Bazı taleplerde bulunmuş ve 1930 yılında yapılmış olan karşılıklı yardımlaşma antlaşması gereğince, 4 denizaltı, 4 muhrip, 12 çıkarma gemisi ve 4 uçak filosu sipariş etmiştir.
Bu arada İkinci Dünya Savaşı başlamış ve kısa sürede tüm Avrupa’yı etkisi altına almıştır. Almanya harekatını Balkanlara genişletmiş ve 17 Şubat 1941 tarihinde Türk-Bulgar sınırına ulaşmıştır. 1940 yılından itibaren Trakya bölgesini takviye eden Türkiye’de endişeli bir hava hakimdir.

Türkiye her iki blok için de vazgeçilmez derecede önemli bir ülkedir.

Bu nedenle Almanya ve İngiltere Türkiye’yi kendi saflarında savaşa sokmak için yoğun diplomatik çaba sarf etmektedirler. Bu faaliyetlerin bir sonucu olarak Almanya İle Türkiye arasında dostça görüşmeler başlar ve bir saldırmazlık paktı imzalanır. Bu girişime İngiltere savaş öncesi sipariş edilen denizaltıların teslime hazır olduğunu açıklayarak karşılık verir.
Burakreis, Muratreis, Oruçreis ve Uluçreis denizaltıları ile 4 uçak filosunu teslim almak üzere hazırlanacak personelin İngiltere’ye gönderilmesi talep edilir.

Anılan görev için 19 deniz subayı, 63 deniz astsubayı, 68 deniz eri seçilir. Kafilede ayrıca, İngiltere’ye havacılık öğrenimine giden 1 hava subayı ve 20 Hava Harp Okulu öğrencisi ( bunlardan 16’sı Kara Harp Okulu’nu üstün derece ile bitirdikleri için, İngiltere’de pilot olarak yetiştirilmesine karar verilen Topçu, Piyade, Süvari, İstihkam ve diğer sınıflardan mezun öğrencilerdir) yer alır.
Kafile başkanı II. Denizaltı Filotillası Komodoru Gv.Yb. Zeki IŞIN’dır.
Personelin transferi için 1901 yapımı Refah Şilebi görevlendirilir. 40 yaşındaki şilep anılan göreve hem yaş hem de donanım olarak uygun olmasa da, kısa sürede asgari ihtiyaçları karşılayacak şekilde hazırlanarak seyre hazır hale getirilir. Önce Port Said Limanı’na gidilecek ardından da İngiltere’ye intikal edilecektir.

Refah, 23 Haziran 1941 günü, saat 17.30’da, sessiz sedasız Mersin Limanı’ndan hareket eder. Gemi mürettebatı ile birlikte 199 kişilik personel geminin değişik bölümlerine dağılmış vaziyettedirler.

Saatler 22.30’u gösterdiğinde Karpat Burnu yakınlarında müthiş bir patlama duyulur ve gemi aldığı torpido isabeti neticesinde su almaya başlar. Bundan sonra geçen 4 saatlik süre personelin kurtulma, hayatta kalabilme çabalarına sahne olur; ancak pek azı başarılı olabilir. Yaşanan faciadan sadece 4 deniz, 5 hava subayı, 15 astsubay, 5 er ve 3 gemi personeli kurtulabilmiştir.
Refah’ta 15 deniz subayı, 16 pilot adayı öğrenci, 48 deniz astsubayı, 63 er ve 25 sivil denizci olmak üzere toplam 167 kahraman Türk evladı şehit olmuştur.

Olay sonrasında Gölcük’te düzenlenen törende dönemin Denizaltı Filosu Komutanı Albay Sadık Altıncan konuşmasının bir bölümünde şu duygulara yer vermiştir.
“… Bugün burada denizcilik tarihimizin belki en hazin bir gününü, çok acı bir facianın masum ve değerli kurbanlarını anmak için toplandık. Donanmaya taze ve yeni bir kan katmak için yola çıkarılan, hevesle, neşeyle uğurlanan güzide bir zümremiz, denizaltıcı personelimiz 23 Haziran 1941’de ana yurdu terk ettikten beş saat sonra kahpece bir taarruza uğradı. Türk denizcilerine meydan okuyamayacağını, erler gibi yüz yüze çarpışamayacağını anlayan namert ve meçhul bir düşman, kahraman arkadaşlarımızı arkadan vurdu. İçlerinden bu faciadan kurtulan bir avuç kahraman 36 saat sonra bu elim felaket haberini getirdikleri an kalplerimiz derin bir acı ve yakıcı ıstıraplarla çarptı… Bu aziz şehitlerin başta Filotilla Komodoru Yarbay Zeki Işın olduğu halde deniz ve hava bütün subay, talebe, erbaş ve erlerimizin azizi hatıraları önünde hürmetle eğilirim.”

Şehitlerimizi rahmetle anıyor aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Bu vatan, bu millet sizlere ebedi minnettar kalacaktır.

Çağdaş İlk KAL/63