Ramsar Sulak Alan Sözleşmesi’ne vurgu

Manisa’daki Marmara Gölü, yaklaşık 65 bin su kuşunun görüldüğü, nesli tehlike altına girmeye yakın olan tepeli pelikan türünün dünya nüfusunun yüzde 9’unun kışladığı bir sulak alandı. Alan düzenli su kuşları barındırdığı için 1971 yılında imzalanan Ramsar Sulak Alan sözleşmesi ile de korunuyor. Yanlış planlama ve uygulamalar kadar yeraltı ve yerüstü sularının aşırı kullanımı nedeniyle kurutulan Marmara Gölü Sulak Alanı, tarım alanına çevrilmek isteniyor. Doğa Derneği, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği ve göl çevresinde yaşayan vatandaşlar ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının iptali için dava açtı.

“Marmara Gölü yanlış su ve tarım politikalarıyla kurutulmuştur”

Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Gölün ana kaynağı olan Gördes Çayı’nın suyu, Gördes Barajı’nda tutuluyor. Marmara Gölü’nün yüzey sularıyla beslenmesi amacıyla açılan Kumçayı Derivasyon Kanalı, Adala Besleme Kanalı ve Marmara Gölü Besleme Kanalından su basılmıyor. Gölün hızla yeniden oluşabilmesi için Gördes Barajı ve Ahmetli Regülatörü’nden göle su verilmesi yeterli. Marmara Gölü yanlış su ve tarım politikalarıyla kurutulmuştur. Yaşanan kuraklık iklim değişikliğinin bir sonucu gibi gösterilemez. Biyolojik çeşitlilik açısından dünya ölçeğinde öneme sahip bu gölün resmi kurumlar tarafından tarım alanına dönüştürülmesi kabul edilemez.” dedi.

“Gölün yok edilmesinin önüne geçeceğiz”

Kılıç, “Marmara Gölü’nde yapılmak istenen tarımsal faaliyetler ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı. Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyonu adı altında gölün TİGEM tarafından tarım alanı olarak kullanılmasına karar verildi. Bu protokole açtığımız davanın ardından göldeki tarım faaliyetleri için ÇED gerekli değildir kararı alındı. Sivil toplum kuruluşları ve bölge insanıyla birlikte Marmara Gölü’ndeki yaşamın hakkını savunmaya devam edeceğiz. Marmara Gölü’nün yok edilmesi sadece buradaki biyolojik çeşitliliği değil gölün sağladığı ekosistemi ve tarımsal üretimleri de olumsuz etkileyecek.” dedi.

Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre 2017 yılında Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescillenen Marmara Gölü, tarım politikaları ve su yönetimindeki yanlış uygulamalar sebebiyle kurutulmuştu. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından tarımsal üretim için yapılandırılan göl için Manisa Valiliği’nce ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararı çıkmıştı. Sivil toplum kuruluşları göle tekrar su verilmesini istiyor.