Fırtınalar, seller ve bunaltan sıcaklık

Aniden yıkıp savuran fırtınalar, binlerce hektarı küle çeviren orman yangınları, şehir barajlarında seviyenin azalması, önüne kattığı her şeyi sürükleyen seller ve bunaltıcı hava sıcaklıkları… Hepsi 1990’lı yıllarda dilimize giren ve son 20 yıldır bilim insanlarını tedirgin eden iklim değişikliğinin çarpıcı sonuçları. İklim değişikliğiyle ilgili ilk uluslararası toplantının 1995 yılında Berlin’de yapılmasının ardından (COP 1), insanoğlu ne yazık ki tüm bu çarpıklığı gidermek için fazla çaba sarf etmedi. İçinde bulunduğumuz Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en kırılgan bölge. Basit bir çevre sorunu olmaktan çıkan iklim değişikliğine karşı enerji politikalarını gözden geçirmek gerekirken Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı- COP 27, Kasım 2022’de Mısır’ın Sharm El Sheikh kentinde yapıldı.

Çölün ardında uzanan sualtı cenneti

Sina Çölü’nün kızıl kumsallarından ismini alan Kızıldeniz kıyısındaki Şarm, her yıl Avrupa ve ABD’den gelen binlerce dalgıcı ağırlayacak güzellikte bir doğal laboratuvar. Dünyanın doğal deniz akvaryumu Şarm El Şeyh’e Türk Hava Yolları’nın 2012 yılında İstanbul’dan başlattığı seferlerle gelen yüzbinlerce dalgıç, dünyanın binlerce yıllık döngüsüne tanık oluyor. Sina Çölü’nün kızıl dağlarının önünde uzanan kızıl çölün aksine renk cümbüşü Şarm sahilleri, Kızıldeniz’in neden doğa tarihinin deney laboratuvarı olduğunun kanıtlıyor. Hz. Musa’ya On Emir’in geldiği Sina Dağı ve Hz. Musa’nın asasıyla ikiye ayırdığı deniz gibi kutsal coğrafi oluşumları da barındıran Şarm, Jacques-Yves Cousteau’nun 1960’larda keşfedip 1980’lerde açıkladığı canlılık çeşidiyle tüm övgüleri hak ediyor. Aldığımız her nefesten ikisini borçlu olduğumuz deniz mercanlarından 200 türüne, 100 omurgasız türüne, bin 100 balık çeşidine ev sahipliği yaparken yıllık ortalama sıcaklığı 20 derece olan Şarm, sualtı tutkunları kadar bilim insanlarının ve doğanın merkezinde tatil yapmak isteyenlerinde gözdesi.

Aldığımız nefesin kaynağını koruyan Napolyon

İklim değişikliğiyle mücadele edebilmek için alternatif ve doğa dostu enerji kaynaklara yönelmek, karbon salınımını azaltmak, su ve kaynak tasarrufu yapmak, tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmek ve tek kullanımlık plastiği azaltmak gibi çözümler gerekiyor. Doğanın müthiş dengesi kadar tüm insanlığı ilgilendiren bu sorunun çözümü için toplanan 40 bin kişinin bulamadığı çözümü doğanın bulduğunu görmek umut verdi. Aldığımız her iki nefesten birini borçlu olduğumuz yani kara ekosisteminden daha fazla gereksinim duyduğumuz deniz ekosisteminin temelini mercanlar oluşturuyor. Denizin akciğerleri mercan resiflerini heybetleriyle 2 napolyon balığının koruduğunu görmek, insanoğlunun elinin değmediği her yerin güzel kaldığının kanıtı.

Napolyon balıklarıyla Mısırlı dalgıç Hassan ilgileniyor

İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için düzenlenen COP 27’de 4 ülkenin devlet başkanının ağırlayan tesisin ön bahçesinde doğa festivalini andıran model hayat buluyor. Doğal yapıya zarar vermemek için 850 metre uzunluğunda iskeleyle doğaya yakınlaşmayı sağlayan otelin ön bahçesi 2 kabadayı Napolyon balığının liderliğinde 34 balık çeşidine ev sahipliği yapıyor. Kırmızı ve siyah gorgon ve mercanların arasında dolaşan anemon, melek, kelebek, papaz, kardinal, papağan, palyaço, imparator balıklarının doğal koruyucusu olan Napolyon balıklarıyla Mısırlı dalgıç Hassan Elsayed özel ilgileniyor.

Napolyon balıkları Türkler kadar misafirperver

11 yıl Mısır’da Rixos Egypt Otelleri’nde değisik görevlerde çalıştıktan sonra 2022 yılında Rixos Premium Seagate Hotel Müdürü olan Hasan Yılmaz ise, Türk misafirperverliğini müşterilerine gösterirken deniz canlılarının da kendilerine gösterdiği misafirperverliğe hayran kaldıklarını belirtti. Hasan Yılmaz’ın doğa korumacılığına verdiği destek dikkat çekerken otelin tüm ekibinin aynı hassasiyette olması gözlerden kaçmıyor. Başarılı Türk idareci ” 300 dönüm arazide 1100 odamız ile Türk insanının sevecenliğini anlatmaya çılışırken, doğanın koyduğu kurallara saygı göstermenin önemini yaşıyoruz. Mısır’da ki Kızıldeniz’in sunduğu , güzellikleri korurken doğa ile uyumlu bir turizm anlayışı geliştiriyoruz. Takım çalışması doğanın düzeninin asla bozulmaması için ilk şart. Napolyon balıklarının koruduğu resifler deniz bahçemizin en özel ekosistemi” dedi. Hasan Yılmaz, dünyaca ünlü Türk megastarı Tarkan’ın doğa sevgisi ve hassasiyetiyle dikkat çekmesinin Türk markasını güçlendirdiğini de ekledi.

