Dünyada kendi kendini temizleyen 5 denizinden olan körfezin Gökçetepe ile Sazlıdere arasına planlanan likit doğal gaz(LNG) limanının doğaya ve turizme büyük zarar vereceğini
söyleyen körfez gönüllüleri, “Betonlaşma tehdidi her geçen gün artıyor” dedi.
İki bakanlık özel bölge ilan etti İstanbul’a en yakın ege kıyısı olarak ünlenen ve akıntı
sistemiyle dünyanın kendini temizleyen ender alanlarından Saros Körfezi, antik çağlardan beri Melas Kolpos adıyla biliniyor. Gelibolu Yarımadası’nın Trakya kıyılarını oluşturan
Saros, Kuzey Ege’nin en tuzlu denizi oluştururken derinliklerinde 200’den fazla canlı türü barındırıyor. Kuzey Ege’nin en canlı turizm merkezlerinden körfezin çeşitli yerlerine kurulu taş ocaklarının çevreye verdiği zararı engellemeye çalışan doğaseverler şimdi de kurulması planlanan liman için eylemler yapıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Özel Çevre Koruma Bölgesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Turizm Kültür Gelişim Bölgesi ilan edilen ve Birinci Derecede Deprem Bölgesi Saros Körfezi’ne yapılması planlanan limanın büyük zarar vereceğini söyleyen doğaseverler, taş ocaklarının ardından sıvı doğal gaz limanının da çevreye büyük zarar vereceğini iddia etti.

Aktif fay hattı unutuluyor

Sazlıdere ve Gökçetepe arasına likit doğalgaz taşıma ve yükleme (FSRU ) limanının yapılmasıyla gemi pervanelerinden oluşacak dalgaların sualtı ve kıyı zeminini bozacağını, atılan çıpalarla dip canlılığını etkileyeceği, makine dairesindeki sintine sularının denizlere akmasıyla büyük kirlilik oluşacağını söyleyen Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu
açıklama yaptı. Komisyon adına konuşan emekli öğretmen Mehmet Zeybek, “ Doğa harikası Saros, dev gemilerin her gün bölgeye gelmesiyle büyük risk altına girecek. Her türlü petrol
sızıntısı olabileceği gibi aktif fay hattı üzerindeki Saros, petrol ürünü depolamak için uygun değildir. Danıştay 6. Dairesi’nin kararına göre Saros Körfezi kıyı kuşağının korunması gerekiyor. “ dedi.

Kıyılar doldurulacak tarım alanları yok olacak LNG boru hatlarının tarım arazilerinden geçeceği için yerel tarıma ve ormanlara büyük zarar vereceğini söyleyen Mehmet Zeybek, “ Liman için binlerce ağaç kesilecek. Ergene ve Tunca gibi nehirler yılda 8 milyar metreküp temiz suyu Saros’a getiriyor. Yer altı ve yerüstü sularla birlikte bozulan ekolojik denge, köylüye, çiftçiye ve balıkçıya zarar verecektir. Liman için ‘ÇED olumlu’ kararı veren bakanlıktan geri adım atmasını bekliyoruz. 52,3 hektarlık alana kıyı dolgusu yapılacak ve bölge betonlaştırılacak. ÇED iptal davamızın görüldüğü Edirne İdare Mahkemesi’nin kararıyla 1 Kasım’da yapacağı keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde 45 bin kişinin imzasıyla bakanlığa başvurduk. Tek isteğimiz Saros Körfezi’nin betonlaşmaması yani yeşil ve mavinin büyük uyumla birleştiği güzellikte kalması” dedi.