Küba’daki milli başarı ve büyük gurur bile gölgelendi
Türk sualtı sporlarının tek otoritesi Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu, 30 Ocak 2022 tarihinde eski başkan Prof. Dr. Şahin Özen’e karşı aday olan Oğuz Aydın tarafından yönetiliyordu. Spor branşlarındaki düşüş, etkinliklerin düzenlenmemesine, birlik beraberlik ruhunun bozulması eklenince birbiri ardında istifalar ve görevden almalar yaşanmıştı. Hatta Küba’da gerçekleşen CMAS Dünya Görüntüleme yarışmasında kazanılan madalyalar bile Türk kamuoyuna tanıtılmamıştı. Sualtı görüntüleme uzmanlarının milli başarısı kendi sosyal medyalarından sadece birkaç kişiye ulaşmıştı.
Siyaset sualtına kadar iner mi? Bırakın sualtında politika olmasın.
İlgili bakanlığın TSSF yönetiminde gereğinden fazla etkin olduğu, federasyonun tek başına karar almayacağı söylentileri ve haddinden fazla siyasallaştığı düşüncesi Türk sualtı camiasını karamsarlığa sürüklerken, federasyonun tüm faaliyetleri durdurulmuştu. Yönetim kurulu istifalarının ardından TSSF Başkanı Oğuz Aydın’da istifa etti.
Böyle mi olmalıydı?
Mavi Vatan denilen kavramın sadece deniz yetki alanlarından oluşmayacağı, suyun altındaki güzellikleri koruyarak ve daha çok faydalanarak ilerlemek olduğunun bilincinde olan Türk sualtı camiası en çok dalış sektörü cevaplanmayan soruları merak ediyor.
İlk seçenek, TSSF tüzüğü gereği, başkanın istifası üzerine 5. Maddenin yürürlüğe konması. Yani yönetim kurulu üyelerinden birinin ya da belirlenecek ortak ismin başkan seçilmesi ve 3 ay içinde olağanüstü secim kararının alınması. Bu seçenek Ali Rıza Çobanoğlu ya da Levent Ucuzal’ın isimlerini gündeme getiriyor.
İkinci seçenek ise, üst otorite ve ilgili bakanlık olan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kayyum olarak dışarıdan ya da içeriden birinin atayarak sualtı sporlarını yönetmesi. Genel seçim Kasım 2024 tarihinde yapılacağı yani 6 aydan daha fazla kaldığı için yine seçim kararının alınması gerekiyor.