Başkonsolos Andrey Buravov açıklama yaptı
‘Kırım Baharı’nın 10. Yıldönümü sebebiyle Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda o günleri yansıtan fotoğraf sergisi de sunuldu. Tarihi yarımadanın Rusya ile birleşmesinin kronolojik olarak detaylı bir şekilde değerlendiren Başkonsolos Andrey Buravov basın mensuplarına şu açıklamaları yaptı;
“Bu günlerde ‘Kırım Baharı’ adıyla bilinen olayların onuncu yıldönümünü kutluyoruz. Ukrayna’daki devlet darbesinden hemen sonra meydana gelen ve yarımada çapında yapılan referandumun ardından Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ilanına ve Rusya Federasyonu ile birleşmeye yol açan Şubat-Mart 2014 olaylarından bahsediyoruz. Olanların özünü ve nesnel doğasını daha iyi anlamak için, bir yandan konuya daha geniş bir tarihsel ve jeopolitik bağlamda bakmak, diğer yandan o zaman Kırım halkının yaptığı seçimden önceki olayları analiz etmek gerekir.
SSCB Anayasası ve RSFSC anayasasına aykırı
Birkaç yüzyıl boyunca (XVIII. yüzyılın sonundan itibaren) Kırım, Rus devletinin bir parçasıydı. Şanlı atalarımız bu topraklara ter ve kan döktü. Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyetinin (RSFSC) yürütme ve yasama organları tarafından Şubat 1954’te kabul edilen, Kırım’ın Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine devredilmesine rıza gösterme konusundaki kararlar, SSCB Anayasası ve RSFSC
Anayasasına aykırıydı. Çünkü, birlik cumhuriyetleri arasındaki sınırların ayarlanması değil, halk arasında referandum/anket yapılmasını gerektiren toprak devri söz konusuydu. 1954’te ise 2014’ten farklı olarak Kırım’ın üyeliğine ilişkin hiç bir referandum yapılmadı.