Deniz Kartalı

Çevreyi koruyor muyuz?

Çevreyi koruyor muyuz?
469 views
17 Nisan 2021 - 14:04

Yazı: Merve Şişman ve Emirhan Taştan

Yüzlerce yıldır bu topraklarda egemenlik süren atalarımız deniz donanmaları ve deniz yoluyla yapılan ticaretler sayesinde diğer ülkelerden yüksek konuma gelmişti. Ülkemiz için çok büyük öneme sahip olan Akdeniz, Karadeniz ve Ege denizi ise ne yazık ki barındırdığı plastik atıklar yüzünden zor günlerden geçiyor.

WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından plastik atıklar konusunda hazırlanan bir raporda Akdeniz’in bir “plastik denizi” olma riski ile karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Sorunun ulaştığı boyutları örneklerle ve ülkeler bazında irdeleyen “Plastik Kapanından Çıkış: Akdeniz’i Plastik Kirliliğinden Kurtarmak” başlıklı raporda sorunun çözümü için uluslararası, ulusal, endüstriyel ve bireysel düzeyde neler yapılması gerektiğine de yer verildi. Akdeniz’deki atıkların %95’ini plastik maddeler oluşturuyor.  Akdeniz’de yaşayan 134 tür deniz canlısı plastik atıkları yiyor. Akdeniz’de bir kilometre karede 5 milimetreden küçük 1,25 milyon plastik parça bulunuyor.

Misinalar denizde 600 yıl çözünmeden kalıyor

Rapor, dünyanın en çok ziyaret edilen bölgelerinden biri olan Akdeniz’in aşırı plastik tüketimi, yetersiz atık yönetimi ve yoğun kitle turizmi nedeni ile ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Halen plastik maddelerin Akdeniz’deki atıkların %95’ini oluşturduğu vurgulanan raporda büyük plastik atıkların fok ve deniz kaplumbağası gibi büyük canlıları yaraladığı veya boğduğu belirtiliyor. Hayvanlara en çok zarar veren plastik atıkların %65’ini ise denize bırakılan misinalar oluşturuyor. Torba, sigara izmariti, balon, şişe, şişe kapağı veya pipet gibi büyük parçalardan oluşan atıklar plastik kirliliğinin gözle görünen kısmını oluşturuyor. Bununla birlikte, mikro plastik denilen 5 milimetreden küçük plastiklerin daha da büyük bir tehlike yarattıkları hatırlatılıyor. Kilometrekarede 1,25 milyon mikro plastik parçası bulunduğunu bildiren rapor bu parçaların deniz canlıları tarafından yutularak sindirildiğini ve besin zinciri içinde insanlara kadar ulaşarak ciddi sağlık riski oluşturduğunu kaydetti.

Plastikler binlerce yıl atık olarak kalıyor

Plastik atıkların büyük çoğunluğu biyoçözünür olmadığı için çevreye bırakılan plastikler yüzlerce hatta binlerce yıl orada kalıyor. Plastik ürünlerden sigara izmariti, denizde 5 yıl süreyle çözünmeden kalıyor. Bu süre plastik torba için 20 yıl, plastik bardak için 50 yıl ve misina için 600 yıl.

Rapora göre Avrupa Çin’den sonra dünyada en fazla plastik üretilen bölge; burada üretilen 27 milyon ton plastiğin sadece üçte biri dönüştürülebiliyor.  Akdeniz’e en çok plastik atık ise Türkiye’den atılıyor (günde 144 ton). Daha sonra İspanya (126 ton), İtalya (90 ton), Mısır (77 ton) ve Fransa (66 ton) geliyor. Akdeniz kıyılarını ziyaret eden turistler ise atıkların her yıl %40 artmasına neden oluyor.

Akdeniz’in plastikte boğulmasına izin veremeyiz

Konuyla ilgili bir açıklama yapan WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar şunları söyledi:

“Plastik atıklar bugün çevre üzerinde hasara yol açıyor ve doğal hayatı öldürüyor. Sadece Akdeniz’de değil tüm dünyada insanlığın bugün karşı karşıya kaldığı en büyük çevre sorunlarından biri plastik atıkların yarattığı tehlikedir. Bu sorun ancak tüm paydaşların el ele vermesi ve ortak bir çalışma içine girmesiyle çözülebilir. WWF tüm dünyada bunu gerçekleştirmek için çalışıyor, paydaşları bir araya getiriyor ve değişimin öncülüğünü yapıyor. Bu, zihinlerde başlayarak davranışlara yansıyan bir değişim olacaktır. Bu yönde tüm dünyada aktif bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Bunun için de WWF-Türkiye olarak 2018’i ‘Plastik Yılı’ ilan ettik. Üretici ayağında çevre dostu üretimin artması ve önündeki engellerin kalkmasını, tüketici ayağında daha sorumlu ve bilinçli tüketimi, geri dönüşüm ayağında ise belediye iş birlikleriyle sistemin geliştirilmesini hedefliyoruz.”

WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli ise raporla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Aslında Akdeniz’deki plastik kirliliğinin etkileri tüm dünyada hissediliyor ve hem doğaya, hem de insan sağlığına zarar veriyor. Giderek kötüleşen plastik kirliliği, turizmi ve deniz ürünleriyle bilinen Akdeniz’in bu konumunu yok ettiği gibi, geçimlerini bu sektörlerden sağlayan toplulukları da tehdit ediyor. Bu kirlilik Akdeniz’in sağlığının ne denli bozulduğunu gösteriyor ve gerçek anlamda harekete geçilmesi için bir alarm işareti olarak kabul edilmelidir. Akdeniz’deki kirliliğe ciddi ölçeklerde katkıda bulunan Türkiye’nin bu alanda durumu iyileştirecek adımları ivedilikle atması gerekiyor. Akdeniz’in plastikte boğulmasına izin veremeyiz.”

Denizlere atılan sigara izmaritleri hayvanları öldürebilir

Okyanus ve denizlerin sadece yüzde 4’ü koruma altında. Son 50 yılda Akdeniz’deki balık popülasyonunun yüzde 34’ü kaybedildi. Küresel turizm faaliyetlerinin üçte biri Akdeniz’de gerçekleşiyor. Özellikle denizlere atılan sigara izmaritleri içerisindeki hayvanların onu yemesiyle doğanın dengesi bozuluyor.

 Denizlerimiz neden önemli?

–           Denizler, mikroskobik planktondan gelmiş geçmiş en büyük memeli mavi balinaya kadar son derece zengin bir yaban hayatına ev sahipliği yapıyor.

–           Gezegenimizin biyolojik çeşitliliğinin ve ekosistem hizmetlerinin önemli bir kaynağı olan denizler su döngüsü ve iklim sistemi açısından da hayati bir öneme sahip.

–           Denizler, sürdürülebilir kalkınmaya, ‘sürdürülebilir okyanus’ temelli ekonomilere, yoksulluğun ortadan kaldırılmasına, gıda güvenliğine, beslenmeye, geçim kaynaklarına, deniz ticaretine ve taşımacılığına katkıda bulunuyor.

–           Denizlerimiz bugün ciddi bir tehditle karşı karşıya. Denizleri ve kıyı alanlarını kullanma şeklimiz yalnızca tür çeşitliliğini değil, bu doğal kaynakların milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini de yok ediyor. Aşırı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği bu süreci olumsuz etkiliyor.

–           Yüzyıllardır süren aşırı kullanım ve ihmal sonucu ortaya çıkan krizler, bize dünyanın neredeyse dörtte üçünü kaplayan bu geniş mavi alanlara bakış açımızı değiştirme zamanının geldiğini hatırlatıyor.

Bilim insanları, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden korunmak için sıcaklık artışının 1,5°C sınırında tutulması gerektiğini belirtiyor. Bunun için karbon emisyonlarının derhal azaltılmaya başlanması gerekiyor. Son 400 bin yılda 0.5°C artan sıcaklık, son 30 yılda neredeyse patlama noktasına gelmiş ve bu hızla 3°C artış beklenmektedir.  Bu durumda:

–           Biyolojik çeşitlilik yok olacak,

–           Suya ve gıdaya erişimde büyük sıkıntılar yaşanacak ve buna bağlı salgın hastalık ve ölümde artış olacak,

–           Aşırı hava olayları nedeniyle afetler ve dolayısıyla can ve mal kayıpları artacak,

–           Kuraklık nedeniyle tarımsal üretim yapılamaz hale gelecek; su ve gıda kıtlığı yayılacak ve artış gösterecek,

–           Dünyadaki 410 milyon insan şiddetli kuraklığa maruz kalacak, 49 milyon insanın ise yaşam alanları deniz seviyesi artışından etkilenerek sular altında kalacak,

–           Sıcak hava dalgaları sebebiyle hassas gruplar hayatta kalma mücadelesi verirken buna bağlı salgın hastalık ve ölümler artacak,

–           Günümüzde 500 milyon insanın yiyecek, koruma ve gelir ihtiyacını karşılayan mercan resiflerinin tamamı yok olacak.

–           Türkiye’ de ise 2100 yılına kadar deniz seviyesi 74 cm artacak. İstanbul ve İzmir’de 50 cm yükselmesi durumunda 252.000 kişi taşkınlara maruz kalacak.

–           Deniz canlıları %17 azalacak. Sıcaklık ve asitlenmenin artmasıyla, oksijen miktarı ve gıda arzı azalacak, Kuzey Ege Denizi’ndeki balık stokları %18 oranında azalacak.

–           Yüzde 50’lere ulaşacak milli gelir kaybı yaşanabilir. Türkiye’nin elektrik üretiminde bugün yaklaşık yüzde 30’larda olan yenilenebilir enerjinin payını 2030’a kadar yüzde 50’ye yükseltmesinin maliyeti kömür odaklı politikalardan daha fazla değil.

–           Türkiye’de üretim, milli gelir ve istihdamda referans senaryolara göre düşüş, gıda fiyatlarında ise artış yaşanacağını ortaya koyuyor.

Kaynakça: https://www.wwf.org.tr

İletişim için Twitter: @DenizinKartalI – @emrhntsn

 

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası