Yapılması planlanan Likit Doğalgaz Limanı’na karşı yürütmeyi durdurma davası açan Saros Gönüllüleri’ne ilk güzel haberi farklı disiplinlerden 10 uzman bilirkişi vermişti. Bilirkişi, ÇED Olumlu raporuna karşı 113 sayfalık bir rapor hazırlayarak limanın çevreye vereceği zararı gözler önüne sererken Edirne İdare Mahkemesi’nin gerekçeli iptal kararını yayınladı.
ÇED Onaylanmadı Projeden Vazgeçin
235 tür deniz canlısının halen yaşam alanı bulduğu dünyaca ünlü Saros’a yapılması istenen FSRU Liman ve Boru Hattı Projesi’nin bölge ekosistemine büyük zarar vereceğini ve geri dönülmez doğa tahribatı yapacağını savunan çevre savunucuları kazandı. Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan Saros Gönüllüleri, mahkemenin gerekçeli kararını açıklayarak liman için verilen Çevre Etkisel Değerlendirme Olumlu raporunun iptal edildiği müjdesini verdi.
Gönüllülerin avukatı Bülent Kaçmaz ve çevre savunucuları adına Mürşide Çoban’ın yaptığı açıklama:
Dava dosyası içerisinde yer alan tüm bilgi ve belgeler ile mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanılan bilirkişi raporunda yer verilen tespitler Edirne İdare Mahkemesince birlikte değerlendirilmiş ve Saros FSRU Liman ve Boru Hattı Projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararının iptaline oybirliğiyle karar verilmiştir. Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra, davalı idare Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile müdahil BOTAŞ’ın usule dair itirazları haksız bulunmuş ve yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin mahkemece iptal kararı verilmiştir. Edirne İdare Mahkemesinin 2019 / 943 Esas ve 2020 / 270 Karar sayılı gerekçeli iptal kararında ;
1- Proje kapsamında inşa edilmesi planlanan 17.121 m uzunluğundaki kara boru hattının 12,92 ha’lık kısmının orman alanları içerisinden geçmekte olduğu,
2- 52,3 ha’lık proje alanının 9,1 ha’lık kısmının karada olduğu, buraların da 5413 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 3/e maddesine göre mutlak tarım arazisi niteliğinde olduğu,
3- Projenin boru hatlarının çevresindeki tarımsal kültüre olumsuz etkilerinin değerlendirilmediği,
4- Proje alanının yakın çevresinde bulunan birçok duyarlı yörenin projeden olumsuz yönde etkilenmemesi yönünde alınacak önlemlerin bilimsel ve teknik açıdan yeterli olmadığı,
5- ÇED raporunda Ornitoloğun ( Kuş bilimci ) bulunmayışının eksiklik olduğu,
6- Raporun ornitoloji ( Kuş bilimi ) bakımdan yeterli araştırma, inceleme ve somut veriye dayanmadığı,
7- Raporda fauna türlerinin olmamasının önemli eksiklik olduğu,
8- Saros körfezinde ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından alt ölçekli planları yönlendirecek kıyı alanları yönetim planının hazırlanarak, yürürlükteki çevre düzeni planlarının koruma, gelişme ve planlama ilkelerine, strateji ve plan kararlarına uygun plan değişikliğinin hazırlanmadığı,
9- Bu hususlar doğrultusunda alt ölçekli planların hazırlanıp onaylanması sürecinin tamamlanmadığı, bu açıdan projenin şehircilik ilkelerine, üst ölçekli planlara, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda belirtilen ilkelere ve imarla ilgili diğer mevzuata uygun olmadığı,
10- Proje bölgesinin Ganos Fay Hattı’na yaklaşık 7,8 km mesafede yer aldığı, yıllık 10.220.000.000 m³ gaz transfer kapasitesi olan projenin deprem tehlikesi yüksek olan ve fay hattına bu ölçüde yakın olan bir alana kurulmasının tehlikeli ve riskli olduğu,
11- FSRU gemisi ve LNG tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama risklerinin ve gemilerin kendi yakıtlarının saçılmasından kaynaklı risklerin yeterince değerlendirilmediği,
12- Yangın müdahale sistemleri ve donanımına yönelik yeterli bilgi bulunmadığı,
13- İskele müştemilatları, kara üniteleri ve boru hattından kaynaklı riskler ile ekipmanlardan kaynaklanan risklerin yeterince değerlendirilmediği,
14- Kantitatif risk değerlendirme yöntemleri ve Büyük Endüstriyel Kazalara (SEVESO direktifleri) yönelik Acil Durum Eylem Planlarına yer verilmediği anlaşıldığından,
bilirkişi raporunda yer verilen tespitler bağlamında, eksik ÇED raporuna dayalı olarak verilen davaya konu “ÇED olumlu” kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
On ayrı bilim ve meslek uzmanının hazırladığı 113 sayfalık Bilirkişi Raporu ve Mahkeme kararı ile BOTAŞ şirketinin hazırladığı projenin kamu yararına, hukuka ve bilime bir çok sebeple aykırı olduğu ortaya çıkmıştır.
Bölge halkının ve Keşan Belediyesinin itirazlarına rağmen ANKAÇED şirketi tarafından bilime aykırı hazırlanıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından kabul edilen ÇED raporunun görevi kötüye kullanmak suretiyle hazırlanıp onaylandığı hukuken ortaya çıkmıştır.
Hukuka ve bilime aykırı ÇED Raporu hazırlamak ve onaylamak suçtur. Hukuksuz, eksik ve hatalı ÇED raporu düzenleyenler hakkında Savcılık şikayeti yapılmalı ve görevini kötüye kullanarak hukuksuz ÇED raporuna onay veren yetkililer de yargılanmalıdır. Keşan kamuoyu ve yaşam savunucuları tarafından, hukuksuz ve bilime aykırı ÇED raporunu hazırlayan şirket hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi vermeli ve bu ÇED raporuna onay veren kamu görevlileri hakkında da adli ve idari şikayetler yapılmalıdır.
Saros körfezinde yaşayanların ve bölge halkının itirazlarına rağmen bu hukuksuz ve bilim dışı projeyi ısrarla dayatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ve BOTAŞ şirketini buradan bir kez daha uyarıyoruz. Mahkeme kararına ve bilirkişi raporuna uyarak bu projeden derhal vazgeçin.