Gözyaşları içinde konuşan topçu eri Cemil Yaşar, “Amerikalılar ‘bu cehennemde savaşacak kadar delimisiniz’ diye soruyorlardı.” dedi. Piyade er Ali Rıza Yurtnaç ise, Kunuri’de aldığı kurşunla 3 yıl yaşadığını belirtti. Yaptıkları savunma ve saldırıyla BM askerlerinin geri çekilmesini sağlayan Türk birliğinden 237 kişi Kunuri’de şehit olmuştu.

Sabah Sessizliği Ülkesi’nde savaş

Birleşmiş Milletler’in işgale uğrayan bir ülkeye ilk askeri müdahalesi, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin de sınırları dışındaki ilk askeri operasyonu olarak tarihe geçen Kore Savaşı, 25 Haziran 1950 ile 27 Temmuz 1953 arasında yaklaşık 40 ay sürmüştü. Sabah Sessizliği Ülkesi anlamına gelen Kore’de S.S.C.B ve Çin’in desteklediği Kuzey ile A.B.D’nin desteklediği Güney savaşırken en büyük kaybı sivil halk yaşamıştı. BM’in çağrısı üzerine ABD’nin ardından asker gönderme kararını alan Türkiye’nin oluşturduğu Kore Tugayı’nın komutanlığına Tuğgeneral Tahsin Yazıcı, 241’inci Piyade Alay Komutanlığına ise Albay Celal Dora atanmıştı.

Kutup Yıldızı Kunuri’de buldu kendini

Gönüllü subay, astsubay ve erlerden oluşan ilk kafiledeki 5 bin 83 kişilik birlik, 5 gemi ile 24 günlük deniz yolculuğunun ardından 18 Ekim’de Kore’ye ulaşırken BM tarafından Kutup Yıldızı olarak adlandırılmıştı. Çin gerillaları ile mücadele etmek, yolların ve köprülerin güvenliğini sağlama görevi verilen Türk Tugayı, 26 Kasım’da genel saldırıya katılmak üzere ilerledi. Kunuri’de Çin ordusu ve gerillasının baskınına uğrayan ABD ve İngiliz birliklerine zaman kazandırmak için kahramanca ilerleyen Türk birliği, ilk çarpışmasına 28 Kasım’da girdi. BM’e bağlı birlikler geri çekilirken; Tuğgeneral Tahsin Yazıcı’nın müthiş taktiğiyle Kunuri-Tokchon yolunda dar ve uçurumlarla çevrili yolda bekleyen Türk tugayı, arazi savaşını çok iyi bilen Çinlilere karşı direndi. ABD ve İngiliz birliklerinin güvenle geri çekilmesini sağlayan Türk Tugayı sadece 26-30 Kasım arasındaki Kunuri Muharebeleri’nde 218’i şehit 767 kayıp verdi.

Muharip gaziler anlatıyor

Oyalama, çemberi yarma, kurtulma ve imha mu­harebeleri olan Kore-Kunuri Muharebeleri’nde kahramanlığı ve askeri üstünlüğü ile tarihe geçen Türk birliğinden gaziler, savaşın 68. Yılında Gökhan Karakaş’a konuştu. Araziyi iyi tanıyan Çin gerillalarının 28 Kasım gecesi baskınında yaralanan piyade er Ali Rıza Yurtnaç, “Gözlerimin önünde arkadaşlarım şehit oldu. Esir kalanlar 3 yıl sonra dönebildiler.” dedi.  90 yaşındaki Yurtanç, “İlk kafilede ki 3. Tabur 10. Bölük askeriydim. Öncesinde 1 ay özel eğitim aldık. Busan’a vardığımızda zırhlı araçlar bizi sırt çantamızla Kunuri’ye bıraktı. Mançurya Çin için çok önemliydi ve Kunuri tam sınırdaydı. ABD, 8. Kolordusu geri çekilirken biz onları korumak için dağda yürüyüşe geçtik. Pusuya düştük. Yerdeydim ve arkadaşlarım beni almaya çalışıyordu. Uçaksavar ateşiyle kurtarıldım. 25 gün Tokyo’da tedavi oldum ve yine cepheye geldim. Manga komutanım Samsun Çarşambalı Halit Arslan’ın ayağı parçalandı. Mermi ile 3 yıl yaşadım ve İstanbul’da çıkarttırdım.” dedi.

Generalimizin etrafında etten duvar ördük

Savaşta topçu eri olan 91 yaşındaki Cemil Yaşar ise, “ ilk kafilenin ikinci topçu bataryasındaydım. Kore’de ki tüm çarpışmalarda bulundum ama Kunuri çok fenaydı. Çin ordusu kadar gerilla eğitimi alan birlikler bizi çok zorladı. Sistemli olarak cephane gelmemesi izin bizi kuzeye çektiler. Bizi vadide tuttular kendileri yüksek yerlerden üzerimize ateş açtılar. Tahsin generalin etrafı sarılmıştı O’nu korumak için etten duvar ördük ve göğüs göğse çarpıştık. Geri çekilen ABD askerleri bize ‘ Siz delisiniz niye buradasınız, burası cehennem’ diyorlardı. O zaman ufak yaralar savaşmaya engel sayılmıyordu. Arkadaşlarım Kunuri’de şehit oldu. Hatırladıkça ağlıyorum. Ama Türk askerinin kahramanlığını kanıtladık.” dedi.

Araştırmacı-Yazar  Necmettin Özçelik, “Kunuri gerçekten çok özel bir muharebedir. 1929-30 doğumlu erlerin savaşıdır. İlk karşılaşma, ilk baskın, en kanlı mücadele, en iyi inançlı direniştir. Herkes geri çekilirken Türk Tugayı, komutandan en kıdemsiz erine kadar göreve yüksek duygularla hazırdı. Sarp arazideki yoldan doğuya doğru yürüyüş sırasında geriye dönüp savunmaya geçilmesi tugayın yok edilmesini önledi. Boğaz veya geçit muharebelerinde büyük özveri ve kahramanlıklarla savaşıldı. 5 kat üstün düşmana çetin arazi şartlarında karşı koyan Türk askerinin üstün muharebe yetenekleri tarihe geçmiştir. Kunuri’nin etkileri yurtta ve yabancı ülkelerde büyük yankı uyandırmış, dünya basınında Türk askerine övgü yazıları yayımlanmıştı. Tugaya kutlama telgraf ve mektupları yağmıştı. ABD’liler hayatlarını kurtaran Türklere özel teşekkür etti.” dedi.