENİZ TARFİK AYRIM DÜZENLERİNE ve bu gibi TÜRK BOĞAZLARI ile ilgili T.C. Devletinin zamanımızdaki ulusal yasal düzenlemelerine riayet ederek ve TÜRK BOĞAZLARI GEMİ TRAFİK HİZMETLERİNİN PLANLAMALARI VE TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA GİRİŞ YAPARAK, GÖZETİMİNDE VE DENETİMİNDE GEÇEBİLECEKLERİNİ BİLMELERİ GEREKMEKTEDİR.
TÜRK BOĞAZLARI; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN KARASULARI İÇİNDE BULUNAN TÜRKİYE’NİN BİR İÇ SUYOLUDUR. TÜRK BOĞAZLARI’NDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN ULUSAL YASALARI DOĞRULTUSUNDA HÜKÜMRANLIK HAKLARI UYGULANMAKTDIR.
TÜRK BOĞAZLARINDAN GEÇİŞ YAPACAK GEMİLER; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELERİNİN HÜKÜMLERİNE, TÜRK BOĞAZLARI RAPOR SİSTEMİNE (TÜBRAP), TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TARFİK AYRIM DÜZENLERİNE, TÜRK BOĞAZLARI GEMİ TRAFİK HİZMETLERİ SİSTEMİNE VE TALİMATLARINA UYARAK GEÇİŞ YAPMAK ZORUNDADIR.

Kaptan Saim OĞUZÜLGEN
Uzakyol Gemi Kaptanı,

Türk Boğazları ve İstanbul Limanı Baş Kılavuz Kaptanı (E)

BAU Türk Boğazları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜRBAM) Kurucu Başkanı. (E)

İTÜ Türk Boğazları Denizcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Onursal Başkanı.

* 17 Ağustos – 7 Eylül 1977, Atina: Birleşmiş Milletlerin Coğrafi yerlerin İsimlerinin Standardizasyonu ile ilgili 3. Konferansı’nda*Alınan Kararların Yazılı Dokümanı;
Madde 9 – Ulusal Standardizasyonların Tanınması.
Konferans:
9.2 Birleşmiş Milletler “Coğrafi İsimlerin Standartlaştırılması” 3. Konferansının, ulusal olarak yetkilendirilmiş kurum dışında, başka bir kurum tarafından verilmiş olan ve/veya standartlaştırılan coğrafi isimlerin Birleşmiş Milletlerce tanınmaması hakkındaki 16/5 nolu kararını tasdik ve teyit eder.
EKLER;
EK:01. 1977 yılı öncesi Türkiye ve denizleri ile ilgili British Admiralty haritası görseli.
EK:02. 1977 yılı Birleşmiş Milletler Coğrafi Yerlerin İsimlerinin Standardizasyonu Konferansı Kararı.
EK:03. 1977 yılı sonrası Türkiye ve denizleri ile ilgili British Admiralty haritası görseli.
Bu makalemden önce;
01 – LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI, MONTREUX BOĞĞAZLAR KONFERANSI VE TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİ.
02 – MONTRÖ/MONTREUX SÖZLEŞMESİ Mİ?, TÜRK BOĞAZLARI SÖZLEŞMESİ Mİ?.
03 – TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN, TÜRK BOĞAZLARI’NDAKİ HÜKÜMRANLIK HAKLARI. VE YETKİLERİ.
Başlıklı makalelerim yayınlanmıştır.

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası