Savaş Karakaş’ın yapımcılığını üstlendiği,Türk ve Alman deniz araştırmacılarının yer aldığı “Midilli” belgeseli Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’na girdiği ilk günden itibaren özellikle Karadeniz’de birçok harekata katılan ve 1918 yılında Çanakkale’de mayınlara çarparak batan “Midilli Kruvazörü”nün çarpıcı hikâyesine odaklanıyor.

Yavuz Sultan Selim (Goeben) ile Midilli (Breslau)

Türk ve Alman deniz araştırmacılarını, en deneyimli dalgıçları ve gelişmiş sualtı görüntüleme teknolojilerini bir araya getiren “Midilli” belgeseli, izleyenleri I. Dünya Savaşı yıllarına götürüyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun Almanya’nın yanında savaşa girmesine etki eden ve Yavuz Sultan Selim (Goeben) ile birlikte sembol gemilerden biri olan Midilli’nin (Breslau)gizli kalmış hikâyesi meraklılarını bekliyor.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirilen galada söz alan Bahçeşehir Üniverisitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi başkanı Burhan Köroğlu iki büyük milletin kader birliğinin önemine dikkat çekerek belgeselin su altı belgeseli açısından önemine vurgu yaptı.

100 yıl sonra gelen özür

Birinci Dünya Savaşı araştırmacısı Alman kurmay albay Klaus Wolf ise 100 yıl sonra gelen bir özre vurgu yaptığı konuşmasında; “Bu Osmanlı’nın değil Almanya’nın savaşıydı” dedi.

Midilli gemisi batığını araştıran Selçuk Kolay ise Midilli kruvazörünün bulunma öyküsünü dinleyenlerle paylaştı.

Savaştan 100 yıl sonra Midilli’nin sırları ortaya çıkıyor

20 Ocak 1918 tarihinde İmroz (Gökçeada) seferine de beraber çıkan bu iki gemiden Midilli, Ege’de mayınlara çarparak sulara gömüldü. Savaştan ve getirdiği yıkımdan tam 100 yıl sonra, Türk ve Alman dalgıçlar Midilli’deki kayıp ruhların yalnızlığına son vermek için, tıpkı ittifak yıllarında olduğu gibi yine omuz omuza bir mücadeleye girişiyor. Amaçları Gelibolu’nun kanlı siperlerinde birlikte savaşıp, açık denizlerinde son nefeslerini birlikte veren kayıp askerleri anmak.

Geniş bir ekip iş birliği yapıyor

Midilli batığını, 1993 yılında Rahmi M. Koç Müzesi adına yürüttüğü bir araştırmayla bulan ünlü sualtı araştırmacısı Selçuk Kolay, bu Türk-Alman ekspedisyonuna da başkanlık yapıyor.Midilli, dalışa yasak saha içinde olduğu için keşfinden bugüne fazla ziyaretçisi olmadı. Selçuk Kolay rehberliğinde 4 Türk ve 4 Alman dalgıç akıntılı ve derin suların beklediği savaş mezarlığını derinlerde ziyaret etti. Savaş Karakaş ile operasyonun dalış süpervizörü Erol Öztunalı, sualtı fotoğrafçısı Ali Ethem Keskin ve Hasan Tan’dan oluşan Türk ekip,Yunan dalgıç-deniz tarihi araştırmacısı Dimitris Galon ile birlikte Alman dalgıçlar Derk Remmers, Ralf Wisselve Markus Kerwath kendilerine yardımcı olan tekne mürettebatı ile bu anlamlı projede iş birliği yapıyor ve 73m. derinliğe zorludalışlargerçekleştiriyor. Belgeselde, Midilli Kruvazörünün tarihsel önemini vurgulamak için saygın tarihçiler Arş. Gör. Ozan Tuna, Dr. Evren Mercan, Yard. Doç. Dr. Mithat Atabay’ın da görüşlerine yer veriliyor.

Donanmanın gözbebeği TCG Alemdar’dan Midilli’ye anlamlı ziyaret

Midilli belgeseline en değerli katkı kuşkusuz Türk Deniz Kuvvetleri’nden geliyor. Donanmanın gözbebeği, denizaltı kurtarma ana gemisi TCG Alemdar belgesel çekimlerine katılarak, dosta güven düşmana korku veren donanmamızın bugün sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri yerinde sergiledi. Gelişmiş sonar ve görüntüleme sistemleriyle Midilli batığını inceleyen TCG Alemdar, ROV-Remote Operated Vehicle (Uzaktan Kumandalı Aygıt) ile Midilli’nin 150 mm. kıç topunun üzerine bir de anı plaketi bıraktı. TCG Alemdar’ın güvertesinde, yüz yıl önce yitirilen denizciler anısına yapılan tören,denize zeytin dallarından yapılmış bir çelenk bırakılması ile son buldu.

Sinema estetiğiyle belgesel doğallığı bir arada

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteklediği  “Midilli” belgesel film projesinin çekimleri Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Çanakkale Valiliği ve Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı’ndan alınan özel izinlerle gerçekleşti.

Sibel Göloğlu’nun yönetmenliğini yaptığı filmin, sinema estetiğiyle belgesel doğallığını görselleştirmesi için yoğun çaba gösterildi. Profesyonel sualtı kameramanları tarafından elde edilen Midilli’nin sualtı görüntüleri belgeselin en çarpıcı görüntülerini oluştururken, drone ile yapılan hava çekimleri ise bölgenin doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor. 4K kalitesinde, modern anlatım ve kurgu teknikleriyle hazırlanan belgeselin,Türkçe ve İngilizce dil seçenekleri de var.

“Midilli” belgeseli sadece bir gemi enkazına ışık tutmakla kalmıyor, Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM)’ın da katkılarıyla Osmanlı ve Alman arşivlerinde saklı kalmış bilgi, belge ve fotoğrafları da gün ışığına çıkararak, Türk-Alman ilişkilerinin seyri ve 1. Dünya Savaşı’na girişimize dair önemli bir manifestoyu ilan ediyor.

Savaş Karakaş’a ve “Sudaki İzler” programına önceki yıllarda da destek veren Wilo, ünlü yapımcıyla bu projede de iş birliği yapıyor. “Midilli” belgeseliilk kez beIN İZ HD kanalında29 Kasım 2018 Perşembe saat 23:00’te yayınlanacak. Kaçıran izleyiciler için Aralık ayı boyunca tekrar yayınları da olacak.