Zhang Jun
“Barışçıl yollariçin kapı tamamen kapanmadı”
Çin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Zhang Jun, Ukrayna krizi hakkında Çin’in kendi yöntemiyle barış ve müzakere sağlayacağını belirtti. Zhang Jun, BM Güvenlik Konseyi’nde dün gece Ukrayna durumu hakkında düzenlenen acil toplantıda, Ukrayna durumunun kritik bir ana geldiğini, Çin’in durumu yakından izlediğini söyledi. Mevcut durumda, bütün tarafların soğukkanlılığı koruyup, gerginliği daha da tırmandırmaktan kaçınması gerektiğini dile getiren Zhang, Ukrayna sorununu barışçıl yolla çözecek kapının tamamen kapanmadığına ve kapanmaması gerektiğine inandıklarını kaydetti. Zhang, “İlgili taraflardan soğukkanlılığı koruyarak, BM Tüzüğü ilkeleri doğrultusunda diyalog ve istişareyi güçlendirip, sorunu müzakere yoluyla çözmelerini ve bütün tarafların meşru kaygılarını uygun şekilde değerlendirmelerini bekliyoruz. Anlaşmazlıkların şiddetlenmesinden kaçınılmalı.” dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying
“Çin’in Rusya’ya herhangi bir askeri teçhizat sağlama niyeti yok”
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, Çin-Rusya ilişkilerinin ittifak oluşturmama, çatışmama ve üçüncü bir tartafı hedef almama üzerine kurulu olduğunu vurguladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Ukrayna meselesiyle ilgili olarak Çin’in Rusya’yı Ukrayna meselesinde taviz vermeye zorlaması gerektiğini söyledi. Price ayrıca Çin-Rusya ortak açıklamasının, yeni bir dünya düzeni yaratma amacı taşıdığını iddia etti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying günlük basın toplantısında Price’nin söz konusu açıklamasını değerlendirdi. Hua, ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğüne nasıl saygı duyulacağı kobusunda, ABD’nin Çin’e ne yapması gerektiğini söyleme yetkisine sahip olmadığını söyledi. Hua sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin halkı, özellikle gerçek ve derin bir ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğü anlayışına ve duygusuna sahiptir. Modern zamanlardan beri Çin, yabancı ülkelerin sömürgeci saldırganlığından acı çekti. Haklarını kaybetmenin ve ülkeyi küçük düşürmenin trajik hatırası unutulmaz. 20 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, Yugoslavya’daki Çin Büyükelçiliği bombalandı. 3 Çinli gazetecinin kurban edilmesiyle ve birçok insanın yaralanmasıyla sonuçlandı. NATO’nun hâlâ Çin halkına bir kan borcu var. Bugün hâlâ ABD’nin, birkaç sözde müttefikleriyle birlikte, Çin’in egemenliğini ve güvenliğini baltalayan tehditlerle karşı karşıyayız.”
Hua Chunying, bu nedenle Çin’in BM Şartı’nın amaç ve ilkelerini ve uluslararası ilişkileri, ülkenin egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü ve uluslararası adalet ve adaleti yöneten temel normları her zaman kararlılıkla desteklediğine dikkat çekti.
Hua “ABD’nin başka ülkelere yaptığı askeri müdahalelerin adı bazen demokrasi, bazen insan hakları, bazen de yalan haber yapmaktır. Böyle bir ülkenin ulusal egemenliğe ve toprak bütünlüğüne saygı konusunda bizimkinden farklı bir anlayışı olmalıdır ve uluslararası toplum bunu çok net görüyor.” dedi.
Hua Chunying, Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ve bağımsız bir devlet olarak kendi ulusal çıkarları doğrultusunda, kendi diplomasi ve stratejilerini bağımsız olarak formüle edip uygulayacağını kaydetti.
Hua Chunying, Çin-Rusya ilişkilerinin ittifak oluşturmama, çatışmama ve üçüncü bir tartafı hedef almama üzerine kurulu olduğunu vurguladı. ABD’nin çatışma ve bölme stratejilerini benimsemediklerini belirten sözcü, Çin’in Soğuk Savaş kalıntısı dost-düşman ayrımları ve sözde ittifaklarlarla da ilgilenmediğinin altını çizdi. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chungying, Çin’in Rusya’ya herhangi bir askeri teçhizat sağlama niyetinde olmadığını söyledi.
Hua Chunying, bu konuda Çin’in yaklaşımının ABD’nin yaklaşımından niteliksel olarak farklı olduğunu belirtti ve şunları ekledi:
“Çatışma riskini gördüğümüzde birbirimize silah sağlamak için inisiyatif almıyoruz. ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı gibi askeri tesis ve teçhizat sağlamayacağız. Güçlü bir ülke olarak Rusya’nın bu konuda Çin’e veya diğer ülkelere ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.”