Yasal ölçülerde avlanma ihbar ediliyor
1 Eylül’de başlayan balık av sezonuyla birlikte en çok tartışılan konulardan biri de derinlik yasağı. Doğa korumacılar ve bilim insanlarıyla endüstriyel balıkçıları karşı karşıya getiren derinlik alt ölçüsü ülkemizde ğenellikle 24 metre. Yani endüstriyel balıkçılar ağlarını en az 24 metre derinliğe bırakabiliyor. Sadece Karadeniz’de yılın 3 ayı(Eylül-Ekim-Kasım) balık av alt değeri 18 metreye çekiliyor. İstanbul Boğazı’nın Kireçburnu sahilinde avlanan balıkçılar yasayı ihlal etmeden 24 metrenin altında avlanırken, kıyıdan geçen vatandaşlar suç işlediklerini düşünerek sahil Güvenlik Komutanlığı’na ve İstanbul Deniz polisi’ne ihbarda bulunuyor. Marmara Denizi’nde Ahırkapı ile İstanbul Boğazı Kadıköy İnci Burnu arasında ve yeniköy ile Çubuklu hattında gırgır avcılığı yapılamıyor. Özellikle balık göç dönemlerinde yoğunlaşan balık avcılığı nedeniyle ihbarlar artarken, doğa korumacılar alt değerin Avrupa Birliği standardı olan 50 metreye çekilmesi gerektiğini belirtiyor. Ülkemizde balık avcılığın yüzde 80’i gırgır ile yapılıyor.
AB standardı olan 50 metre uygulansın
Güneş ışınlarının direkt etkilediği 40-50 metre aralığının çok önemli olduğunu belirten WWF Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Nergis Yazgan, İstanbul Boğazı’nda kıyıya yakın yapılan balıkçılığın ekosisteme büyük zarar verdiğini söyledi. Yazgan, “İstanbul Boğazı’nın girişindeki bu katliamı hiçbir yetkili ve ilgili merci durdurmayacak mı? Yaban hayvanlarının göç etme dürtüsü onları ayakta tutar ve nesillerinin devamını sağlar. Karadaki hayvanlar için de okyanuslarda da böyledir. Göç yolunda, hem de en dar bir geçitten geçmeye çalışan balıkları en ileri ve yoğun teknolojik yöntemlerle, gece gündüz avlamak ise çok büyük vicdansızlıktır.” dedi.
Yunanistan’da avlanma alt değerinin 30 metre Avrupa Birliği standardının ise 50 metre olduğunu hatırlatan Yazgan, ” Şu anlayış çok tehlikeli. ‘Tutmazsam balık başka ülkelere gidecek’ diye düşünmek balıkçılığı hançerlemektir. Balık ne kadar çok göç eder ve gider gelirse o oranda çoğalır. Şimdi yok etme çarkları çinekop sürüleri için dönüyor ve elek sistemi ile ölüm duvarları yavru çinekopları bile öğütüyor. Bu katliam durdurulmalı. Kireçburnu açıklarında yasal olmasına rağmen yapılan katliamdır” Boğazda endüstriyel balık avcılığı yasaklanmalıdır” dedi.
Av kapasitesi yüksek balıkçı tekneleri
Deniz biyoloğu ve balık araştırmacısı Mert Gökalp ise, 40 metrenin üstünde ve bin tona ulaşabilen büyük gırgırların kilometrelerce alana ağ bırakabildiğini söyledi. Gökalp, ” Okyanuslarda avlanma yeteneğine sahip gemiler bizim gibi kaynakları kısıtlı iç denizlerde avcılık yapıyor. Oysa Marmara ve İstanbul Boğazı çok narin. Son derece gelişmiş teknoloji ürünü cihazlar balığın boyunu analiz ederken 13-15 cm aralığındaki çinekop sürüsü ve yavru balıklar avlanıyor. Balığın göç edebileceği tek yer gemi transit yolu kalıyor.” dedi.
“Yavru balığı öpen balıkçıya ihtiyacımız var”
Geçtiğimiz yıllarda alınmayan kıraça, defne yaprağı gibi balıkların bile artık avlandığını belirten Gökalp, ” Satılamayan bu balıklar ölü olarak denize bırakılıyor. İstanbul Boğazı’nda avın yasaklanması gerekli. Yavru balığın geçmesini sağlamak balıkçının birkaç sene sonra 10-15 cm boyunda defne yaprağı ve çinekop avı yerine lüfer boyunda balık sürülerini av yapmasına hatta toriğin yeniden görülmesine neden olacaktır. Devlet gerekli denetimi yapamıyor. Balıkçının kendi vicdanını dinleyerek yavru balığın avlamamasına hatta yavru balığı öperek suya bırakan balıkçıya ihtiyacımız var” dedi.