Deniz Kartalı

“Köpekbalığı varsa denizlerimiz için çok geç değil”

İklim değişikliğiyle yerel türlerde görülen azalmaya Süveyş Kanalı üzerinden gelen istilacı türlerin eklenmesiyle denizlerimiz ciddi tehdit altında. Deniz Biyoloğu Dr. Mert Gökalp, Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde 15 yılda yaptığı binlerce dalışın ardından edindiği tecrübeleri Deniz Canlıları adlı eserde topladı. Türkiye’nin deniz canlılarına yönelik şimdiye kadar yapılan en kapsamlı kaynak dizisinin ilki olan kitapta, ülkemizde yaklaşık 30 tür köpekbalığı yaşadığı vurgulanırken, balıkçıların ağına yakalanarak tezgahlarda ‘Canavar Balığı’ ya da ‘Jaws’ adıyla sergilenen boz camgöz köpekbalığının ekosistemimizdeki yeri de anlatılıyor. Dr. Mert Gökalp, “Dünyanın en sakin canlıların birisi olan boz camgöz derin denizde yaşar. Büyük olduğu için yakıştırma yapılıyor ama köpekbalıklarının en eskilerindendir. Bu canlının varlığı denizlerimizi korumamız gerektiğini gösterirken bu tür yakıştırmalar köpekbalıkları üzerindeki olumsuz önyargının artmasına neden oluyor. Kıyılarımızda halen balina köpekbalığının varlığına dair işaretler alıyorsak denizlerimizi korumalıyız” dedi. Kitapta denizlerimizde bulunan 232 türün hepsinin deniz yaşamındaki önemi ayrıntılarıyla anlatılıyor.

“Köpekbalığı varsa denizlerimiz için çok geç değil”
846 views
23 Mayıs 2022 - 9:59

Yerel türler azalıyor

15 Nisan’da sona eren balık sezonunda tutulan balık miktarı balıkçıları memnun etmezken, balıkseverler tezgahlardaki çeşitliliğinin azlığı ve pahalılıktan şikayetçi. İklim değişikliğine insan kaynaklı kirlilikle ortaya çıkan müsilajın eklenmesi kıyılarımızda elde edilen endüstriyel türlerin azalmasına yol açıyor. Hamsi, palamut, istavrit ve lüfer gibi Türk mutfağının vazgeçilmez türlerindeki azalma kadar Süveyş Kanalı üzerinden gelerek kıyılarımızdaki yerel türleri tehdit eden göçmen türlerin varlığı da her geçen gün daha çok hissediliyor.

İklim değişikliği ve insansal kirlilik gibi nedenlerle azalan türlerin korunması için çabalayan insanlarından Dr. Mert Gökalp şimdiye kadar yapılan en kapsamlı rehber kitabı hazırladı. Daha önce lüfer ve orfoz gibi hassas türlerin yanı sıra istilacı türlerden aslan ve balon balıklarını araştıran Dr. Mert Gökalp’ın ‘Deniz Canlıları’ adlı eserinde 232 tür bulunuyor. İstanbul Akvaryum tarafından yayınlanan kitapta deniz biyoloğu Dr. Mert Gökalp, köpekbalıkları gibi tehdit altında olan türlere de değiniyor.

“Besin zincirinde tüm canlıların görevi vardır”

Yazdığı uluslararası bilimsel makalelerle kıyılarımızdaki köpekbalıklarını tanıtan Hakan Kabasakal gibi bilim insanları bulunduğunu hatırlatan Dr. Gökalp, ülkemizde yaklaşık 30 tür köpekbalığının yaşamasının büyük şans olduğunu vurguladı. Dr. Mert Gökalp, “Bir zamanlar Marmara Denizi’ne orkinosların peşinden giren büyük beyazlar bile vardı. Geçmişte balıkçıların tuttuğu 5-6 metrelik büyük beyaz köpekbalıkları iç denizimizin bile ne kadar değerli bir ekosisteme sahip olduğunu kanıtlıyor. Köpekbalıkları zararsız canlılar ve esas tehdit bizler yani insanoğlu.

Köpekbalıkları tüm denizlerde en çok öldürülen ve nesilleri yüksek seviyede tehdit altında olan canlılar. Bu önyargı, insanoğlunun besin zincirinde insandan daha güçlü bir canlı görmeye tahammül edememesinden kaynaklanıyor.  Mamut, Karayip foku ya da mağara aslanı nasıl yol olduysa köpekbalıkları da bu gidişle yok olacak. Besin zincirinin tepe yırtıcısı bu canlının korunma ı için Türk insanına da büyük görevler düşüyor. Ekosistem bütündür ve tüm canlıların işlevi vardır. Köpekbalığını ekosistemden çekerseniz büyük kayıp yaşanır.  Boz camgöz yok olursa hamsi de lüferde azalır. Birbirine sıkı sıkıya bağlı bu canlıların bütüncül şekilde korunması gerekli” dedi.

“Boz camgöz yoksa hamsi de yok”

Balıkçı tezgahlarında Jaws ya da Canavar adıyla sergilenen boz camgözün kıyılarımızda özel bir yeri olduğunu belirten Dr. Mert Gökalp, önyargı ve korku kaynaklı bu yakıştırmaların narin canlıların neslini tehdit ettiğini vurguladı. Dr. Mert Gökalp, “Jaws diyerek korku sembolü yapılan boz camgöz oysa dünyanın en sakin canlıların birisidir. Derin denizlerde yaşar ve gece beslenmek için yüzeye yaklaşır. Milyonlarca yıldır denizlerimizde ve büyük boyuyla orantılı bir önyargıyla yaklaşılıyor. 8 metre uzunluğa ve 900 kg’a kadar çıkabilir ama insanlar için tehdit değil. Bozcamgözün varlığı korumamız gereken denizlerimizi işaret ederken, beslendiği balık türlerinin devamı içinde büyük önem taşıyor. Barındırdıkları Lorenzini ampülü elektrik alanlarını algılıyor. Köpekbalıklarının kafasında burun ve ağız çevresinde deride yer alan bu duyu organı titreşimlere, sıcaklık değişimlerine ve avların hareketlerine duyarlı.” diye konuştu.

Kitap için 15 yılda 4 bin dalış yaptıklarını ve 232 türü bir araya getirdiklerini belirten Dr. Gökalp, “3 kitaptan oluşacak serinin ilk kitabında kıkırdaklıları, balıkları, deniz kaplumbağalarını ve memelileri anlattık. Akdeniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi’nde halen yaşam olduğunu hoyratça yok etmememiz gerektiğini anlatmaya çalıştık. Yerel türler hamsi ve istavritten istilacı balon ve aslan balıklarına kadar tüm balıkları göstererek kıyılarımızın dünya deniz ekosistemi için önemini vurguladık. Halen Akdeniz foku ve deniz kaplumbağası varsa umut var demektir” diye konuştu.

Yerel canlıları tehdit eden istilacı türlerde var

Kıyılarımızda 100’den fazla istilacı tür olduğuna dikkat çeken Dr. Mert Gökalp, aslan balığı, cüce ve benekli balon balıkları, kardinal balıkları, Kızıldeniz barbunu, sokar balıkları, rapana, çizgili kedi balığı, uzun diken deniz kestanesi ve onunla yaşayan 9 çizgili kardinal balığı, katil ve terörist yosun, yayılımcı, çeşitli yosun hayvancıklarıyla ilgili belgesel çektiklerini hatırlattı. Gökalp, “Vatozdan mürene, karides ve orfozdan mersin balığına kadar tüm türleri korumalıyız. Türleri korumak insanoğlunun geleceğini korumaktır. Denizatı ve deniz iğnesi gibi türlerinin besinlerinin bölgesel artışı popülasyonlardaki artışı açıklayabilir. Organik döküntüler ve yaşadıkları alanlardaki kirlilik bu canlılar için uygun ortamı sunuyor.” şeklinde konuştu.

İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu ise “Kılavuz niteliğindeki kitap, Türkiye’nin deniz canlılarıyla ilgili en kapsamlı kaynak. Üç tarafı birbirinden farklı özellikteki denizlerle çevrili muhteşem coğrafyada yaşamamıza rağmen denizlerimizle ilişkimiz yeterince derin değil. Aslan ve balon balıkları gibi hem istilacı hem de lesepsiyen türler avcı balık oldukları için kıyılarımızda yaşayan canlıları tehdit ediyor. Lesepsiyen türlerin baskın özellikleri yerel türlerin besin bulmasını engelliyor. Kitabı yayınlayarak bu farkındalığa katkıda bulunmak, küresel iklim krizi, aşırı ve yanlış avlanma sonucu canlı türlerindeki azalmalara ve insanın doğaya verdiği zararlar sonucu ekosistemdeki bozulmalara dikkat çekmek istedik.” dedi.

 

 

 

KÖŞE YAZARLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
STM’DEN DUVAR ARKASI RADAR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ÇiN UZAY HACMİNİ ARTIRIYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
DAĞIN KRALI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TOPRAK ZAFERE SÜRÜYOR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
CAM ŞİŞE ATMA ORMANI YAKMA
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SHENZHOU 15 YERYÜZÜNE DÖNDÜ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
İSTANBUL PLAJLARI YAZA HAZIR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
HAYDİ GÖLDE BALIK TUTALIM…
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RENK KODLU MARS HARİTASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Bugün Dünya Yunus Günü!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YUNANİSTAN’DA TREN KAZASI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
RÖMORKÖR ALABORA OLDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
TÜRK GEMİSİ KARAYA OTURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
EYT 1 YIL ERTELENEBİLİR
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ENGELLİLERİN ACI FERYATLARI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
YİNE SINIFTA KALDIK
GÜNLÜK HABER AKIŞI
SULAK ALANLARI ONARMA ZAMANI
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Anneler Günü Kutlu Olsun

Copyright © 2024 Deniz Kartalı. Tüm Hakları Saklıdır.   |   Gizlilik Politikası