Az yoğunluklu ve doğaya saygılı oteller bölgesi oluşturulmalı
50 binden fazla insanımızın hayatını kaybettiği ve milyonlarca insanın etkilendiği depremin ardından inşaat atıklarının nereye döküleceği konuşulurken yalıtım malzemesi asbest tehlikesi de ön plana çıkıyor. 11 şehirde ağır hasarlı ve yıkılacak ya da artık kullanılamaz hale gelmiş bina sayısının yaklaşık 280 bin olduğu öğrenilirken 821 binden fazla bağımsız birimin moloza dönüşeceği tahmin ediliyor. İnşaat atıklarının dönüştürülmesi için liman ve marina yapımında kullanılmasını öneren Hatay Turizm Kalkındırma Konseyi Başkanı Ömer Niziplioğlu, “Doğu Akdeniz’de büyük ihtiyaç duyulan liman için Yayladağ- Samandağ arasında yer belirlenebilir. Samandağ sahil şeridinin deniz turizmine açılması en akıllı yol anlayışı hakim. Az yoğunluklu ve doğaya saygılı oteller bölgesi oluşturulmalı.” dedi.
Yayladağ- Samandağ arasında yapılacak liman
Ömer Niziplioğlu, ” Hatay, Doğu Akdeniz gemi turizminde yer alması gereken bir yer. Doğu Akdeniz turu yapan gemiler, Mısır,İsrail ve Lübnan’a uğradıktan sonra liman olmadığı için ülkemize girmeden gidiyor. Yayladağ- Samandağ arasında yapılacak limanın bu talebi karşılar. Liman için en büyük yatırımın dolgu malzemesi olduğu düşünüldüğünde deprem bölgesinde çıkan molozu liman ve marina yapmak için kullanmalıyız. Doğanın neresine bırakırsak o bölge çevre felaketi yaşayacaktır moloz ağırlıkla betondan oluştuğu düşünüldüğünde birçok liman ve marina beton bloklardan yapıldığı için bu uygulamanın çevreye çokta zarar vermeyecektir” diye konuştu.
“Bölge 3-4 milyon turist kazanır”
Niziplioğlu, “Gemi turizmi için 3-4 milyon misafiri ülkemize çekme imkanımız olacak. Turistler dünyanın ilk kilisesi, Anadolu’nun ilk camisinin olduğu birçok inanç tarih kültür ve doğa harikasını barındıran Hatay’ı görmek isteyecektir. Ayrıca çevre illerde bu misafirlerden yararlanacaktır. Bölgenin motoru dinamosu olacaktır. Böylece çevreyi ve tarım arazilerini de kurtarmış olacağız” dedi.
Molozlar uygun dönüştürülmezse tehlike saçıyor
Yıkımlardan ortaya çıkacak ahşap, alüminyum ve PVC yapımlı kapı ve pencereler, demir ve çelik malzemeler, bakır kablolar, tesisat malzemeleri, kiremit ve ahşap malzemeleri yerinde ayrıştırıp tekrar yapı sektörüne kazandırılıyor. Geri kalan molozlar ise özel kurulacak geri dönüşüm tesislerinde işlenip düşük kaliteli beton ve çimento haline getirilebiliyor. Bu betonlar kaldırım taşı, yol altı dolgu malzemesi, tretuvar ve park taşı olarak kullanılıyor. Ancak gerekli önlemler alınmazsa yanlış dönüştürülen ve çevreye dökülen molozlar toplum sağlığını ciddi tehlikeye atabiliyor. Molozların dökülmesi sırasında özellikle yeraltı ve yüzey sularını kirletecek alanlardan kaçınılması gerekiyor.
BM enkaz kaldırma için 113,5 milyon dolar verecek
Öte yandan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı(UNDP), Türkiye’de yaşanan afet nedeniyle vereceği 1 milyar dolarlık acil desteğinde 113,5 milyon dolarlık fonun enkaz kaldırma faaliyetlerine harcayacağını duyurmuştu. UNDP daha önce, Haiti, Nepal ve Pakistan gibi ülkelerdeki depremlerin ardından enkaz kaldırma faaliyetlerine destek olmuştu.