Biliyoruz ki doğa bütün bir denge

Resifin efelerinin doğal koruyucu olduğunu belirten Rixos Otelleri Müdürü Zafer Yavuz, “Biliyoruz ki doğa bütün bir denge. Bir halkasını yerinden edersek denge bozulur. Napolyon balıklarının kıyılamızda kalıcı olması insanoğlunun doğaya duyduğu saygının karşılık bulduğunu gösteriyor” dedi.

Zengin biyoçeşitlilik

Mavi gezegenin sualtı cenneti diye adlandırılan Kızıldeniz’deki Şarm El Şeyh, 30 yıldır dalış denildiğinde ilk akla gelen coğrafya. Beyaz uçlu köpekbalıklarından çekiç başlı köpekbalıklarını, melek ve anemon balıklarından rengarenk mercanlara kadar birbiriyle uyumu hiç yitirmeyen bin 500 canlı türünü buluşturan Şarm, dünyanın sulatı cenneti ünvanını koruyor. İklim değişikliğinin yıkıcı etkisini sert ve sarsılmaz önlemlerle azaltan önlemler, dalgıçların kabesi kabul edilen Şarm’ı her geçen gün öne çıkartıyor. Kaptan Cousteau’nun keşfettiği 1941 tarihli savaş batığı S/S Thistlegorm, Tiran Adası, Jackson, Gordon ve Ras Bob resifleri, Ras Muhammed Milli Parkı dalgıçları bambaşka alemlere sürüklüyor.

Dalgıç hayalinin gerçeğe dönüştüğü yerdir Sharm

Hint Okyanusu’nun tropik sularının Akdeniz’le buluşmak için akın ettiği Kızıldeniz, yıl boyu 20 derecenin altına düşmeyen sıcaklığıyla 12 ay dalış yapılmasını sağlıyor. Dünya genelinde geçerli CMAS, PADİ ya da SSI gibi brove sistemlerinin eğitimini alan dalgıçlara hitap eden Şarm, hiç dalış eğitimi almayan ‘Keşif Dalgıcı’ konuklarını da ağırlıyor. 300 dalış teknesi Naama Bay ve Shark’s Bay gibi iki önemli limandan hareket ediyor. Aynı zamanda otel işletmelerinde de dalış merkezleri bulunuyor. Camel Dive Club, Pyramids Diving Center, Red Sea Diving College, Red Sea Adventure, Pirates Dive Club ve Sheikh Coast Diving Center gibi dalış merkezleri günde ortalama 6 bin dalgıcı derinlerin gizemiyle buluşturuyor. Tüm ekipmanların temin edilebildiği dalış merkezlerinde tekne ya da otel konaklama seçenekleri mevcut.

Günde ortalama 6 bin dalış

Aynı zamanda satıhtan suyun altını seyretme imkanı veren şnorkel yüzme turları da çok revaçta. Günlük dalış ücreti 80-110 dolar arasında değişiyor. Şarm El Şeyh, sualtının büyüleyici dünyasında mercan resiflerinden hemşire köpekbalıklarına uzanan bir biyoçeşitlilikte deniz dünyasının adeta geçit töreni yaptığı cennet özelliğini uzun yıllar koruyacak. Yaz kış günde en az 9 saatini denizde 3 saatini sualtında geçiren tecrübeli dalış eğitmeni Mena Keralos, Şarm’ın küresel ısınma ve iklim değişikliği kavramlarına rağmen neden en az tahribata uğradığını özetliyor. Mena Keralos, “Günde ortalama 6 bin dalışın yapıldığı bölgemizde dip yapısını korumak için teknelere hiç bir şekilde çıpa(demir) atılmasına izin vermiyoruz. Dalgıçların hiçbir canlıya hatta taşa bile dokunması yasak. Dipten boş bir kabuk bile çıkartamazsınız. Resiflere sadece izinizi bırakabilirsiniz. Değil bir çöp doğaya ait olmayan bir maddenin denize karışması engelleriz. İklim değişikliğinin yıkıcı etkisi sadece mercanları ve hayvanları değil, besin zinciriyle insanoğlunu da tehdit ediyor. Bu gerçekle yüzleşiyor ve plastik kullanımını en aza indirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

SHARM’ı güçlendiren Türk markası THY

Kutu: 10 yıldır dalgıçları Şarm’a götürdüklerini belirten Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur, “Kuzey yarım kürede kış aylarında bile denize girme ve güneşlenme imkanı sunan Şarm’a ilgi kesilmiyor. Haftada 10 uçuştan aldığımız ilham Kızıldeniz’in markalaşmasına katkı sağlıyor. 128 ülkeye bağlantı sağlayan uçuşlarımız en çok Rusya, Fransa, Almanya ve İtalya gibi ülkelerden ilgi görüyor. Denizin ve doğanın cömert coğrafyası THY ile yakınlaşıyor” dedi.