Sovyet Rusya’dan getirdikleri silah ve cephaneleri kahramanca karaya çıkartarak kağnılara teslim eden Anadolu Donanması’nı Emekli Deniz Kurmay Albay Bora Serdar değerlendirdi. Serdar, “Tonaj olarak işgalcilerin 36’da biri olan Anadolu donanması kurtuluş savaşını kazandırdı” dedi.

36 kat büyük donanmaya meydan okudular

Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 de imzaladığı Mondros Mütarekesi’yle denizden gelen güçler tarafından işgal edilmişti. Mütarekeyle Haliç’te tutulan Osmanlı Donanması kendi kıyılarını koruyamayacak kadar etkisizdi. 13 Kasım 1918 günü İstanbul’da bindiği Kartal istimbotundan 55 parça işgal gemisine bakan Mustafa Kemal Atatürk “Geldikleri Gibi Giderler” sözleriyle Türkiye’yi kurtaracağının ilk mesajını vermişti. Kuvayi Milliye gemileri ulusal kurtuluş savaşımız sırasında işgal donanmasıyla savaşamayacak kadar güçsüz ve donanımsız olmalarına rağmen, Anadolu’da süren kanlı kurtuluş mücadelesi için silah ve cephane taşımayı başarmıştı. Emekli Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, güç ve silah açısından aralarında büyük fark olan milli mücadele ve işgal donanmaları arasındaki farkı anlattı. Serdar, “ İngiliz Akdeniz Filosu’ndaki 22 gemiye, 17 İtalyan, 12 Fransız ve 4 Yunan savaş gemisi eklenmesiyle oluşan büyük armada İstanbul’a demir atmıştı. İspanya, ABD ve Japon gemilerinin de katılımıyla işgalci gemi sayısı 73 oldu. Toplam tonajları 250 bin tonu geçiyordu. Anadolu’dan İstanbul’a işgalle aynı gün gelen Atatürk’ün ‘Geldikleri Gibi Giderler’ sözü adeta bir meydan okumaydı. Karşısında çelik bir hat gören büyük lider kuracağı cumhuriyeti denizden müjdelemişti” dedi.

27 teknelik Anadolu Donanması

Mondros Mütarekesi’yle sadece kıyı karakolu amaçlı 77 mm’den küçük iki top bulunduran gemilere izin verildiğini söyleyen Serdar, “ Geri kalan tüm gemiler söküme gidecekti. Toplam 4bin ton gücünde ve 600 mürettebatlı bir filo bırakıldı. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın en önemli sorununun Batı Cephesi’nin deniz cephesinden beslenmesi olduğunu biliyordu. Demir ve kara yolları işgalcilerin elinde, tüm denizleri kontrol altında ülkede kurtuluş savaşı başladı. Anadolu’nun kurtuluşuna giden yolu ve karadaki meydan muharebesinin geleceği Karadeniz’e bağlıydı. Karadeniz stratejik bir deniz nakliyat alanıydı. TBMM’nin kurulmasının ardından Ankara’da Umûr-ı Bahriye Müdürlüğü kuruldu. Lenin ile Sovyet Yardım Antlaşması imzalandı. Almanya’dan gizli getirilen ve Rusların verdiği silah ve cephaneler Eylül 1920’den itibaren Anadolu Donanmasıyla Karadeniz kıyılarına nakledildi. 1921’de Bahriye Dairesi Reisliği, Trabzon Nakliyatı Bahriye Komutanlığı, 32 liman reisliği ve 9 gözetleme istasyonu oluşturuldu. Deniz nakliyatı İstanbul’dan Karadeniz Ereğlisi ve İnebolu’ya, Novroseski-Tuapse-Batum’dan Trabzon’a ve Trabzon’dan Samsun ve İnebolu’ya uzanıyordu. İşgalcilerden alınan yada gönüllü katılan sadece 27 gemi ile denizden büyük silah sevkiyatı yapıldı. Kapasiteleri 6 ile 1300 ton arasında değişen 27 tekne Anadolu Donanması’nı oluşturdu. Toplam tonaj 7 binden azdı.” dedi.

Serdar, Anadolu Donanması’na gönüllü katılan Alemdar römorkörünün ve Rüsûmât No 4 vapurunun filmlere konu olacak kadar etkili hikayeleri olduğunu söyledi. Serdar, “20 Ocak 1921’de İstanbul’dan kaçarak Anadolu Donanması’na katılan Alemdar kurtarma gemisinde Kurtuluş Savaşı’nın tek deniz şehidi Recep Kahya da vardı. Düşman gemilerinin tehlikesinde 600 millik mesafede yapılan önce harekât sonra nakliyattı. Bence Karadeniz’de birdeniz cephesi oluştu. Düşmanın tahrip ettiği Rüsûmât No 4 dışında hiçbir tekne zarar görmedi. 96 yıl önce Anadolu Donanması’nın deniz harekâtıyla nefes alan kurtuluş mücadelesi, 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet’in kuruluşuyla taçlandı” dedi.

Anadolu Donanması:

1- Kendi istekleri ile Mili Mücadeleye katılan Aydınreis ve Preveze gambotları ile Rüsûmât No 4 vapuru.

2- İstanbul’dan kaçırılarak Anadolu Donanması’na katılan Alemdar kurtarma römorkörü.

3- Ruslardan alınan 1 ve 2 numaralı motor gambotları.

4- Kuvayi Milliye’nin el koyduğu Trabzon (Enosis), Samsun (Uranya) şilepleri, Batum (Petros) vapuru, Zonguldak, Ayyıldız, Fulya (Filye) ve Selamet motorları.

5- Karadeniz Ereğli’de el konulan Şahin şilebi, Gazal römorkörü (Samsam), Mebruke ve Aslan motorları, Amasra (İslavonia) ve Ereğli (İpana) vapurları.

6- Sahiplerinin Mili Mücadeleye hediye ettiği Sinop, İkdam, Hüdaverdi, Derya, Tecribe, Keşşaf motorları. Dana ve Şile isimli yelkenliler.

Atatürk’ün kulağı İnebolu’daydı…

Küçük tonajlarda ve silah gücü düşük Anadolu donanması Karadeniz’e 300 bin ton cephane taşıdı. 180 bin tonu Kastamonu İnebolu’ya getirilen cephaneler, Denk kayıkları ile karaya çıkartıldı ve İnebolu halkının çabasıyla kağnılara yüklendi.  Cephede kurtuluş mücadelesi veren bir ulusun kadınlarının başını çektiği kağnı donanmasının taşıdığı silah ve cephaneler Büyük Taarruz sonuna kadar Anadolu’ya taşındı. Mustafa Kemal Atatürk savaş sürerken ‘Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da kulağım İnebolu’da’ sözleriyle Anadolu donanmasının önemine vurgu yapmıştı.