UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yer alan Doğanyurt köyünde yapılması planlanan “Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” projesine karşı tepkiler sürüyor. Zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olan projeye karşı Doğanyurt köylülerinin yanı sıra TEMA Vakfı, Doğa Derneği, Kırsal Çevre Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği, Ekoloji Kolektifi, Mimarlar Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası, Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açmıştı. Karadeniz ormanlarının İç Anadolu’ya geçiş koridorundaki köye yapılmak istenen projenin iptalini isteyen davacıların mücadelesi sonucu ‘ÇED (Çevre Etkisel Değerlendirme) Gerekli Değildir’ raporu iptal edilmişti. kalker ocağı yapmak isteyen özel işletmenin proje alanını genişleterek tekrar ÇED başvurusunda bulunması tepkileri arttırdı. Doğanyurtlular, halk katılım toplantısına katılmayı reddederken, sivil toplum kuruluşları görüşlerini açıkladı.
Canlılar ve fosiller tehlikede
Kalker ocağının köyde heyelan tehlikesi oluşturabileceğine dikkat çeken Doğanyurtlular Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Taşkıran, bölgenin Türkiye’deki dört akbaba türünün aynı anda görülebildiği, geyik, vaşak, ayı ve kurt gibi 28 memeli türünün ve 21 endemik bitkinin yaşam alanı olan ender özelliklere sahip olduğunu söyledi. Taşkıran, “‘Köyümüzü, meralarımızı ve kültürümüzü yok edecek bu projenin yapılmasını istemiyoruz. Biz çocuklarımızla köyümüze ve doğamıza sahip çıkıyoruz. Bu proje sadece bizim köyümüzdeki evlerimizi ve geçim kaynaklarımızı etkilemiyor. Proje alanı milyonlarca yıldır var olan orman fosilleriyle kaplı. Uzmanlar hem doğa tarihi araştırmaları hem de biyolojik çeşitlilik için önemli olan bu alanın hemen koruma altına alınması gerektiğini söylüyor. Su kaynaklarını ve havayı kirleteceği için tüm havzadaki tarımsal üretimi tehdit ediyor. Projeye karşı 55 mahalle muhtarıyla ortak imza topladık. Kimse kalker ocağı projesini burada istemiyor” dedi.
Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise, ” Türkiye’de tarımsal üretimin biyolojik çeşitliliği koruyarak yapıldığı nadir alanlardan birisi Doğanyurt. Burası binlerce yıllık hayvancılık kültürünün yaşatıldığı bir kadim üretim havzası ve uluslararası öneme sahip bir önemli doğa alanı. Bu havzayı tehdit eden projenin ÇED başvurusu için olumsuz karar verilmeli ve proje hemen iptal edilmeli. Hiçbir taş projesi buradaki yaşamdan değerli değil.’ dedi.
TEMA Vakfı Ankara temsilcisi Nevzat Özer ise ‘Doğanyurt orman ekosistemleri ve doğa tarihi araştırmaları için uluslararası önemli. 2020 yılında doğal sit talebi Ankara Tabiat Varlıkları Komisyonu’nca kabul edildi, 7 uzman tarafından araştırma raporu hazırlandı. Yöre halkı koruma kararı beklerken, telafisi imkansız zararlar verecek bu projedeki aceleciligi anlamak mümkün değil. Yöredeki akifer özellikli kayaçlar patlamalardan ciddi ölçüde etkilenecektir. Köy halkının ve hayvancılığın kullandığı bütün su kaynaklari miktar ve kirlilik yönünden etkilenecektir. Bu da 600 yıllık köyde yaşamın sona ermesi demektir. Bu projenin iptalini ve bölgenin sit alanı ilan edilerek koruma statüsü kazanmasını talep ediyoruz.” dedi.
Bal, tiftik keçisi, geyik, akbabalar için önemli
Doğanyurt Köyü, yaban hayatıyla iç içe yaşıyor. Köylüler yaralı geyikleri besliyor, yaban hayvanlarına zarar vermeden tarımsal üretim yapıyor. Yöre halkının mera alanı olarak kullandığı bölge tiftik keçisi yetiştiriciliği için önemli bir alan. Aynı zamanda önemli bir bal üretim merkezi. Ceviz ve meyvecilik yapılan bölge, Beypazarı’na hem yer üstü hem de yeraltı suyu sağlayan önemli su kaynaklarını da barındırıyor.